-25-

16.4K 420 140
                                    

Dolaptan tayt ve kısa tişört almıştım, saçlarımı topuz yapıp makyajımı yaptığım sırada Pars, odaya girip dolaptan kamuflaj desenli kıyafetlerini almıştı.

-"Babam küçüklüğümde beni ava götürüp, tavşan niyetine beni avlardı."

Kaşlarım havaya kalkmıştı,

-"Nasıl yani?"

Pars kahkaha atıp,

-"Üstüme kurşun sıkardı işte, öyle öyle kurşunlardan korkmamayı öğrenmiştim."

Babası da ruh hastasıydı bunun! Üstünü değiştirmişti,

-"Sen de tavşansın bugün, çelik yelek giy."

Ağzım aralanmıştı,

-"Şaka mı yapıyorsun!"

Pars sırıtıp,

-"Hayır, akşama tavşanımı yiyeceğim."

Dil çıkarıp, aynaya dönmüştüm. Sadece rimel sürüp, dudak parlatıcımı sürdükten sonra aşağı indiğimde Pars evin önünde beni bekliyordu,

-"Beyler, ormana gidiyoruz! Herhangi bir problemde işaret fişekleri kullanın, tavşan avlayıp, poligonda çalışabilirsiniz. Ben bebeğimle ilgileneceğim, gereksiz yere bana gelmeyin!"

Adamları araçlarına dağılmıştı, onlarda da kamuflaj desenli kıyafetler vardı. Aralarında tek siyah giyinen bendim!

Pars üstüme bakıp, başını sağa sola sallamıştı. Arabasından bir çelik yelek ve avcı yeleği uzatıp,

-"Sana çelik yelek giy dedim! Ayakkabıların umarım rahattır, ağlayana kadar koşacaksın."

Yelekleri üstüme geçirip, kollarımı birleştirmiştim,

-"Av olmak istediğimi sanmıyorum."

Pars beni haki renk jeepe bindirmişti,

-"Tavşanımsın, korkusuz olmayı öğreneceksin."

Gerginlikle nefesimi dışarı vermiştim, Pars şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdığında,

-"Av dediğimiz birbirimizi avlamamız bebeğim, tavşanlar genelde yeni adamlarım veya arada ben oluyorum, hobi olarak tavşan olup birbirimizi vuruyoruz. Hem bir nevi eğitim gibi düşün."

Öksürmüştüm,

-"Ne yapmamı istiyorsun?"

Pars malikaneden çıkmıştı, konvoy halinde ormana doğru gidiyorduk.

-"Kaçmanı, korkmamanı."

Burnumu sıkmıştım, dertli bir şekilde oturduğum sırada Pars ormanın içine girmişti bile. Bir süre sonra etrafı gözleyip,

-"Benden başkası sana kurşun sıkamaz zaten, sana tavşanlar da vericem. Bakalım kendini ne kadar koruyabiliyorsun."

Bol ağaçlı yemyeşil bir alana gelmiştik, Pars arabayı durdurup gölge bir alana park etmişti. Adamları sırayla araçları park ederken,

TANBEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin