▸ bölüm #27: duvardaki saatin tikleriyle takları

493 69 442
                                    

bölüm yirmi yedi | duvardaki saatin tikleriyle takları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bölüm yirmi yedi | duvardaki saatin tikleriyle takları

Duvardaki çirkin saat tikledi.

Genç adam nefes aldı.

Saat takladı.

Nefes verdi.

Saat tikledi.

Nefes aldı.

Nefes verdi.

Başka bir şeye odaklanmaya çalıştı ama düşünebildiği tek şey doktorun sözleriydi.

'İnsan bilincinin ani ve şiddetli şoklar karşısında kapanması çok normal, sorun baygınlığı değil.' demişti doktor. 'Sorun kemiklerindeki desteklerin kayması. Sinir hasarları, doku yırtıkları. Deride zedelenme, iki damardaki patlama ve desteği kayan kemiklerdeki şekil bozuklukları. Acil ameliyata ihtiyacı var.'

Sinir hasarları.

Doku yırtıkları.

Şekil bozuklukları.

Tik. Tak.

Ameliyat için en iyi doktorları getirtse, hiçbir şeyin eksik olmadığı bir hastane bulsa ve hastanenin en iyi odasını Stephen'a tahsil etse de yeterli değildi. Daha önce de çeşitli olaylar sebebiyle kendini suçladığı dönemler olmuştu Tony Stark'ın. Kendini alkole gömer ya da çeşitli eğlenceler arardı bu gibi durumlarda ama bu sefer içindeki kendisine düşman o kısım bile güzel bir kadeh viski için çağrıda bulunmamıştı. Yapmak istediği tek bir şey vardı ki o da duvar dibineki çöküp kaldığı yerde öylece oturup saçlarını yolmak, belki de içi dışına çıkana kadar ağlamaktı.

Steve'i susturabilse, ağzını açıp kendini savunabilse Stephen öne çıkmak zorunda kalmayabilirdi. Her şey Tony'nin suçuydu.

"Tony," diye bir ses yükseldi biraz uzağından. Ardından sesin sahibinin - Rhodey olduğunu hayal meyal farketmişti. - hızlı adımlarının mermer zemindeki sesleri duyuldu. "Tony!" Öylece yere oturup kucağına bakan tepkisiz arkadaşının görüntüsüyle seslenişi daha endişeli bir hal almıştı.

'Beni rahat bırak.' demek istedi Tony ama değil kelime üretebilmek, ağzını açabilecekmiş gibi bile hissetmiyordu.

Rhodey bir Tony'nin oturduğu yere bir de az ilerilerindeki bekleme salonunun rahat koltuklarına baktı ama arkadaşına nerede oturduğu gibi gereksiz bir konuda ısrar etmesinin tamamen gereksiz olduğunu biliyordu. Onun yerine Tony'nin hemen yanına oturup sırtını duvara dayadı. "Haberi alır almaz geldim." dedi sakin, rahatlatıcı bir ses tonuyla. Üstündeki üniforma ve ağır asker postalları dediklerini doğruluyordu. "Durumunun nasıl olduğunu öğrenebildin mi?"

Tony cevap olarak sadece başını hızlıca iki yana sallamakla yetindi. Stephen'ın ne kadar uzun zamandır ameliyatta olduğunu bile takip edememişti. Beyni hissettiği acıyla o kadar uyuşmuştu ki hiçbir işe yaramıyordu.

clockwork & mechanic ☰ ironstrange, auHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin