-85-

2.1K 100 58
                                    

Ben geldim! Hepinizi çok özledim :( nasılsınız bakalım? Eylül ayını sever misiniz?
Ayrıca okulları açılan okurlarıma kolaylıklar ve iyi bir sene dilerim. Ne dersiniz bir gün dizi olursak nasıl bir şey çıkar sizce? 🖤

_____________________________________

Havalar artık biraz da olsa serinlediği için Destina ve Pars veranda da kahvaltı edebiliyorlardı. O sabah Destina Pars'tan bir saat önce uyanıp bahçede bilgisayardaki işiyle ilgileniyordu.

_____________________________________

Destina'dan

Gözlüklerimi takıp, yorgun hareketlerle sabah gül çayımı içiyordum, yaptığım mücevher tasarımlarının üretimi gecikmişti. Müşteriler vaktinde ödemediği için atölyem de işleri tam olarak teslim etmiyordu.  Telefon trafiği yaparken, sipariş kontrollerini yapmayı da ihmal etmiyordum.

Yardımcılar kahvaltı sofrasını hazırlamaya koyulmuşlardı, salıncakta bağdaş kurup sipariş iptallerini de bulmaya odaklanmıştım. İşime o kadar odaklanmıştım ki Pars'ın geldiğini bile duymamıştım. Elini yanağıma attığında hafif irkilmiştim. Alnımdan öpüp,

-"Günaydın, korkutmak istememiştim güzelim."

Dudağından öpüp gülümsemiştim,

-"Günaydın sevdiceğim, dalmışım sorun değil."

Bilgisayarı kucağımdan alıp, beni salıncaktan kaldırmıştı. Kucaklayarak sandalyeye oturduğunda, önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına almıştı. Burnumu sıkıp,

-"Benim bebeğim nasıl peki?"

İç çekmiştim.

Anlatsam büyük ihtimalle müşterileri basmaya giderdi. Masaya portakal suyu gelince boğazımı temizleyip,

-"İyiyim sevgilim, sen nasılsın?"

Pars inanmayan ve sorgulayan gözlerle bana bakıyordu,  gözlerime daha iyi bakmak için çenemden kavramıştı.

-"Hadi, söyleyebilirsin dinliyorum kuzum."

Yutkunmuştum.

-"Şey.."

Pars dudağını ıslatıp gözlerime bakmayı sürdürüyordu.

-"Eee, ödemelerle ilgili bir sorun yaşıyorum hayatım."

Bana kaşları çatık bir halde bakıyordu,

-"Yeni sezon birkaç bir şey aldın da kartın limiti mi yetmedi?"

Boğazımı temizliyordum, Pars,

-"Kartının limitini yükseltmiştim bebeğim, bir sorun mu var?"

Nefesimi dışarı vermiştim, Pars kaşlarını çatmıştı.

-"Söyler misin artık aşkım!"

Derin bir nefes alıp,

-"Aşkım ödemeleri alamıyorum atölyede isyan başlamış. Yeni bir asistana ihtiyacımız var."

Tek nefeste söylemiştim, Pars arkasına yaslanıp,

-"Hangi müşteriler onlar? İsimlerini söyle de Samet ilgileniversin."

Elimde kalan kağıdı çekip,

-"Bunun için mi suskundun yani bebeğim, çok basit bir şey. Ayrıca Samet alışkın ödemeleri toplamaya."

İyi de haraç kesmeyeceğiz.

-"Haraç kesmiyoruz, müşteriler onlar değil mi hayatım?"

Pars göz devirip,

TANBEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin