Ben gerçekten bunalımda gibiyim. Hiçbir şeyi yapmak istemiyorum.
Hatta unutuyorum.
Ama siz güzel güzel okuyun ve oyla yorum yazmayı unutmayın kelebekgiller familyası.
*
Merih'lerin evine yemeğe gitmek için hanım hanımcık siyah bir elbise giymiştim. Abim dakika başı odama geldiği gibi tekrar gelip "Olmuş muyum?" diye sordu.
Gözlerimi devirip "Evet abi." dedim.
"Peki saçım bozulmuş mu?"
"Abi kız gibi. Tövbe estağfurullah."
Kaşlarını çatarak "Söylenme lan tekne kazıntısı." dediğinde ben de yalandan sinirlenmiştim.
Parmağımı suratına doğru sallayarak "Bana bak abi bozuntusu, bir sözüme bakar. Bir daha görmezsin sevgilini." dediğimde ağzına fermuar çekti.
"Sustum." diyerek odamdan çıkarken kahkahalarla gülmeye başladım.
Ailecek yola çıktığımızda kısa sürrede vardık. Kapıyı Müge Abla açarken arkasında annesi ve babası diziliydi.
Abim elindeki çiçekleri hem annesine hem de Müge Ablaya uzatarak içeri geçti. Benim elimde ise Naz'a aldığımız oyuncaklar vardı.
Salona geçip tanıştıktan sonra Mustafa Amca, abimi iyi bir sorguya çekti. Annesinin ve Müge Ablanın gülümsemesinden iyi geçtiğini anlamıştım.
Yemekten sonra mutfağa geçip biraz lafladık.
"Kızım nasıl tanıştınız siz?" diye sordu Gülsüm Teyze.
Müge abla eliyle beni gösterip "Merih'in arkadaşı Lavin olarak tanıştırdı." dediğinde Gülsüm Teyze bana döndü.
"Şimdi sen, bizim oğlanla arkadaş mısın?"
Kafamı salladım.
"Yoksa ondan mı evlenmek istemiyor." dediğinde ağzımdaki çayı püskürtüyordum.
"Yok Gülsüm Teyzeciğim. Benimle alakası yok."
Kafasını aşağı yukarı sallayarak yeni bir soru yöneltti.
"Peki siz nasıl tanıştınız yavrum?"
Fasulyenin faydalarına gelmiştik.
"Benim numara komşum. Telefon numaralarımızın son hanesi farklı. İşte ordan." dediğimde annem iki kere sırtıma vurarak "Benim kızım uzun zamandır işsizdi. İşte ondan yapmış. Biraz gereksizdir kendisi." dediğinde kaşlarımı çattım.
Annem beni resmen gömüyordu.
"Ama iyi olmuş dünürüm." dediğinde gözlerimi kocaman açtım. Annemle gülüştüler. Müge ablaya baktığımda da gülümsüyordu.
Gülsüm Teyze "Sende birileri var mı?" diye sordu yine. Sorguya çekiliyordum.
Annem benden önce davranıp hemen yakınmaya başladı.
"Yok be dünürüm. 25 yıllık hayatında kimse olmadı. İşte bizim bu deli de istemiyor ama hafta sonu misafir gelecek. Beğenirse bi görüşürler." dediğinde gözlerimi devirdim.
"Acaba evlenmeyenler olarak bizim oğlanla senin kızı mı evlendirsek?"
Ya sabır, ya sabır.
"Sizin oğlan ne iş yapar?"
"Öğretmendir kendisi. Tayini çıkınca İstanbul'a gitti. Kendi evinde. Mügeyle hiç ayırmadık, kendi işini hep kendi yapar."
Annemin damat adayına gözleri parlıyordu. Şu konuştuklarımızı Merih duysa benimle olan ilişiğini keser.
"Kız siz bi çay mı içseniz?" dediğinde Müge Abla kendini tutamayıp güldü. Ben de isterdim beraber olmayı ama olmaz. Çocukları çok seven birine çocuk vermemek olmaz.
"Anneciğim lütfen zorlamayın. ikimiz de evlenmek istemiyoruz. Ne ayrı ayrı ne de beraber."
Birbirini bulmuş iki insan da kafalarını salladılar.
Güzel geçen sohbetin ardından eve dönmüştük. Annem gelene kadar dünürlerini övmüştü. Babam da gelinini pek beğenmiş. Hamarat falan.
Abim zaten nasıl araba kullandı bilmiyorum. Melül melül geziyor etrafta. Polisler çevirse 'Alkol mü kullandınız?' diye sorardı. Öyle bir tipi var.
"Anneciğim biz eve girmeden gidelim." dedi abim kapı önünde.
"Bizde kalsaydınız yavrum."
"Ben de çok isterdim anneciğim ama yarın iş var." dediğimde kafa sallayıp içeri girdiler.
*
İyi günler dilerim.
Hoşça kalın sağlıcakla kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇILGINLIK |TEXTİNG| ✓
HumorTAMAMLANDI 0542 *** ***1 (siz), 0542 *** ***2 numarayı Numara Komşum olarak kaydettiniz. Siz: Bi gün bi çılgınlık edip seni sevdiğimi söylesem Siz: Alay edip güler misin? Siz: Yoksa sen de sever misin? (Görüldü.) Siz: JBJMSJBJBJBJ (İnternet yok.) Si...