Bölüm 20

2 0 0
                                    


Her zaman yırtık dondan çıkar gibi çıkıp gelen Demir maalesef saatlerdir gelmiyordu. Yanımdaki iki dangozla da muhabbeti ilerlettiğim için 10 dakika önce saati sorduğumda 22.00'a geliyor demişlerdi. Saatlerdir bu adamların yanındayım ancak patron dedikleri heriften de ses çıkmadı. Kamil ve İsmet'te sıkılmış olacaklar ki kağıt otunu oynuyorlardı. Kumar işleriyle hiç alakam olmadığı için ne oynadıklarını anlamadım. Benim bildiğim bir okey bir de tavla var ondan başka da iskambil kağıdıyla anca fal bakarım. Sıkıntıyla yerimde hafif kıpırdandıktan sonra çenemi açtım artık.

"Ya Kamil abi sıkıldım ben ne zaman gelecek sizin patron işim gücüm var benim gideyim artık evime belki çekilmiştir Kuzey ihaleden"

"Haber bekliyoruz çekilseydi bilgi gelirdi. Kusura bakmayacaksın artık. Senin gibi kaçırılıp bu kadar rahat olan başka kimse yoktur zaten." Ya abicim hani düzeltmiştik aramızı niye hemen nifak sokuyorsun. Oldu mu şimdi?

"Tabi orası öyle Allah razı olsun insaniyetli adamlarmışsınız. O patronunuz da yatıp kalkıp şükretsin sizin gibi adamları olduğu için." Birazda egolarına oynayalım bakalım.

"Ya kesin her gün Yaradana şükrediyordur." Diye mırıldandı İsmet.

"Niye abi ya bence ediyordur. Baksanıza aslan gibi adamlarsınız. Sadıksınız, güçlüsünüz bir kere. Tereyağından kıl çeker gibi beni kaçırdınız hem de gündüz vakti. Her babayiğidin harcı değil bunu yapmak." Bundan sonra İsmet çözülmeye başladı.

"Yok be kızım nerede ayak işleri orada biz. Kamil şunu getir İsmet bunu götür. Onu kaçır bunu temizle. Her türlü pisliği bize yaptırır pezevenk kaymağını ya yanındaki parazitler yer. Adalet mi bu aq." Aaa ahanda bana çıkış yolu gözüktü. Gazla kızım bunları.

"Aaa abi emin misiniz Kamil abi ne diyor bu ya. Nasıl kabul edersiniz böyle bir şeyi. Sizin asıl o kaymağı yemeniz lazım. Bir kere siz bitirim ikilisiniz. Her türlü numara var sizde. Zekisiniz, hızlısınız, dikkatlisiniz. Ayrıca soğukkanlısınız arkanızda hiç iz de bırakmamışsınız ki henüz polis falan bulamadı bizi. Yani böyle elemanları bulmuş öpsün başına koysun. Ayıp etmiş size."

"Orası öyle kızım ama sesimizi çıkaramıyoruz patron ne derse o. Bu işlere bir kere girince de çıkışın ancak ölünce olur. Napalım bizde önümüze atılan kemiğe eyvallah diyoruz. Yoksa bende memnun değilim bu durumdan."

"Abi kabul edilemez. İsyan edin konuşun o herifle. Korkmayın sizin hakkınız olanı alın. Gerekirse grev yaparsınız. Bir hafta kimseyi öldürmek yok, kaçırmak yok görsün o zaman. Hadi bakalım hodri meydan." Ay Hilaal kızım bu herifler azılı katil sen oturmuş kaç saattir muhabbet ediyorsun bunlarla. Peynir ekmekle mi yedin kafayı sen acaba? Bir de gazlıyorsun bunları patron gelince ikisinin de kafasına sıkıyormuş gözümün önünde. Ay tımarhanelik olursun sen.

"Evet lan doğru söylüyorsun aslında. Biz olmasak nah yapar o kadar pis işi. Biz bu adamın bel kemiğiyiz oğlum. Doğru diyor, yarından itibaren konuşup zam isteyelim vermezse de kendi bilir. Tamam mı lan İsmet geri adım atmak yok!"

"Çokta şey yapmayın ya. Şimdi adam nasıl biri bilmiyorum çekip vurmasın sizi. Boşuna hayatınızdan olmayın."

"Kızım rahat ol bir bok yapamaz o bize. Başka güvenecek adamı kalmaz etrafında."

Bu sırada Kamil'in söylediği sözlere cevap geldi. Ama gelen cevap üçümüzün ağzından değil arkamızdaki birinden geliyordu.

"Kimmiş o bahsettiğiniz adam?"

İyilik MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin