❝ Stephen Vincent Strange, ellerini düzeltme umuduyla Kamar-Taj isimli tapınağı ararken kendini bir tamirci dükkanında Anthony Edward Stark ile başbaşa bulur. ❞
➥ #1 in ironstrange
stephen strange & tony stark au
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bölüm iki |ufak tefek kelime hataları ve bir tamirci
✘
"Tony Stark'ın mekanik dükkanı, size nasıl yardımcı olabilirim?" derken karşısındaki saçı sakalı iyice uzamış ve hırpani görünüşlü adamı şöyle bir süzdü Tony. Onun gibileri değil de, daha çok telefonunun bozulduğundan şikayetçi takım elbiseli adamlarla şık etekleriyle kadınları görmeye alışıktı dükkanında. Yine de, kalıp sorusu herkes içindi ve bundan vazgeçmek, bir yıllık durağan iş hayatından sonra kolay değildi. Üstelik daha az ön yargılı biri olmaya çalıştığı için değiştirebilse de değiştirmemesi gerektiğini biliyordu.
Adam, Tony'yi duymamış gibiydi sanki. Gözlerindeki titrek o ışık, etrafını süzdükçe sanki mümkünmüş gibi daha da soluyordu. Üzerindeki eskimeye başlamış, gri-kahve gömleğin cebinden bir kağıt parçası çıkarıp bir şeyler okudu. Tony sabırsızlanmaya başlamıştı ve açıkçası, dükkanına kim olduğu belirsiz birinin girip mantıksızca davranması sinirlerini bozmamış da değildi. Tam adama malum soruyu bir kez daha soracaktı ki, soru karşı taraftan geldi. "Kadim kişi siz misiniz?"
Şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı Tony. "Kim ben miyim?"
"Kadim kişi. Adım Doktor Strange. Doktor Stephen Strange ve beni buraya gönderdiler. Felçli olan şu adamı tedavi etmişsiniz. Beni de tedavi etmenizi istiyorum, karşılığı neyse ödemeye hazırım."
Böyle görünen birinin Tony Stark'a ödeme yapması bile komikti aslında ve başka bir günde olsalardı baya da gülerdi ama Tony, şaşkınlığı öyle doruklarda yaşıyordu ki gülmeyi bile unutmuştu. "Tedavi ettiğim kişi... Mutfak robotu falan olmadığına emin misin acaba?" Geçen hafta genç bir çiftin mutfak robotunu ( Ve hayır, robot felç falan değildi. ) onardığını hatırlıyordu. Çift minnettar görünüyordu ama o kadar da değildi herhalde.
Stephen Strange olduğunu söyleyen adam da en az Tony kadar şaşkındı ama onun siniri, şaşkınlığına bile ağır basıyordu. Tüm bedeni titriyordu neredeyse. "Benimle dalga mı geçiyorsunuz?" diye haykırdı. "Mutfak robotu da ne oluyor şimdi?"
"Dostum... Asıl kadim kişi de ne oluyor?" Karşısındaki adama parlamamak için derin bir nefes aldı. Anlaşılan o ki, birisi bu harap görünüşlü adama yanlış bir adres vermişti, tespitini dillendirmeden de edemedi. "Sana bir adres verdiler değil mi? Şu kağıdı bir alabilir miyim?" Stephen'ın cevap vermesine izin vermeden elinde sıkı sıkı tuttuğu kağıda uzandı. Dikkatini adamın bileğindeki saat ( Sonuçta tamirciydi o, değil mi? ) çekti önce, camı boydan boya kırıktı. Bu konuda yardımcı olabileceğinden emindi işte Tony. Ardından gözleri biraz daha aşağıya, adamın ellerine kayıverdi. Parmaklarının üzerinden, şu iskelet kostümlerinde olduğu gibi şeritler geçiyordu ama bu şeritler kırmızı ve çok daha inceydi. Bazı parmaklarındaki kurumuş kan ve dikiş izleri çok daha tazeydi. Anlaşılan o ki, adam yakın zamanda ellerini hedef alan çok ciddi bir kaza geçirmişti. Belki de şu sözde kadim kişinin tedavi etmesini istediği şey buydu.
