Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤
-
23 yıl önce
Bade Arkan'dan;
Yirminci yaş günüm bana büyüdüğümü hissettirirken aynı zamanda buruk bir acıyı beraberinde getiriyordu. Yirmi yaşındaki çoğu genç kendi kararlarını kendileri verirken ben ailemin bir kölesi olmuştum. Ailem beni özgürlüğüm için değil, köleliğim için eğitmişti. Hani en güvende hissettiğin yer ailenin yanıydı? Ben onların yanında fırtınaya yakalanmışım gibi korunmak istiyordum.
Ailem hiçbir zaman güvenli bir liman değil, bataklık olmuştu.
Her kararımı onlar verirdi. Benim hayatım onların kararlarının eseriydi. Okuduğum üniversite, gezdiğim yerler, giyindiğim kıyafetler... Ve hatta bazen yediğim yemekler bile. Bir tek duygularıma karar veremiyorlardı. Ve bu hayatta bir tek duygularıma değer veriyordum. Bana ait olan tek şeye.
Her şey bizden çalınsa bile duygularımız bize aitti, değil mi?
Öyleyse nefretle mi doluyum şimdi? Hayır çünkü nefret bana ait olan tek şeyi çürütürdü. Nefret duygularımızın bir parçası olabilirdi. Ama o, diğer tüm duygu parçalarımızı alır götürürdü. Kalbini çürütürdü. Ben duygularımı nefretten korumaya başarmıştım. Ve işte benim en güçlü yanımdı bu. Nefret edeceğim çok şey olmasına rağmen direnmiştim.
Yine köleliğimin bir gününde, okulumdaydım.
Bugün diğer günlerin aksine biraz daha keyifliydim çünkü erkek arkadaşımla buluşacaktım. Her ne kadar anneme yalan söyleyip yakalanmaktan korksam da buna değerdi. Şanslı günümde olmalıydım ki profesör bizi on beş dakika erken bırakmıştı. Engel olamadığım heyecanımla birlikte kampüsten dışarı çıktığımda hiçbir arkadaşıma yakalanmak istemeyerek hızlıca oradan ayrıldım.
Erkek arkadaşımın adı Celal'di. Babamın şirketinin ortağının oğlu... Çocukluğumuzdan beri ikizimle birlikte hep beraber oynardık. Tabii Celal'in kardeşleri de vardı ama onları şu sıralar hiç görmüyordum. İki erkek kardeşi de evlenmişti. Benim ise yalnızca bir ikizim vardı. Tek yumurta ikizi olmamıza nazaran tamamen farklı kişiliğe ve tarza sahiptik bu yüzden yüzlerimiz pek karıştırılmıyordu.
Beni sık sık aldığı sokağa doğru ilerlerken aynı zamanda etrafta tanıdık bir yüz var mı diye bakınıyordum. Gerçekten birisine yakalanmak benim için büyük bir risk olurdu. Nihayet yanına ulaştığında onu lüks arabasına yaslanmış beklerken gördüm. Dudaklarım seğrilirken, "Merhaba" diye seslendim.
Beni fark ettiğinde gülümseyerek yumuşacık, "Merhaba" dedi ve bileğimden tutup beni kendisine doğru çekerek sıkıca sarıldı. İçim sıcacık olurken sarılışına karşılık verdim. "Çok özlemişim." derken kokumu doya doya içine çekti. Neredeyse bir haftadır onun işlerinden dolayı buluşamamıştık. "Bende," diye mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABUS KÜLLERİ
Teen FictionBen kendi kalbinde tutsak olan o kızım. Her nefesimde harlanan ateşimin mimarisiyim. Sıcak gecelerin soğuk mevsimiyim. Ben kabusum. Ben külüm. Ve kalbime sıcak bir adamın aşkını sığdırdım. "Sen ölmeyi seviyorsun Ay Parçası, ben ise her seferinde sen...