Keyifli okumalar...
Eve geldiğimizde Almila ve Hilal birlikte duşa girdiler bende kirli eşyalarımızı toparladım. Onlar çıktıktan sonra bende duşumu alıp rutin saç bakımımı gerçekleştirdim. Kendime Arap saçı şarkısını armağan edip mutfağa geçip yemek hazırlamaya başladım. Hızlıca pratik bir soslu makarna hazırlayıp kızları çağırdım.
"Anniş bugün çok eğlendik değil mi? Keşke teyzem hiç gitmese ve biz hep böyle eğlenebilsek."
Bir yandan masaya oturup makarnamı lüpletirken bir yandan kızıma cevap verdim.
"Annecim teyzen uzakta çalışıyor biliyorsun." Ağzım dolu olduğu için daha çok "Onnocom toyzon uzokto çoloşoyor" gibi çıktı ama olsun anladı beni.
"Hem biz birlikte de gayet eğlenceli şeyler yapabiliyoruz beni beğenmedin mi?
"Anne aşk olsun ben öyle mi dedim. Sadece teyzemi çok özlüyorum uzaktayken."
"Oy teyzesi kurban yerim ben bu bal damlayan ağzı. En sevdiğim yeğenim sensin bebeğim." Aman bugün de pek bir sevgi pıtırcığı bu ya.
Yemeklerimizi bitirip film izlemek için salona geçtik. Mısırlarımız hazır Almila için meyve suyu bizim için kolalarımız hazır. Güzel bir animasyon filmi açtık. İzlemeye başladık. Hilal filmin ortasında kafasını bana çevirip,
"Abla sen Demir'e aşık falan değilsin değil mi?"
Ne kadar salak salak sorular bular? Ben kim aşık olmak kim. Boğarım o melatonin serotonin endorfini. Benim bedenim benim kararım. Aşk falan yok olamaz olması teklif dahi edilemez!
"Shh yok be kızım ne aşkı. Tamam biraz hoşlanmış olabilirim ama ötesi yok yani."
"Öyle diyorsan. Dikkat et yine de bir faciayı daha kaldıramam çeker vururum adamı."
Kalpsiz karı, sende kalp yerine çöl kaktüsü vardır. Dikenleri boyum kadar olanlardan.
"He he tamam hadi filmini izle" dedim. Kıçımın kenarı hangimiz abla belli değil. Bu tavsiyeleri benim sana vermem gerekiyor ama nerdee.
***
Ertesi gün sabah yine hazır kahvaltı masasına oturmak mükemmeldi benim için. Almila haklı keşke bu kız hep bizimle kalsa ya. Kahvaltı masasında çayımı yudumlayıp sucuklu yumurtaya ekmeğimi bana bana yedim. Yarasın bana ohh. Telefonumun sesiyle lokmalarıma ara verip ekrana baktım. Harun arıyor. Hayır olsun inşallah.
"Efendim"
"Dolunay merhaba, nasılsın?"
"İyiyim sen?"
"İyiyim bende. Rahatsız ettim kusura bakma ama biliyorsun haftaya doğum günüm var ve ben kızımın da yanımda olmasını istiyorum. Gelip alsam bu hafta bizde kalsa sorun olur mu senin için?
Yoo benim için sorun olmazda bir kızıma da sormam lazım.
"Harun bir Almila'yla konuşayım ona göre haber veririm sana olur mu?
"Tamam haber bekliyorum senden görüşürüz" deyip çat diye kapattı suratıma. Ulan insan nezaketen bekler öküz geldin öküz gidiyorsun angus seni.
"Kızım baban aradı şimdi haftaya doğum günü varmış, bu hafta Almila bizde kalsın diyor gitmek ister misin?" Çocuğumun fikirleri önemli. İstemezse gitmez net.
"Anniş isterim ama teyzem burada onu bırakmak istemiyorum."
"Teyzecim zaten bende Bursa'ya gideceğim dedenleri görmeye ben seni götürürüm. Hem dönüşte de berber geliriz. İstersen gidebiliriz yani?" Mantıklı beraber gidip dönerler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyilik Meleği
Ficción GeneralHepimiz illaki bir yerlerde okumuşsunuzdur. İlk görüşte Aşk! Adam ve kadın birbirini görür. O da ne! Kalpte bir tekleme nefesin kesilmesi efendime söyleyeyim etrafındaki herkesin silinmesi falan ne büyük klişe. İlk görüşte aşka inanmam,ama aşka inan...