16. Bölüm: benden sana

74 8 358
                                    

Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤

Bölüm şarkısı: Alev Alev

-

Cehennemde açmış bir çiçekken Aral o çiçeği kopartıp güvenli bölgeye götürmek yerine yanıma ekilen bir tohumdu. O beni acılarımdan soyutlamamıştı aksine o acıların üstesinden birlikte gelelim diye buradaydı. Benim hayatımdan ne kadar korkarsa korksun buradaydı çünkü eğer kopartılsaydım solardım. Belki birkaç gün su ile hayatta kalırdım ama hiçbir şekilde solmamı engelleyemezdi. Bunu biliyordu, bu yüzden o tohum yanımda çiçek açmıştı.

Cehennemde açan çiçek demiştim bize. 

Biz cehennemde açan iki çiçektik.

Şimdi o çiçek köklerimizi birleştirmek istiyordu.

Kalbim hızlı hızlı çarparken Aral'ın anlımda hissettiğim dudakları gözlerimi sıkıca kapatmama sebep oldu. "Ay parçası," diye fısıldadığında nefeslerimiz birbirine karışmıştı. "Ben evet dedim, sende bana evet der misin?" 

Ellerim hissettiğim heyecanla titrerken gözlerimi aralayıp onun bana huzuru vadeden gözlerine baktım. Benden daha heyecanlı olmasına rağmen daha dirençliydi. Ne dememi bekliyordu? Hayır mı? Gergince yutkunduğumda bakışlarımı tekrar yüzüğe çevirdim. O kadar güzeldi ki onu parmağımda bile hayal edemedim. Hayallerimin çok ötesinde gibiydi. Sanki birazdan uyanacağım bir rüyadaydım.

Kendimi cimcikleme hissiyatı tüm varlığımı sardığında Aral büyülü sesleriyle tekrar konuştu. "Takmama izin ver." Heyecanlı bir nefes dudaklarımdan dökülürken zorlukla kafamı salladım. Dilimi yutmuş olabileceğimi düşünürken, "Sesini duymak istiyorum." dedi. Beni inanılmaz derecede zorluyordu. Dudaklarımı yaladığımda gözleri dudaklarıma kaydı. Ağzımdan çıkacak o kelimeyi duymak istiyordu. Duymaktan öte görmek istiyordu. Bu yüzdendi dudaklarıma dikkat kesilmesinin sebebi.

"Evet," dediğim an uyanmayı bekledim. Gözlerinde büyük bir parıltı meydana geldiğinde dudaklarımın istemsizce kıvrıldı. Aral heyecanla gülerek ellerimi kavradığında ufaktan titrediğini hissettim. Koca bir ayıcık gibiydi. Zarif yüzüğü usulca ait olacağı yere takarken pür dikkat izledim. Saniyeler sonra parmağımdaydı. İkimizde parmağımdaki yüzüğe bakarken görüşüm puslanmaya başlamıştı.

Mutluluktan.

Heyecandan.

Sevgimden ve sevgisinden.

"Aral bu çok güzel." 

Dudaklarımdaki düğüm çözümlendiğinde yalnızca bunu diyebilmiştim. "Senin kadar değil." Kafamı göğsüne yasladığımda dudaklarımı dişlerimin arasına aldım. Hissettiğim acı beni gülümsetirken, "Sanırım bu gerçek." dedim fısıltıyla. Güldüğünü işittim. "Öyleyse bu gerçekliğe beni de inandır." 

KABUS KÜLLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin