bölüm beş | tony stark'ın bir
kalbinin olduğunun kanıtı✘
"Kaç yaşındasın?"
"Yirmi yedi. Tamirci açmak nereden aklına geldi?"
"Aslında orası tamirci değil, bir laboratuvardı. Sonra birisi telefonunu tamir etmemi istedi ve reddedemedim. O çizburger ellerini acıtıyor mu?"
Stephen bir an, birbirlerine sorular sordukları oyunlarına son verip iki eliyle tutmaya çalıştığı yemeğine baktı. İtiraf etmek istemiyordu ama Tony ona sorduğu hiçbir şeyde yalan söylememiş, bazı konularda da gereksiz yere açık olmuştu bu yğzden kendini Tony'ye borçlu gibi hissetti. "Dayanamayacak kadar değil."
"Bırak onu!" dedi Tony sinirle. Siniri Stephen'a değil çizburgereydi. Stephen ne olduğunu şaşırıp refleks olarak çizburgeri tabağa koyar koymaz önüne çekti. Daha hiç kullanmadığı ( Çünkü çizburgeri çatal kaşıkla yiyen birini görürseniz derhal oradan uzaklaşın. ) çatalı ve kaşığı yardımıyla yuvarlak ekmeği Stephen'ın rahatça kavrayabileceği üç dikey parçaya böldü.
Genç doktorun kelimenin nutku tutulmuştu. Bu o kadar ani olmuştu ki... Şaşırmak ile sinirlenmek arasında bir noktadaydı ve hangisini hissettiğini kendisi bile bilmiyordu. Tony'nin odaklanmış, kısık bakışlarıyla işini bitirmesini izledi hiçbir şey yapmadan. Sonunda tabakla işini bitirince geri Stephen'ın önüne koydu Tony.
Bir süre tabaktaki üç dilime baktı Stephen, hepsi de orantılı ve eşit kesilmişlerdi.
Maviler ile kahverengiler havada çarpıştı. "Öyle bakma." dedi Tony sinirle. Stephen'ın hissettiği tüm duyguları kendine sinirlendiğine yormuştu o. "Ellerin acıyor, ne olmuş yani? Bir arkadaştan yardım istemenin tam olarak neresi yanlış?"
"Sana öyle bakmıyorum." dedi Stephen kısık çıkan sesi ile.
Arkadaştılar.
Stephen hiç arkadaşı olduğunu hatırlamıyordu.
"Güzel. Soru sırası sende, doktor." diyerek konuyu değiştirdi Tony. Stephen öyle bakmadığını söylemişti ama bakıyordu işte! Daha önce hiç kimsenin Tony'ye bakmadığı gibi bakıyordu.
Tony Stark bir şeyleri anlamamaktan nefret ederdi.
Üç gün böyle geçmişti işte. Öğleye kadar kasabadaki insanların alet edevatlarıyla sıkıntılarıyla uğraşıyor, ikisi de kahvaltı yapan insanlar olmadıkları için bardaklarca kahve içiyorlar ve öğle yemeği için kasabanın çeşitli dükkanlarını deniyorlardı. İlk gün, nispeten doğru düzgün bir yerlere gitseler de ikinci gün kendilerini seyyar bir dürümcüde, üçüncü gün ise burger-house'ta bulmuşlardı. Bazen dükkanı erken kapatıp evlere ( Daha doğrusu Tony evine, Stephen da moteline ) dağılıyorlardı bazen ise oturup çene çalmaya devam ediyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
clockwork & mechanic ☰ ironstrange, au
Fanfic❝ Stephen Vincent Strange, ellerini düzeltme umuduyla Kamar-Taj isimli tapınağı ararken kendini bir tamirci dükkanında Anthony Edward Stark ile başbaşa bulur. ❞ ➥ #1 in ironstrange stephen strange & tony stark au ...