-8-

46 14 82
                                    

Aydınlık birden içeri girip gözlerim açılmıştı.Hala arabanın kenarında olduğumu fark edince kendimi düzeltip arabaya yaslandım.Annemle konuşmam gerekiyordu,gücüm kalmamıştı ama şimdiden pes edemezdim.Şu an kendi gücümü,sağlığımı düşünücek halde değildim Eflal'i düşünmem gerekiyordu,kendim hariç herkesi düşünmem gerekiyordu.Arabaya tutunarak ayağa kalktım ve kapıyı açıp içeri geçtim.Tavşanı yanımda ki koltuğa koyup arabayı sürmeye başladım.Annemle babam ayrıldığından beri onu görmüyordum,yanında ki adamı da.Babamdan boşanıp direk başka biriyle evlenmişti,adamı hayatımda sadece bi kere görmüştüm ama şu an gitme sebebim ne annem ne o adamdı sadece kardeşim için gidiyordum.Gözümü artık açmam lazımdı babama belli etmemeliydim.Yarım saate eve varmıştım.Son kez derin nefes alıp, arabadan indim.Ev fazla gösterişliydi,2 katlı villa tarzı bi yerdi.Kapısına giderek zile bastım ve beklemeye başladım.Annemin bu olayı bilme ihtimali beni çok korkutuyordu,bilip bir şey yapmama ihtimali.Kapı açılınca karşımda o adam duruyordu.Beni görünce yüzünde ki ifade birden farklı bi şekile girmişti.

Güney;Annemle konuşmak için geldim.
  Adam cevap verme tenezzülünde bile bulunmadan içeri geri girdi ve anneme seslendi.O kadının sesini duymak bile midemin bulanmasına sebep oluyordu.Merdivenlerden inme sesi gelince yaklaştığını anlamıştım.Duyucaklarım beni şimdiden korkutuyordu,karşıma geçip bana boş ifadeyle bakmaya başladı.Onu görünce içimin parçalandığını hissetmiştim ama beni gördüğüne şaşırmayı geç yalandan bile mutlu olma ifadesi yoktu.

Annesi;Neden geldin?
  Sorusu beni güldürmüştü.Bi anne oğluna neden geldin diyordu.O an bu olayı bilme ihtimalinin daha yüksek olduğunu anladım,kalpsiz biriydi o.

Güney;Ahu nasıl öldü?
  Bu sefer yüzü değişmişti,gözleri ve ağzı açılmıştı.Bir şeyler biliyordu her halinden belliydi.Kapıdan çıkıp içeri gelmem için yer bıraktı.İçeri adım atıp direk boş olan bi odaya girdim ve gelmesini bekledim.Panik halinde içeri girip kapıyı kapattı.

Annesi;Neden bahsediyorsun Güney sen trafik kazası işte.
  Konuşurken sürekli kekelemişti,her yerinden gerginliği belli oluyordu.

Güney;Bana doğruyu söyle anne babamın onu öldürdüğünü biliyor muydun?
  Gözlerini kaçırıp yere bakmaya başladı,hiç bir üzgünlük göremiyordum onda,biliyordu ve bunun için hiçbir şey yapmamıştı.Öz kızı için hiçbir şey yapmamıştı.

Güney;YA NASIL YAPARSIN BUNU KIZINA YA NASIL AKLIM ALMIYOR!
  Yanıma doğru gelip kollarımdan tuttu,yüzüme bakmıyordu kafası aşağı doğruydu.Bana yaklaştıkça geriye adım atıyordum.

Annesi;Baban onu aldattığımı öğrendiğinde çok sinirlendi,Ahu ile tehdit etti beni ama inanmamıştım sonra onu yakarak öldürdü ve aynısını bana yapmaması için tehdit etti,kimseye bir şey diyemedim.
  Nefes alıp vermeyi bırakmış sadece duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum.

Güney;Kendi götünü kurtarmak için kardeşimi umursamadın yani tebrik ederim.
  Omzundan kenara hafifçe itip yanından geçicektim ki kolumdan tuttu.

Annesi;Güney seni de mahveder bırak bu işi nolur.
  Ciddi ciddi tamam dememi bekler gibi bakıyordu.Bu insanlar annem ve babam olduğundan utanıyordum.

Güney;Sen bu dediğini rüyanda bile göremezsin bırak kolumu.
  Diyerek kolumu çektim ve ilerlemeye başladım.Arkamdan söylendiğini duyabiliyordum ama şu an annemin nasihatları umrumda bile değildi.Kapıyı çekerek çıktım,hava tam anlamıyla kararmıştı.Acaba Eflal şu an nabıyordu?İyi miydi?Umarım yanında Sude vardır tek kalmasını istemiyordum.Ona baktığım da içimde ki her şey eriyip gidiyordu.Sanki dünya koskocaman bi mezarlıktı ve yanımda sadece o kalmıştı.Öğrendiğim şeylerden sonra kimseye güvenim kalmamıştı ama Eflal ayrıydı.O kadar güzel bakıyordu ki bırakın zamanı,yeri yaşadığını unutturuyordu insana.Onu ilk okul çıkışında gördüğümde mavi sweat vardı üstünde o günden beri gökyüzümdü o benim.Hatta o gün gidip söylemek istedim,sen mavi giy ben gökyüzünü unuturum.Ne kadar uzağında kalsam da hep benimleydi,her zaman içimde kalıcaktı ve ben onu asla kaybetmiycektim.Kaybetmek ona yakışmıyordu,her zaman gülmesi lazımdı onun.Tek başına ardımda bırakıp hiç bir şey demeden gitmek çok korkutuyordu beni.Kandırma ihtimalleri çok fazlaydı ve onun gibi iğrenç bir adamın bunu yapıcağından emindim onu bir şekilde haberdar etmeliydim.Kapının önünden ilerleyip kırtasiye aramaya başladım,önüme çıkan ilk mini bir kırtasiyeye girdim ve A4 kağıdıyla kurşun kalem aldım.Böylece gidemezdim.Boş bi banka oturup yazmaya başladım.
   Yazının sonuna geldiğimde kağıdı katlayıp cebime koydum.Bir şekilde ulaştırmalıydım ona.Ayağa kalkıp arabaya bindim ve eve doğru sürmeye başladım,bir şeyler düşünmem lazımdı.Bu kanıtlarla çabucak kurtulabilirdi,polise gidersem ve boşa çıkarsa Eflal'in hayatı riske giricekti.Bir çıkmaza giricektim ve zarara girmeden düzeltmem lazımdı bunu.Kardeşim için düzelticektim,Eflal için.Evin önüne çekip indim ve oyalanmadan eve girdim.Yıkılmıştım ve kendimi ayağa kaldırmam gerekiyordu ama yapamıyordum.Sanki benliğim kaybolmuş sadece bedenen dolaşıyor,bir şeyler yapmaya çalışıyor gibiydim.Babam bildiğim kişi değildi,annem bildiğim kişi değildi.Başka birinin hayatını yaşamış gibiydim onca sene ve gerçek beni şimdi keşfediyordum ama bu keşif çok tehlikeliydi.Yıllarca bi yalana tutturulmuştum ve gerçekler hiç bilmediğim bir anda yüzüme çarpılmıştı hem de çok ağır bir şekilde.Kendim batarken yanımda kimseyi sürüklemek istemiyordum.Babamı takip etmeliydim,yaptığı her şeyi kayıt altına almalıydım ama bunu çok gizli tutmam gerekiyordu.İlk başta öldürmekte ısrarcı olsam da kimseyi öldürcek gücü ve vicdanı kendimde bulamıyordum ayrıca bu kadar kolay kurtulmamalıydı.Öbür dünyada çekiceği acıdan önce bu dünyada çekmeliydi.Hayatını 4 duvar arasına kendini hapsetmeliydi,beni değil.Kafam yerinden çıkıp çatlıycak gibiydi doğru düzgün düşünemiyordum.Tek başına ne nerde olduğunu ne de ne yaptığını bulabilirdim.Birinin yardımına ihtiyacım vardı.Kafam da parlayan düşünceyle telefonumu alıp Mete'yi aradım.Mete babamların mahallesinde oturuyordu ve oraya taşındığımdan beri kardeş gibiydik.Bi kaç çalıştan sonra telefon açıldı.

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin