TANBEY

-34-

3 hafta geçmişti, Destina artık günlerinin çoğunu Elzem veya Venüs'le veya ikisiyle beraber geçiriyordu. Pars bu durumdan çok memnundu çünkü Destina'nın eve kapanmasını istemiyordu. Hatta Pars Destina için eve bir takı atölyesi kurdurmuştu fakat daha Destina'ya söylememişti. Tuana şehirden uzaklaşmak zorunda kalmıştı, Burak onu hiçbir yerde rahat ettirmemeye ant içmişti. Alev ortalıktan bir anda kaybolmuştu, Pars Bulut'la özel olarak ilgilenmek istediğini Burak'a söylemişti. Burak işi ona bırakmayıp Bulut'u da şehirden sürmüştü, neredeyse tüm pürüzler ortadan kalkıyordu fakat perde arkasından etrafa süzen karanlık ışıkların ne getireceğini bilmiyorlardı.

Düğün hazırlıkları yapılıyordu, Pars önüme kocaman bir davetli listesi tutuşturup bakmamı istemişti. İç çekmiştim,

-"Hayatım bu kadar insanı nasıl aklımda tutabilirim söyler misin? Zaten isimler karmakarışık!"

Pars boğazını temizlemişti,

-"Aklında tut demiyorum zaten bebeğim, sana söylediğim isimler orada yazıyor mu hepsi alfabe sırasıyla listelendi."

+"Hangi isimlerdi? Baştan söyle."

Masaya ellerini dayamıştı,

-"Haldun Tunç, Koray Kara, Gökhan Zade..."

Bir sürü isim sıralıyordu, gözlerimi hızlıca kırpıp açmıştım. Derin bir nefes alıp gülümsemiştim,

-"Evet! Evet hepsi yazıyor gerçekten."

Pars elimden listeyi çekmişti,

-"Bakmadın değil mi?"

Derin bir nefes almıştım,

-"Sayamayacağım kadar isim var, ve gerçekten hepsine bakmak çok uzun zaman alıyor."

Kaşlarını çatmıştı,

-"Randevun falan mı var?"

Sırıtmıştım,

-"Belki?"

Masaya parmaklarını vuruyordu,

-"Sormamda bir sakınca olmadığına eminim, ne randevunuz var peki bayan Tanbey?"

Arkama yaslanmıştım,

-"Alışverişe çıkacağım! Çok önemli."

Eliyle alnına vurmuştu,

-"Gerçekten mi?"

Dudağımı ısırıp başımı sallamıştım, Pars,

-"Davetiye seçmeliyiz, düğün mönüsünü şekillendirmelisin. İçkileri belirtmeliyiz, ayrıca balayı için fikirlerini merak ediyorum. Bunca işi bırakıp alışverişe mi çıkacaksın yani?"

Omuzlarımı havaya kaldırmıştım,

-"Hani bana bir iş bırakmayıp kendin halledecektin?"

Sırıtmıştı,

-"Bu ikimizin özel bir günü olduğu için senin de düşünceni belirtmen önemli bebeğim."

Bacak bacak üstüne atıp, iç çekmiştim. Önüme kocaman bir dosya koymuştu.

-"Bunların hepsi davetiye, üç dosya daha var. Beğenmezsen kapat diğerlerini önüne koyarım."

Dosyanın kapağını çevirmiştim, davetiyeler çok klasikti. Hepsine bir arada göz atıp, gözüme çarpan davetiye yoktu. Birkaç sayfa geçtiğimde Pars,

-"Biraz daha durumdan zevk alır mısın bebeğim!"

Başımı sallayıp, davetiye sayfalarını daha hızlı geçmeye başlamıştım. Çok gergindi!