Pars Özel Bölüm 6

4.9K 142 35
                                    

Uzun bir moladan sonra hepinize merhaba!

Bir süredir yeni bölüm gelmemesinin nedenini elbette merak ediyorsunuzdur. Açıkçası okulum için hazırlık yapıyordum ve yerleşme vs. derken buraya biraz mola vermek durumunda kaldım. Ama beni sabırla beklediğiniz için çok teşekkür eder, yeni bölümü Pars Özel Bölüm olarak size iletmekten mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Hikayemi seviyorsanız lütfen dostlarınızla paylaşın ve yorum yapın. Sevgilerle 🖤

-2 yıl önce-

-Aslan Bey, bu işin çözümü yalnızca birimizin buradan gitmesidir. Sizinle aynı yerde durmamız mümkün değil.

Babam sinirli bir şekilde oturduğu koltuktan kalkmıştı. Mithat'ın ona git demesine bozulup celallendiği aşikârdı. Babam git dediğinizde gidecek biri değildi, inada bağlar ve en sonunda ortalığı tamamen yakarak giderdi.
Babam iki elini masanın üstüne koyarak Mithat'a doğru eğilmişti.

-"Ben gitmem! Ben buraya gençliğimi verdim Mithat."

Kaşlarını çatarak Mithat'a bakıyordu, sırıtmıştım. Kendini kalıcı zannediyor! Mithat bana bakıp,

-"Madem yaşlısın, oğluna devret ve git Aslan. Bazı şeyleri zamanında bırakmalıyız...Öyle değil mi?"

Sigaramın külünü yere atmıştım,

-"Ben istemiyorum, ne bok yerseniz yiyin."

Ayağa kalkıp gideceğim sırada babam bağırmaya başlamıştı,

-"Nereye gidiyorsun lan? Nereye gittiğini sanıyorsun!"

Sandalyeyi masaya sertçe ittirip arkamı dönmüştüm,

-"Umurumda değilsin! Tek başınasın baba aynı benim gibi!"

Belinden çıkardığı silahını bana doğrultmuştu, gözlerimi kısmıştım. Sigaramı dudaklarıma yapıştırıp ben de belimden silahımı çekip ona doğrultmuştum.

-"Bana silah mı doğrultuyorsun!"

Başımı sallayıp,

-"Aynı senin bana binlerce  kez doğrulttuğun gibi!"

Silahının kabzasını ileri geri hareket ettirmişti, parmağımı tetiğe koymuştum,

-"Baba beni vuramazsın!"

Babam sırıtmıştı, tetiğe parmağını koyduğunda kaşlarım çatık bir halde,

-"Beni vurduğunda kim temizleyecek senin kıçını? Yine saplandın kaldın işte! Yine bana kaldın!"

Babam silahın namlusunu tavana doğrultup bir ateş açmıştı. Derin derin nefes alıp verdiğinde kahkaha atmıştım,

-"Bana ihtiyacın var...Biliyorsun."

Babam silahını hızlı bir şekilde tavana doğrultup ateş açmıştı. Mithat hafif bir şekilde sıçrarken,

-Bak! Kariyerinin bitmesinde benim bir suçum yok Aslan! Yaşlandın işte her işe koşamıyorsun."

Babam kaşlarını çatmıştı, elimle alnımı ovalamıştım.

-"Beni öldür Pars, bu işi bırakmaktansa ölürüm daha iyi."

Babam silahını yere doğru atmak için manevra yaparken, tek kaşım havaya kalkık bir halde,

-"Ne saçmalıyorsun? Seni neden öldüreyim baba!"

Babam sinirli bir ses tonuyla,

-"Ben bu işe şerefimi ve namusumu verdim! Bu işi bırakamam anlıyor musun öldür beni!"

TANBEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin