Bölüm 17

2 0 0
                                    


Sıcaktı. Fazla sıcak. Bu ne ya ekvatorda bir yere yerleştim de haberim mi yok bu ne. Anam hareket edemiyorum. Felç mi oldum be. Allah'ım tövbeler olsun. Gözlerimi bir hışımla açıp nerede olduğuma baktım. Odamdayım, sorun yok niye hareket edemiyorum diye şöyle bir bakınca Demir tarafından bir ahtapot misali çevrelendiğimi görüyorum. Ya arkadaş istesek böyle bir duruma giremeyiz. Resmen kilitlenmişiz.

"Demir uyan, hareket edemiyorum."

"Hımm"

"Demir hadi uyan, bari biraz sal beni ya kilitlendim hareket edemiyorum."

"Dolunay susar mısın uyumaya çalışıyorum."

"Allah Allah ya bırak beni uyumaya devam et, kolum bacağım nerede onu bile kestiremiyorum şu an. Bırak beni yahu."

"Offf kadın ben acayip rahatım bozamam pozisyonumu, uyu hadi."

En fazla 5 dakika sonra tam yine çemkirmeye başlayacakken telefonumun alarmı çaldı. Eh mecbur kalkacaksın Demirciğim.

"Demir uyan alarmım çalıyor, kalkmamız lazım."

"5 dakika daha"

"İyi sen biraz daha uyu benim duş almam lazım beni bırak."

"Bende geleyim mi?"

"Höst ulan kalk yürü git evine hadi"

"Of bir uyutmadın, kalktım işte. Hayatımın en güzel uykusundan uyandırdın mutlu musun?" Beklemeden ayağa fırlayıp karşısına dikildim.

"Evet mutluyum, şimdi evine gidiyorsun bende hazırlanıyorum. Çıkarken haber verirsin."

"Hmm olur, Dolunay yaklaşsana bir yanağında bir şey var."

Ay salyam mı aktı yanağıma yoksa. Allah'ta beni kahretmesin, rezil oldum. Yanına yaklaşıp bekledim. Eni kollarımdan tuttuğu gibi yatağa atıp kollarını başımın iki yanına koyup üzerime çıktı. Ya aşko çok sakat pozisyondayız neler yapıyorsun.

"Günaydın öpücüğümü alabilir miyim?"

"Olmaz Demir elimi yüzümü yıkamadım, hem ağzımız kokar ya sabah sab.."

Lafımı kesen Demir'in aslında sadece lafımı değil nefesimi de kesen dudakları oldu. Eh kendi kaşındı ben uyardım. Ellerimi ensesinde birleştirip öpüşüne karşılık verdim. Ah bu dudaklar benim sonum olacak. Vicdansız çok güzel de öpüyor. Geri çekilip bir süre gözlerimin içine baktı.

"İşte şimdi gün aydı, güneş doğdu benim için."

***

Zor şer Demir'i evine gönderip hazırlanmamızın ardından yola çıkmıştık. Tabi bu süre de Poyraz'ın imalı lafları suratımı domatesten pancar kıvamına getirdi. Gece birlikte kaldığımızı anlamış pislik.

"Yenge hayırlı haberler ne zaman gelir, ben amca olmak istiyorum artık"

Allah tükürüğümde boğuluyorum. Öksürüklerimin arasından Demir'e bakıyorum ama şerefsiz herif gevrek gevrek gülüyor bir de.

"Poyraz bir kez daha böyle laflar edersen yeminim olsun Hilal'e seni bir kötülerim gelir seni götünden vurur üzerine bir daha yüzünü de göremezsin."

"Tamam yenge be kızma şaka yapıyorum. Lütfen öyle bir şey söyleme."

Senin de açığını buldum ya Poyraz elimden kurtulamazsın. Alacağın olsun Demir beni böyle utandırmasına izin verdin.

İyilik MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin