8. Bölüm: mucizeler gerçektir

131 11 0
                                    

Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤

_

Kalbimin sıkıştığını hissettiğim o kabus dolu saniyelerde hareketsiz bir şekilde bekliyordum. Tek bir adımımda düşüp bayılacak gibiydim. Tek bir nefesimde o namlu sanki hayatıma davetsizce girmiş olan misafiri zorla çıkartacaktı. Onu benden zorla alacak ve toprağa gömecekti. Öyle bir çaresizlik dolu bataklığın içine girmiştim ki o namlunun önüne geçsem değer verdiğim anlaşılacak ve yine o davetsiz misafir tehlikede olacaktı. Önüne geçmesem o kurşun yine sıkılacaktı çünkü değersiz birisi olarak gözükecekti.

Babamın keskin gözleri yüzümde dikkatli bir şekilde dolaşırken bakışlarımı yavaşça Aral'a çevirdim. Bana bakıyordu. Hep olduğu gibi yine ve yine bana bakıyordu. Ellerim yumruk haline gelirken babamın güçlü sesini duydum. "Belli ki Aral'ın senin için hiçbir değeri yok." Tuttuğum nefes dudaklarımdan dökülürken çaresizce gözlerimi birkaç saniye kapattım. 

Bir yandan Aral'ın benim için beslediği umutlar diğer yandan mümkünmüş gibi kaybolmaya çalışan umutlarım vardı.

Gözlerimi açtığımda babamın, "Ateş edin." dediğini duydum. Tüm kan damarlarımdan çekilirken namluyu tutan adam elini biraz daha havaya kaldırdığında korkuyla atan kalbim onun oyununa yenik düştü. Hızlı bir hamleyle Aral'ı geriye doğru iterek önüne geçtim. "Ne yapıyorsun Mehir? Çekil önümden!" Aral'ın boş çabasını duymazdan gelerek babamın gülümseyen yüzüne baktım. Bakışları hedefine ulaşmış ve avını yakalamış bir avcı gibiydi. Kafamı dikleştirerek korkusuzca ona baktım ama belki de baktığımı sanmıştım. "Sen o gün boş sandığımız mezara vicdanını gömmüş olmalısın." sesim ne kadar güçlü çıkarsa çıksın ben şu anda en güçsüz anımdaydım. Kafamı iki yana salladım. "Ya da vicdanın hiç olmadı."

Dudakları düz çizgi haline gelirken sinirlendiğini hissetmiştim. "Senin vicdanın yedi yıl önce neredeydi?" diye sorduğunda Aral sinirli bir ses tonuyla bağırdı. "Sakın! O gece Mehir annesini kurtarmak için teyzesini bıçaklamıştı." Ellerim yumruk haline gelirken babamın sert bakışları ardımdaki Aral'ı buldu. "Sen karışma! Hiçbir şeyden haberin yok." Bakışlarını bana çevirdi. "Mehir sana hepsini anlatmaya cesaret etmiş olamaz. Kızımı biraz olsun tanıyorsam o caniliği sana anlatmamıştır."

Kaşlarım çatılırken nefesimi tutup ona baktım. "Neyden bahsediyorsun?" Bakışları alaya kaçtı. Gözleri birkaç saniye acıyla buluşsa da öfkeli bakışları hakimiyeti geri kazandı. "Bilmiyormuşsun gibi davranma." nefes alışverişlerim hızlanırken, "Bilmiyorum," diye bağırdım tüm öfkemle. "Yedi yıl önce ne oldu, teyzem neden bizi öldürmeye çalıştı?" Gözlerim dolduğunda acıyla gözlerimi yumdum. "Teyzem yedi yıl sonra neden annemi öldürdü?" Son aldığım nefes beni boğmaya başladığında karşısında hıçkırarak ağlamamak için kendimle mücadele ettim. Ruhum şu kısacık saniyelerde birden çok mücadele etti. 

KABUS KÜLLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin