bölüm dokuz | tartışmalar ve iyi bir kahvaltı
✘
Ertesi gün yeniden iş başı yapmaları gerekiyordu ama Tony, Stephen ile dolanıp yemek yiyecekleri bir günü daha tercih ederdi. Yine de amacı, Stephen'ı zihinsel olarak iyileştirmek olduğu ve doktorun da işe ihtiyacı olduğunu için dükkanı açmaya her zamanki saatinde gitmişti. Sabaha karşı sadece iki saat uyuyabildiği için yorgun hissediyordu. İlk işi kendine kahve yapmak olacaktı.
Dükkanın olduğu sokağa girdiğinde onu bekleyen Stephen ile karşılaştı. Bundan sonra kepenkleri indirmemeyi ve anahtarın bir kopyasını da Stephen'a vermeyi aklına not etti. Böylece genç doktor, erkenden geldiğinde beklemek zorunda kalmayacaktı.
Kendini Stephen dükkanı tamamen üstüne geçirse de maddi kaybının servetinin yanında hiçbir şey olduğunu söyleyerek kandırabilirdi ama işin aslı, mavi gözlü adam çoktan kazanmıştı güvenini.
"Günaydın doktor, umarım seni çok bekletmemişimdir." dedi Tony dükkanın kilitleriyle uğraşırken.
"Sadece birazcık." İşin aslı üşümesine yetecek kadar olmuştu. Kış hızla yaza dönüyor olsa da sabah soğuğu hala sıkıntı olabiliyordu. Özellikle de Stephep'ın sıcağı seven elleri için. Yine de sızlanacak değildi.
"Pekala, erkenci olduğun için özür dileyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun." Sadece takıldığını belli etmek için sırıttı. "Üstelik dün seni o kadar gezdirdim, yorgunluktan uyanamaman gerekiyordu." Kilidi açıp kapıyı Stephen için açık tuttu. Stephen da Tony için ışıkları yaktı.
"Uyku tutmadı." dedi Stephen. "En son ne zaman tuttuğunu hatırlayamıyorum bile."
Tony dilinin ucuna gelen soruları, mavi gözlerdeki meydan okuyan bakışları görünce tutmaya çalıştı. Stephen acınmaya gelemeyecek bir adamdı, Tony ise bu acımama işinde fazla başarılıydı. Sonuç olarak, Stephen'ın bazen ortaya böyle yemler attığını fark etmişti genç dahi. Neden olduğunu tam anlayamıyordu ama her seferinde kendini bir testi daha geçiyor gibi hissediyordu.
"İkimizin de uyku sorunları varsa belki bir gün pijama partisi yaparız, doktor. Eminim ki ayıcıklı pijamalar sana yakışırdı."
Stephen kasadaki sandalyeye otururken Tony'ye gülmeden edemedi. Onun tuhaf espri anlayışını sevmeye başlamıştı. Tony pijama partisi planlarını anlatmaya devam ederken bir yandan da kendisi için kahve, Stephen için çay hazırladı.
"Bu şeyi sütle içmeyi nasıl miden alıyor?" dedi küçük fincanı Stephen'ın önüne bırakırken. Ağır kupalarla ilgili sorunlarını küçük ama şık fincanlarla çözmüşlerdi. "Amerikan olduğunun farkındasın değil mi? İngiliz değilsin sen, Strange."
"Hatırlattığın için teşekkür ederim, Stark. İzin verirsen ben de sana zevksizin teki olduğunu hatırlatacağım." Stephen çayından bir yudum alırken aynı Tony gibi sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
clockwork & mechanic ☰ ironstrange, au
Fanfiction❝ Stephen Vincent Strange, ellerini düzeltme umuduyla Kamar-Taj isimli tapınağı ararken kendini bir tamirci dükkanında Anthony Edward Stark ile başbaşa bulur. ❞ ➥ #1 in ironstrange stephen strange & tony stark au ...