Bölüm 1

8 0 1
                                    

Merhabalar, hatalarımız olduysa affola. Keyifli okumalar...



Hepimiz illaki bir yerlerde okumuşsunuzdur. İlk görüşte Aşk! Adam ve kadın birbirini görür. O da ne! Kalpte bir tekleme nefesin kesilmesi efendime söyleyeyim etrafındaki herkesin silinmesi falan ne büyük klişe. İlk görüşte aşka inanmam. Ama aşka inanırım. Şahsen aşık olduğumda mala bağladığımdan olsa gerek kendisiyle pek iyi bir geçmişimiz yok. Hemen kendimi tanıtayım. Ben Dolunay Şahin. 28 yaşındayım öğretmenim ve anneyim. Bir kızım var Almila, bazı zamanlar genetiğinin uzaylılar tarafından değiştirildiğine inandığım çocuğum. Babasıyla anlaşamadığımızdan mütevellit geçen yıl ayrıldık.

Aşık olduğum zaman mala bağladığımı söylemiştim bu durum eski eşim Harun ile anlaşıldı aslında. Kendisiyle 10 ay gibi bir süre zarfında tanışıp evlendik. Tabi ben o zaman kuşlar uçuyor çiçekler kokuyor Ya Rabbim bana ne oluyor modunda olduğumdan gözüme perde inmiş, adamın kişiliğini görememişim. Velhasıl-ı kelam kaçınılmaz son boşandık. Nedenlerini daha sonra detaylı anlatırım.

Şimdi gelelim asıl konumuza salonumun ortasında boylu boyunca yatan bir adet yarı çıplak adam bulunuyor. Kendisi kimdir necidir bilmiyorum. Salonunun ortasında ne arıyor peki dediğinizi duyar gibiyim. Anlatayım canlarım. Olaylar biraz karışık olduğundan anlamanız açısından zamanı geriye sarıyorum.

Harun ile boşandıktan sonra velayeti bende olan kızım yılın bazı zamanları babasında kalıyor. Harun Bursa da ikamet ederken ben görevim gereği İstanbul'dayım. Kızımı Bursa'ya götürmek için hazırlanmaya çalışıyoruz. Ama sadece çalışıyoruz. En sevdiğim çocuğum evi taşımaya niyetli. 5 buçuk yaşında olan moda ikonu küçük canavar!

"Almila anneciğim güzel çocuğum neden benim duş jelimi valize koyduğunu öğrenebilir miyim he prensesim?"

"Anne ben babamın yanındayken ya senin kokunu özlersem? Onun için koydum valize."

"Yavrum ona tamam hadi kokumu özlersin ya mübarek evlat tuvalet kağıtlarını niye istifledin valize. Babanın evinde tuvalet kağıdı kıtlığı mı var?"

"Anne ya yoksa tuvalet kağıdı he benim minnak popomu silmek için bulamazsak ne yaparız?"

"Tövbeler olsun ben seninle yarışamam. Minnak poponu yerim senin. Merak etme baban seni asla tuvalet kağıtsız bırakmaz çocuğum. Neyse hadi oyalanma daha fazla çıkalım evden bebeğim ben daha geri döneceğim."

"Of anne ya hadi hadi deyip benim iki bacağımı bir çapuca sokma. Hazırım zaten ben."

"Hele laflara bak çapuç değil o pabuç. Hadi çıkalım valla daral geldi evin içinde savaş çıkmış gibi."

Kahvaltıdan sonra çıkarız dediğim evden 19.00 sularında ancak çıkabildik. Tabi valizi çekerken bel fıtığı olmam içten bile değil. Ya Rabbi ne büyük acılar bunlar... Valizi bagaja yerleştirip, Almila'yı çocuk koltuğuna oturtup kemerini bağladım. Son model BMW 520i arabama, şaka şaka memur kadınımın ben nerede bende o kadar para? Kredisini böbreğimi satarak ödemeyi düşündüğüm Clio'ma bindik sonunda. Yaklaşık 2 saatlik yolumuzu Almila'nın yarım saatte bir çişi gelmesi sebebiyle 3,5 saatte zor bitirdik. Hayır vicdansız otobanın ortasında her yerde benzinlikte yok. Yol kenarına yaptırsam duraklamak yasak ay bir de Allah korusun çarpılırız falan. Üç İhlas Bir Elham. Tövbeler olsun.

Sonunda kızımı sağ salim babasına getirdiğimde dizlerimin üzerine çöküp yerleri öpesim geldi. Ama yapmadım çünkü virüs var.

Harun ile boşanmış olsak da arada bir kızımız olduğu için kavgalı ya da birbirimize düşman değiliz. Bu yüzden iki kelam lafı da esirgeyen insanlardan olmadık hiçbir zaman. Harun'un evi klasik eski tip mahallelerin bulunduğu bir semtte. Binaların maksimum 3 katlı olduğu sokakların daracık içerisinde çocukların koşturduğu, kadınların kapı önlerinde çekirdek çitlediği bir yer. Ne kadar samimi olsa da ben oldum olası sevemedim burayı nedendir bilmem. Arabayı park edip indiğimizde Harun bizi karşıladı. Almila'yı koltuğundan çıkarıp kucağına aldı ve yüzüne öpücükler kondurmaya başladı.

İyilik MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin