BONUS BÖLÜM 4

4.3K 144 27
                                    


Uzun bir aradan sonra bonus bölümle tam gaz devam etmeye merhaba. Tanbey'in 1 yaşına girmesine az bir zaman kala, hala kitabı bilmeyen ve yorumu az olan takipçilerimiz var. Yorum yapmayı unutmayın! Her biriniz benim için önemlisiniz, TikTok'ta edit sayfamızı açan okurlarım bana yazmaya devam etsin lütfen 🙏🏻 Nasılsınız?
- Pars, Destina'ya hafta sonu sürprizi yapmak için eve 7.000 adet siyah gül siparişi verir. Balonlarla beraber evin içini süslettiği sırada Destina her şeyden habersiz bir şekilde küvet keyfi yapmaktaydı. -

Kadehime rose şarabımı döküyordum, yüzümde kırmızı gül maskem vardı. Dudağımdaki lip gloss'u yalayıp,

-"Hayatım!"

Dergimi yatağın üstünde unutmuştum, ve şu an küvetten çıkıp onu almak o kadar zor geliyordu ki. Pars neredeydi acaba?

-"Pars!"

Kapı açılmıştı, Pars bana endişeli gözlerle bakıp,

-"İyi misin balım?"

Başımı sallayarak şarabımdan bir yudum almıştım.

-"Dergimi uzatabilir misin?"

Pars gülmüştü,

-"Ben de beni küvete davet ediyorsun sanmıştım."

Hınzırlık sırası bendeydi, dudağımı büzüp,

-"Dergini okumak yerine beni oku diyorsun?"

Pars gömleğinin düğmelerini açarak küvete doğru yürümeye koyulmuştu.
Onu izlerken şarabımdan bir yudum alıp, dudaklarımdan dökülmesini sağlamıştım. Pars bu hareketime epey azmış görünüyordu.
Bana doğru eğilip, dökülen şarabı yalayarak dudağıma sertçe yapıştığında ensesine elimi koymuştum.
Eli boynuma inmişti, küvetin içine girip beni üstüne çekerken,

-"Tenin ay, tenim gece?"

Dudağımı ısırarak boynunu öptüğümde Pars derin bir nefes alıp, elini kalçama atmıştı.
Pars'ın bana dokunuşları benim ıslanmama yol açıyordu. Bana sürekli dokunmasını istiyordum.
Küvete girdiğinde beni üzerine çekmişti. Beni göğsüne bastırıp,

-"Seni o kadar çok özlüyorum ki, her an üzerimde kalabilsen keşke."

İç çekip boynunu öptüğümde parmakları kasıklarıma doğru inmişti. Onu daha da azdırmak için dudaklarımı yalayarak ısırdığımda, Pars hırıltılı bir şekilde nefes alıp parmaklarını içime kaydırdığında inlemiştim. Onun eline doğru sürtündüğümde elini vajinama bastırmıştı.
Kalçalarımı onun bacaklarına bastırdığımda, Pars'ın sertleştiğini net bir şekilde hissediyordum. Hızlıydı...
Beni tek hamlede kucağına alırken, kalçamı dikleştirmiştim.
İçime köklediğinde inlememem için dudaklarımı eliyle bastırıp,
-"Sadece beni isteyen nefesini duymak istiyorum bebeğim..."
Hırıltılı bir şekilde nefes aldığımda kendisini en içime doğru ittirmişti. Ağzımın içine parmağını yerleştirirken,
Sıcak su belimin yukarısına doğru gelirken, Pars içimi sertçe doldurup beni delirtiyordu.
Boynumu sertçe emerken, ben onun parmağını dişlemiştim.
O buna karşılık boynumu morartana kadar emmişti, kasıklarıma öyle bir baskı uyguluyordu ki, bacaklarım titremeye başlamıştı.
Pars gözlerimin içine bakarken, çok sert bir şekilde erkekliğini içime köklediğinde dudağımı dişlemiştim. Küvetten çıkan sular banyonun zeminini tamamen ıslatırken, ben Pars içimdeyken boşalmıştım. Ben titrerken o benim içime birkaç kez daha girip boşaldığında dudaklarıma uzun bir süre yapışık şekilde kalmıştı.
İkimiz de nefes alarak dinlendiğimizde alnımdan öpüp,

-"Yemeğe nereye gitmek ister bu küçük hanım?"

Sırıtarak omzunu öptüğümde birkaç dakika düşünmüştüm. Yeni bir restoran vardı ama, sanırım biraz uzaktaydı.

-"Pasqahal Restoran'a gidelim mi? Yeni açılmış..."

Pars yanağımdan öpüp,

-"Elbette, hadi duş alalım prenses."

Küvetten çıkıp, duşa girdiğimizde Pars arkamdan bana sarılıyordu.
Saçlarımı şampuanlamıştı, ben de onunla beraber kendimi keseliyordum. Saçlarımın uçlarına krem sürüp, durulandığımızda yatak odasına geçmiştik. Havlulara sarınıp kurulanırken, ne giyeceğime karar vermek epey zordu.
Siyah saten mini gömlek elbisemi giyip, ipli siyah topuklularımı elime alırken, Pars siyah keten pantolon ve beyaz gömlek tercih etmişti.
Saçlarını fönleyip, saatini taktıktan sonra yatağa oturup beni izlemeye koyulduğunda kaşlarımı havaya kaldırmıştım.

-"Bu kadar hızlı hazırlanman imkansız."

Pars kahkaha atıp,

-"Sadece saçlarımı fönlemem yeterli, çıkarken parfümümü sıkacağım."

Saçlarımı kurutup fönledikten sonra, ensemde küçük bir topuz yapmıştım. Kulağıma minik top küpelerimi takıp, yüzüklerimi parmaklarıma geçirdikten sonra, parfümümü sıkıp Pars'a bakış attığımda o da parfümünü sıkmaya koyulmuştu.

_______________________

Mekan boğaz manzaralıydı, denizin üstüne yapılmış platformun üstündeydi.
Bambu sandalyelere sahip, hem salaş hem şık bir mekandı. Aydınlatmaları göz yormuyordu.

Pars menüye göz gezdirirken, bir yandan da beni süzüyordu. Sanırım bugün deniz ürünleri tercih edecektim. Karides?

-"Karides ve kalamar roll tercih edeceğim."

Pars başını sallayıp,

-"Yanına surumi ve umeshu alalım. Ben de ayriyetten kalamar alayım."

Pars elini kalçama koyup,

-"Ben tatlımı önceden yemiş gibi görünsem de, hala yerim var."

Sırıtarak elimi boynuna attığımda tekrar dudaklarıma yapışmıştı.
Yemekler servis edilirken, Pars şarabı açıp ilk bana servis ederken dudağımı nazikçe öpüp,

-"Sen ve ben, bir de gün aşırı manzara. Bu tablo için neleri feda etmem ki."

Elini tuttuğumda burnumdan öperek kadehlerimizi tokuşturmuştuk.

-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.yorum yapmayı unutmayın lütfen 🙏🏻

TANBEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin