Katsuki'nin ağzından:
Gaaaah her zamanki gibi başlamıştık sabaha kahvaltıdan sonra odama çıktım ve aşağıdan konuşma sesleri duydum. Demek İzuku Midoriya ha? Hayır ne gerek vardı evde bir aptala zaten bir tane var ve tüm gün peşimi bırakmıyor, onu terslememe rağmen ama neyse en azından bu gerizekalı geldi belki onunla ilgilenmekten beni bırakır.
Annemin çıktığını kapı sesinden anladım konuşmalarıda duyamadım zaten yatakta kıvrılıp uyudum...
Hay anasını bu kahkaha Keiko'nun, gerizekalı ne diye gülüyorsa neyse az sonra susar...
Gahhhh hala gülüyor neye gülüyor ki? Gidip bir bakim neye gülüyormuş şımarık...
Kapıyı sertçe açtım ve yeşil saçlı gene aynı ama zümrüt yeşili gözlü çilli bir oğlan ve o oğlanın kucağında benim kardeşim öyle mi?!
"Ne sikim yapıyorsunuz burda?!"
İzuku mudur adı her ne boksa küfürü duyduğu an kardeşimin kulaklarını tıkadı ben sinirlendim tabi gözlerimden ateş çıktı ve ona bakıp, "Ne yaptığını sanıyorsun seni deku, kulaklarını kapattığın benim kardeşim sen kimi kimden saklıyorsun!"
İ: "Efendim yaptığım saklamak değil kardeşiniz daha çok küçük ve bu küfürü duyması iyi değil o yüzden sadece onun kulaklarını kapattım ayrıca lütfen bağırmayın Keiko-chan korkuyor. Ve benim adım İzuku."
Bir dakika o bana efendim mi dedi? Yarım ağız sırıttım. Ne sırıtıyon lan iş gereği dedi, ama hoşuma gitmedi değil. Ne! Salak saçma konuşma katsuki!
İzuku'nun ağzından:
Niye gülüyor lan bu tırsmaya başladım, efendim dediğim için mi ne yani hem deku ne aq ya.
Bana baktı hafif yumuşamış gibiydi ve umursamaz bir ses tonuyla söyledi, "Adının ne olduğu umrumda değil Deku'sun işte," sonra bağırdı, "Ayrıca nasıl konuşacağım ve bağırıp bağırmamam seni ilgilendirmez!"
Kaşlarımı çattım ona doğru, bunu görünce sinirlenip bana yaklaştı. Keiko iyice korkmuştu, ve beni yakalarımdan tutup kendine yaklaştırdı o sırada kucağımdan düşen Keiko korkuyla bağırdı, "Abi lütfen yapma bişey onun bir suçu yok sadece beni güldürmeye çalışıyordu,"
Katsuki sinirle döndü Keiko'ya ve, "Kes sesini" dedi. Ardından bana bakıp, "Bak seni lanet Deku bir daha bana kaşlarını çatarsan, karşı gelirsen elimde kalırsın anladın mı beni?"
Ona orda haddini bildirmek istedim ama ilk iş günümden kovulmak istemedim bu yüzden sadece korkuyla onun gözlerine bakarak korkmuştum çünkü aq neyse,"Özür dilerim efendim, bir daha olmıcak."
Gene o sırıtışı yüzüne yayıldı ve, "Aferin sana, yola gel sessiz olun ben yatıyorum."
Beni yakalarımdan sertçe bıraktı mantık olarak yere düştüm ve kapıyı çarparak çıkıp gitti.
Benim yere düştüğümü gören Keiko korkarak ve endişeli bir şekilde yanıma geldi ve sordu, "İzuku-san iyi misin?"
"İyiyim ben Keiko-chan merak etme," ama aslında iyi değildim çünkü kıçım acıyordu ve bu manyak çok sinirliydi neden böyleydi ki?
"Yalan söyleme İzuku-san!"
"Aaaa Keiko-chan bana inanmıyor musun?" Dudaklarımı büzmemle birlikte Keiko güldü, "Tamam İzuku-san sana güveniyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakıcı (BakuDeku)
General FictionAnimeyle Alakası yoktur tamımıyla benim kendi kurgumdur. Maddi sıkıntı çeken, bir arkadaş yardımıyla bakıcılığa giren Izuku'nun hikayesidir...