-20-

37 8 163
                                    

Eflal'in Ağzından;

Güney'in gitmesinin üstünden 1,Burak'ın gitmesinin üstünden yarım saat geçmişti.Bütün olaylar,hislerim iç içe girmişti.Yarım saattir Sude'den de benden de bir ses çıkmamıştı.Öylece oturuyorduk.Kafamı çevirip parka baktığım da gözlerim doldu.Güney,Burak öldü sandığım ikisi de burada karşıma çıkmıştı,bambaşka hikayelerle.

Sude;Bir şeyler yapmamız lazım.

Sessizliği ilk bozan Sude olmuştu.Kollarını masada birleştirip kafasını da üstüne yasladı.

Eflal;Aradığımız hiçbir yere gelmezler evlerine gidip konuşsak?

Beni dinlemiyceğine emindim ama bir şeyler yapmam gerekiyordu.

Sude;Evet evet kalk konuşucaz hadi.

Sude kalkıp kolumdan tuttu ve beni de kaldırdı.Bu 1 ayda olanları düşündükçe adım bile atamıyordum ama gitmek zorundaydım,beni dinlemesini sağlamak zorundaydım.

Evin önüne gelince Sude de ben de duruyorduk öyle.Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki onun sesine gelebilirlerdi birazdan.Zaman geçtikçe Güney benden daha da çok nefret edicekti o yüzden nefes alıp kapıya vurdum.Umarım kim olduğumuzu sormadan açarlardı,sorsalar açmıycaklarını biliyordum.

Bir süre sonra beklenen kapı açılınca karşımda Mete'yi gördüm.Bizi görmeden önce kahkaha atarken gördüğü an yüzünü ciddi bir ifade almıştı.

Sude;Mete lütfen ko-

Sude'nin sesini kesen kapı kapanma sesiyle öylece bakakaldık yüzümüze kapanan kapıya.

Sude;Konuşalım evet.

Sude kendi kendine cümlenin devamını tamamlamıştı.Tekrardan kapıya vurmaya başladım.Şu an kapıdan kovsalar tünel kazıp girerdim.Bizi affetmelerinin zor olucağının farkındaydım,çok büyük bir yanlış yapmıştım ama affetmeleri için her şeyi yapmaya da hazırdım.

Yaklaşık 5 dakikadır kapıya vuruyordum.Yumruk yaptığım ellerime baktığımda kırmızı olduklarını gördüm.Kapının açılma sesi gelince ellerimi indirip kapıya baktım.Güney açmıştı bu sefer,içimde ki pişmanlık kat kat yükselmişti,ne yaptım ben sorusu beynimde yankılanıyordu.Gözünün altında ki morluklar,iyice zayıflamış bedeni,çok acı çektiği belliydi,ruhen daha da fazla olduğunu bildiğim acısı orda yerin dibine sokup sokup çıkartıyordu beni.

Güney;Ne var?

Sert konuşması üstüne yutkunup 1 adım attım,ben atınca o geriye gitmişti.

Eflal;Konuşalım.

Eliyle alnını ovup bana döndü ve kolumu kavrayınca hızlıca içeriye çekti,sendelesem de toparladım kendimi.Sude'ye de gözüyle geç işareti yapınca komutuna uyup yere bakarak yanıma geldi.

Güney;Mete gel dinliycek hikayemiz var.

Ona bakmaya cesaretim yoktu henüz o yüzden yere bakıyordum.Koşan adımları duyunca Mete'nin geldiğini anladım.

Mete;Oo en sevdiğim çocuk masalları dinleyelim bakalım.

Söyledikleri her şey bin beter hissetmeme sebep oluyordu ama ben bunu fazlasıyla haketmiştim.

Kalbim kontrolünü kaybetmişken konuşmaya çok korkuyordum.Demeyi düşündüğüm her şeyi bir bir yutup susmaya devam ettim.

Güney;Konuşmaya gelip susucak mısınız?Hadi ama Eflal Burakla beraber bunu aştığını düşünmüştüm.

Gözlerimi sımsıkı kapattım istemsiz.Keşke geriye dönebilme şansım olsaydı da bunların hiçbirinin yaşanma sebebi olmasaydım.

Mete;Yoksa para mı versem sana Güney öyle kıymetli olursun belki?

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin