TANBEY

-27-

4 gün geçmişti, Pars son hızla vereceği davetin detaylarını halledip hiçbir şeyi Destina'ya göstermemişti. Nişan teması siyah ve goldun ağırlığındaydı. Etrafta yine siyah güller yoğun bir şekilde vardı.

————

Sabahtan beri saçımla cebelleşen bir kuaför vardı, bozup bozup baştan yapıyordu. İçim epey şişmişti,

-"Pardon, isterseniz bırakın ben yapayım."

Adam irkilmişti,

-"Y-yok, yapacağım."

İç çekip,

-"Elbisem uzun bir elbise, dekoltesi epey var. Ona göre bir şeyler yapsanız da artık makyajıma geçsem?"

Adamın elleri daha çok titremeye başlamıştı, neden bu kadar panik yapıyordu gerçekten anlayamamıştım.

-"Beyefendi, kendinizi iyi hissetmiyorsanız lütfen bırakın."

Adam ağlamaya başlamıştı,

-"B-ben kariyerimi seviyorum ne olur beni kovmayın Destina Hanım!"

Arkamı ona dönmüştüm,

-"Tamam, sizi kovmayacaktım zaten onu nereden çıkardınız? Sakin olun lütfen!"

Adam iç çekip,

-"Beni buraya zorla gönderdiler sizin bu kadar önemli biri olduğunuzu bilseydim daha hazırlıklı gelirdim."

Yutkunmuştum,

-"Deniz, su getirir misin lütfen? Kolonya falan da getirebilir misin acaba?"

Deniz hemen koşmuştu, adam saçlarımı tarayıp,

-"Özür dilerim, panik yaptım."

Gülümsemiştim, onu azarlayacağından korkuyordu ama öyle bir huyum yoktu ki...

Deniz iki büyük bardak su getirmişti, birini bana verip, diğerini masaya koyarak cebinden kolonya şişesini çıkarmıştı.

Adam suyu bir dikişte içip, boynuna yüzüne kolonya sürünce derin bir nefes almıştı. Deniz kulağıma eğilip,

-"Problem mi var yenge?"

Başımı sağa sola sallamıştım, adam büyük bir dikkatle saçlarıma fön çekmeye başlamıştı.

Bana kahvemi getirdiklerinde, kuaför saçlarımı düzleştiriyordu. Doğal dalgalı bir saç istiyordum çünkü elbisem çok iddialıydı.

Deniz başımda ileri geri volta atıyordu, o gezdikçe adam strese girdiği için,

-"Deniz! Azıcık otur başım döndü."

Deniz belindeki silahı aynadan gösterip,

-"Olmaz, Pars abi başında beklememi emretti yenge."

Adam yutkunup,

-"Sımsıkı topuz yapacağım efendim, kararınız kesin değil mi?"

Boğazımı temizleyip,

-"Topuz istemiyorum, maşa harika olur salık olsun."

Adam başını sallayıp, yavaş hareketlerle saçlarıma su dalgası yapmaya başlamıştı.

Kahvemden bir yudum alıp arkama yaslanmıştım, tırnaklarıma kırmızı renk oje sürmeye başlamışlardı. Makyajım hızlı bir şekilde yapılırken adam en sonunda saçlarımı bitirmişti. Derin bir nefes alıp,