-66-

6.2K 174 72
                                    

Destina'dan

Pars'ın kucağında oturuyordum, o dosyalarına bakarken onun kokusunu içime çekerek boynuna ıslak öpücükler bırakıyordum. Bu durum hoşuna gidiyordu, boynumu koklayıp,

-"Sana ne oldu böyle? Benim uslu kızım değil miydin sen?"

Sırıtarak bana bakıyordu, gözlerimi gözlerinden ayırmamıştım.

-"Uslu bir kız olmak bana göre değilmiş."

Kaşlarını havaya kaldırmıştı,

-"Off! Aklımı başımdan alıyorsun."

Bacak bacak üstüne atıp elbisemi hafifçe yukarı sıyırmıştım. Pars'ın elindeki dosyayı elime alıp,

-"Madem eşimin aklı başında değil, o benimle ilgilenirken ben de eşimin işini yaparım."

Boynuma yapışmıştı, koklayarak boynumu öpüyordu. Sırıtarak çenesini okşamıştım, hasılat çeklerine göz attığım sırada Pars saçlarımı kokluyordu.

Hasılatlarda beklenen dışı bir hareket yoktu, gelir giderlere de göz atıp çek listesine baktığımda her şey olağan görünüyordu. Masadaki not kağıtlarından alıp, çek listesinde olanları saymaya başlamıştım. Pars memelerimi okşayarak beni öpmeye devam ediyordu, dudağımı yalamıştım. İsimleri eksik olanları yazıp, dosyayı alfabe sırasına göre dizdiğim sırada Pars beni erkekliğinin üstüne oturtmuştu.

-"Dişiliğin beni azdırıyor."

Kucağında kendimi dikleştirdiğim sırada benimle beraber sandalyeyi diğer tarafa döndürmüştü. Kapıya arkamız dönük bir şekilde, ofisin o dışarıyı net gören büyük cama tamamen yapışmıştık. Bacaklarını yana doğru açıp, bacaklarımı onunkilere yaslamıştı. Çorabımın a kısmını yırtıp, çamaşırımın üstünden vajinamın dudaklarına elini koymuştu.

-"Söyle bakalım hasılatlarda eksik var mı? Patronunun söylediği işi yarım bırakmak istemezsin değil mi?"

Sırıtıyordu, yutkunarak gülmüştüm.

-"Hayır eksik yok, patronum ne istiyorsa onu yaptım diye düşünüyorum."

Parmaklarını içime sokmuştu, başımı boynuna yasladığımda iç çekip,

-"Şşş kasma sakın."

Yutkunmuştum, kalçamı ona sürtüp kıpırdandığımda beni sertçe kucağına bastırmıştı. Onunla tam bir bütün olmuşken içime tekrar köklemişti.
Kollarımı arkadan ters bir şekilde birleştirip beni kucağında ters bir şekilde sikerken sayesinde kendimden geçmiştim.
Nefes nefese kalarak geldiğimizde Pars sırtını sandalyeye dayamıştı, derin bir nefes almıştım.

-"Şarap?"

Başımı sallamıştım, Pars tek ayağıyla bizi döndürüp masaya yaslamıştı.
Boynumu sertçe öpüp, şarap şişesini tek eliyle açarken çenesini elimle kavramıştım.
Kadehleri ona tutup, şarabı dökmesini beklerken omuzlarımı kaldırmıştım.

Kadehimi önüme koyup, belimi kendisine yaslarken,

-"Bu kadar seksi bir mafya olacağını bilmiyordum güzelim."

Sırıtmıştım,

-"Daha ne gördün ki?"

Pars sırıtmıştı, şaraptan bir yudum alıp başını sandalyeye dayamıştı.
Dudağımdan akan şarabı dilimle yalamıştım, biraz nefeslenmeye ihtiyacım vardı.
Bacak bacak üstüne atıp, Pars'a yarım bıraktığı purosunu uzatmıştım. Dudağını uzatıp, kendisine içirmemi bekliyordu. Puroyu dudaklarına yerleştirip, içmesini beklerken şarabı yudumluyordum.
Deniz içeri girdiğinde, boğazını temizlemişti,

TANBEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin