bölüm yirmi altı | hiçbir yerde istenmeyen misafir
✘
"Öyle işte, dün gece de seviştik." dedi Tony iç geçirerek. Dertli gibi görünmüştü ama değildi, aksine mutluluktan uçmak mümkünse yakında uçabileceğinden korkmaya başlamıştı. Ne olur ne olmaz diye hızla ayaklarını kontrol etti, neyseki hala zemin ile temaslarını koruyorlardı. "İlişkiler hakkında, özellikle de kendiminkiler hakkında, konuşmaktan nefret ederim aslında. Çok yapış yapış ve şey hissettiriyor... Bilirsin işte?"
"İngilizce'de bu hissi tanımlayacak bir kelime olduğundan emin değilim ama dediğin hissi çok iyi anlıyorum." Bruce başını sallayarak tezgahın öteki tarafında oturan esmer adamı onayladı. Gözleri ve elleri raflardaki binbir çeşit ilaç kutusu arasında dolansa da tüm dikkati Tony'deydi ve anlattığı her bir kelimeyi de dinlemişti hani. "Kendini öyle hissetmene gerek yok. Sonuçta ben sordum."
"Eminim ki tüm detayları öğrenmek istememişsindir." diye itiraz etti Tony.
Stephen ile arasında olup bitenleri birine anlatmak için sabırsızlanıyor olduğunu o ana kadar hiç fark etmemişti. Pepper ve Rhodey ile konuşuyordu elbette, onlara hemen hemen her şeyi anlattığı da doğruydu lakin hiçbir şeyin yüz yüze bir konuşmanın yerini tutamadığını öğrenmişti artık. Önceki hayatında insanların gözlerine bakmasından bile hoşlanmayan bir adamdı ve neler kaybettiğini anca şu an anlayabiliyordu. Mutluluk paylaştıkça artıyordu gerçekten, acıları ise paylaşınca azalıyordu adeta. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin insanlar arasındaki bu paylaşımı sağlayabilecek bir ekran henüz bulunmamıştı.
Ya da belki de Tony Stark artık daha fazla insandı sadece.
"Tüm gün hastanedeyim, Tony. Birilerinin bana neresinin ağrıdığından başka bir şeyler anlatmasını ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin." dedi Bruce, sözlerinde samimiydi de. Yine de takılmadan edemedi. "Bu seks hayatları olsa bile."
Üstelik Tony ve Stephen'ın hikayesinden zevk de almadığını söylese yalan olurdu. İflah olmaz romantik yönünü herkesten gizleyebilirdi ama kendinden gizlemesi pek mümkün değildi maalesef. Hikayeleri sevgi, anlayış ve çabayla doluydu. Kolaylıkla bir roman veya diziye dönüştürülebilirdi ve Bruce hiç sıkılmadan izlerdi. Ana karakterlerden birinin vakti zamanında çalışmalarını sıkı takip ettiği bir doktor oluşu da en sevdiği oyuncu oynuyormuş gibi bir efekt yaratmıştı.
"Fazla kibarsın, Banner." Tony iç geçirdi.
"Sen beni bir de sinirliyken gör." Bulduğu ilaç kutusunu üzerindekileri devirmeden raftan çekti. Son kullanma tarihini ve ismini hızla kontrol ettikten sonra tezgahın altından çıkardığı bir poşete koyup Tony'ye doğru uzattı. "İstediğin merhem, işe yaramasına ne kadar sevindiğimi anlatamam."
Tony merhem poşetine uzanıp montunun cebine yerleştirdi, ödeme yapmak için cüzdanını çıkardı. "Elleri her zamankinden daha az hassas ve daha az acı çekiyor gibi görünüyor. Sana bir teşekkür borçluyuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
clockwork & mechanic ☰ ironstrange, au
Fanfiction❝ Stephen Vincent Strange, ellerini düzeltme umuduyla Kamar-Taj isimli tapınağı ararken kendini bir tamirci dükkanında Anthony Edward Stark ile başbaşa bulur. ❞ ➥ #1 in ironstrange stephen strange & tony stark au ...