-71-

4.5K 187 4
                                    

Fazla arayı açmadık bu sefer! Nasılsınız bakalım? 🖤

————————————————

Ankara - 08.02.22

Pars'tan

Önüme kurşun dolu bir kase gelmişti, takım elbisemin kollarını düzeltmiştim.

-"Tehditlerinizi hoş görmeyi düşünüyorum Baruthan Bey, bu gibi şeyler beni yıldırmaz aksine daha da hiddetlendirir bilirsiniz."

Baruthan bana sırıtarak bakmaya başlamıştı,

-"İhalelerimden uzak durmayı öğrendiğiniz an sizi öldürmeyi düşünmeyi keseceğim Pars Bey, ama ardınıza dikkat edin derim."

Samet'e bakıp elindeki kutuyu Baruthan'a vermesini işaret etmiştim. İçi boşaltılmamış balistik mermileri kutuya doldurup, simgesel olarak da kurumuş kırmızı mürekkep izlerini kutuya sıçratmıştım. Kurşun dolu kase bana ne derdi?

Baruthan kutuyu görünce kaşlarını çatmıştı,

-"Rakibim olmak yerine dostum olsaydın, tüm alemi siker atardık Tanbey!"

Yutkunup ayağa kalkmıştım, kaseyi elime alırken onun koyu mavi gözlerine kilitlenip,

-"Rakibin değilim Halimoğlu! Sen it kopukla uğraşan adamsın, ben her şeyin arka planında olan bir ismim sadece."

Kaseyi Samet'e uzatıp ceketimi sandalyeden almıştım,

-"Alacağım ihaleden uzak dur, yoksa bu kutuyla bırakmam."

Baruthan sinirden kıpkırmızı kesilmişti, odasından çıkmıştık.
Samet'ten kaseyi alıp, koridorda yürürken ardımdan kurşunları dökmeye başlamıştım. Herkes bana bakıyordu, kasedeki kurşunlar bitince belimden silahımı çıkartıp holdingin tavanına bir el ateş etmiştim.
Samet bana arabamın anahtarını uzatırken, Baruthan odasından çıkmıştı. Elimi saçıma götürüp,

-"Görüşürüz Halimoğlu, o masada ihaleleri götüne sokacağım!"

Kaseyi yere fırlatıp kırmıştım, arkamdan bağırarak küfür ediyordu.
Samet'le beraber holdingden dışarı çıkmıştım, telefonumdan evin içini kontrol etmeliydim. Benim minik bebeğim evde ne yapıyordu acaba?
Arabama binip, telefon ekranından kameralara bağlanmıştım.
Mutfak dağınıktı, salon kamerasına bağlanmıştım. Bebeğim televizyon karşısında uyuyordu...havanın karlı olması onu tembelleştirmişti.
Onu o kadar özlemiştim ki...yolların kapalı olması beni Ankara'da mahsur bırakmıştı.

Otele geldiğimde kendimi yatağa atmıştım, o kadar çok toplantıya girmiştim ki gözlerimden uyku akıyordu.
Güzel bebeğimin fotoğrafını açıp, yastığa dayamıştım. Onsuz bir daha asla seyahate çıkacağımı düşünmüyorum.

-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-Destina'dan / 09.02.22

Gözlerimi açtığımda yataktaydım, hafif gerinip üstümdeki battaniyeyi atmaya çalışırken bana sımsıkı sarılan bir kol fark ettiğimde irkilmiştim.
Kıpırdanmaya çalışırken, başımı sağa çevirmişti,

-"Günaydın bebek! Sakin ol benim.."

Pars'ın sesini duyduğumda gözlerim sonuna kadar açılmıştı,

-"Ne zaman geldin!"

Gülüyordu, beni kendisine döndürüp saçlarımı koklamaya başlamıştı.

-"Sabaha karşı geldim, işlerim erken bitti..."

___________Dün Gece__________

-"Bir gün daha buraya tahammül edemeyeceğim! Ya işleri doğru yaparsınız ya da hepinizi teker teker öldürürüm duydunuz mu beni!"

Sinirle ayağa kalkmıştım, Samet beni sakinleştirmeye çalışıyordu,

-"Bakın, bu bahsettiğiniz arsa projeleri hem yatırım amaçlı hem de sizin gayriresmi işleriniz için değil! Beni meşgul ettiğiniz işlere bakın..."

Dişlerimi sıkıyordum, Cavit kravatını gevşetmişti,

-"140 Milyar Dolardan bahsediyoruz Pars."

Derin nefesler almaya başladığımda Cavit,

-"Hadi ama, bana güven..."

Gölgeme bile güvenmem.

-"Pekala, ben evime döneceğim. Bundan sonrası sen de."

İşimi sağlama almadan asla dönmeyecektim tabii ki, Cavit'in beni dolandırma ihtimaline karşı ekstra bir taktik düşünmem gerekiyordu ama şu an sadece güzelimin kokusunu burnumda istiyordum.

___________________________

Beni göğsüne yatırmıştı,

-"Bensiz sıkılmadın mı yoksa? Bir haftadır yokum.."

Beline koala gibi yapışmıştım, ama bir haftadır uyku düzensizliğimden dolayı aşırı uykum vardı.

-"Sıkıldım, ama uyku-"

Boğazını temizlemişti,

-"Haberim var! Geç yatıp geç kalkarsan elbette uykun olur Bayan Tanbey."

Dudaklarına parmağımı koyup susturmuştum, şu an o kadar rahattım ki. Parmağımı ısırdığında kaşlarımı çatmıştım,

-"Isırmasana!"

Pars belimden sımsıkı kavramıştı,

-"Ne yaparsın?"

Uyku o kadar ağır basıyordu ki, inatlaşacak mecalim yoktu.

-"Çok uykum var babacık sonra..."

Dudağımı büzüp tekrardan gözlerimi kapamıştım, Pars kahkaha atmıştı.

-"Pekala, hadi uyuyalım madem."

Saçlarımı okşuyordu, üstüme battaniyeyi çekmiştim.

-.-.-.-.-geçiş bölümü olduuu, yeni kaoslar yolda hazırlanın 💣

TANBEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin