İyi okumalar...
*
Birkaç dakika sonra görüntülü konuşacaktık ve açıkçası heyecanlıydım da. Bir çılgınlık yapıp yazdığım numara komşumu ilk defa canlı görecektim.
Beni rahatsız etmemeleri için 1+1 evimin salonunda oturan ailemin yanına gidip haber verdim. Anlayışla karşıladılar.
Sahte Edebiyatçı: 10 dakikaya giriyoruz.
Sahte Edebiyatçı: Hazırsın değil mi?
Siz: Hazır değilim. Giyinip geliyorum.
Telefonumu masanın üstüne koyup koyunlu pijamalarımdan kurtulup düz eşofman takımımı giydim. Siyah dalgalı saçlarım da kabarmaya müsait olduğundan elimle düzelttim.
"İşte şimdi hazırım." diye fısıldadım kendi kendime.
Merih'in gönderdiği linke girip kameramı ayarladım. Görüntülerimiz açıldığında kocaman sırıttım. Resmini daha önce de görmüştüm zaten.
Sosyal medya hesaplarımızca da takipleşiyoruz zaten.
"Merhaba!" dedim harfleri uzatarak.
Gülerek "Sana da merhaba deli." dedi.
Arada kısa bir sessizlik olunca "Eee ne yapacağız?" diye sordu.
Aklıma gelen şeyle gülümseyip masamın üzerinde duran makyaj temizleme suyunu ve pamuğu aldım.
"Ben makyajımı temizleyeceğim, seni bilmem."
Güzel bir kahkaha atarken "Senin konuşma için hazırlanmış olman gerekmiyor muydu?" diye sordu.
"Sabah arkadaşlarımla dışarı çıkmıştım, ondan kalma makyajım. Hem ben konuşma için hazırlanmadım ki. Sadece koyunlu pijamalarımı değiştirdim." dedikten sonra düşünüp bunu söylememem gerektiği kanısına vardım ve bunu dışımdan da belirttim.
"Bunu söylememeliydim, değil mi?"
Tekrar tekrar kahkaha atınca "Sen hep gülüyor musun böyle?" diye sordum.
Kafasını iki yana salladı. "Pek gülen birisi değilim, öyle denk gelmiş."
"İyi, gül o zaman." dedim tebessüm ederek.
Gözümün etrafına bulaşan maskara ve eyeliner, beni panda gibi gösterdiğinden kameraya iyice yaklaştım.
"Tövbe estağfurullah. Yapma şöyle şeyler." dediğinde gülmeye başladım. Sesi tırsmış gibi çıkıyordu.
Bana okul anılarından anlatırken makyajımı temizlemeyi bitirmiştim.
"Boyun kaç?" diye sordu bir anda.
"167 santim boyum var efendim."
Konuşmalarımız en azından bana çok komik geliyordu ve sürekli gülümsüyordum.
Merih gerçekten de çok kafa dengiydi.
"183 santim boyumla seni ezebilirim." diyerek üstünlük tasladığında ağzım açık ona baktım.
"Benim zekam da senin zekanı ezer bir kere." derken kollarımı göğsümün altında birleştirip ona meydan okudum.
Merih'in bulunduğu ortamdan ağlama sesleri gelince merak etsem de bir şey demeyip konuşmaya devam ettim.
Onun kapısı tıklandı. Arkasını dönüp kapıya baktığında kucağında bir bebekle kadın vardı.
"Merih sen baksana biraz." dediğinde ofladı.
"Abla o senin çocuğun. Bak arkadaşımla konuşuyorum." diyerek beni gösterdi.
Kısa saçlı kadın biraz daha yaklaşıp beni incelemeye başladığında sırıtarak el salladım.
Selamlaştıktan sonra "Hamur süt ile mi yoğurulur yoksa su ile mi?" diye bir soru yöneltti.
Kucağında salladığı bebek de artık susmuştu.
Sorusuyla öyle kalırken Merih "Kız nereden bilsin abla? Bu ne saçma bir soru?" dedi kaşlarını çatarak.
"Yani ben çoğuna süt koyuyorum. Daha yumuşak oluyor." dediğimde gözleri parladı.
"Aferin kız. Böyle devam et. Seni alan yakında çıkar." dediğinde Merih onu bir kez daha uyardı. Ben ise sadece güldüm.
Ben onun kadar emin değildim sonuçta. Her şey hamaratlıkta bitmiyordu.
Merih'in ablası odadan çıkınca "Ablanın adı ne?" diye sordu.
"Müge. Kucağındaki de dünyalar güzeli yeğenim Naz. Vallahi adı gibi çok nazlı." Babasını da çok merak etmiştim ama nasıl sorayım?
"Seninle mi yaşıyorlar?"
"Hayır. Ablam," dedikten sonra derin bir nefes alıp devam etti. "Kocasından yeni boşandı ve kafa dinlemek için geldi yanıma."
Alt dudağımı dişlerimle çiğnerken kafamı salladım. Bir süre daha komik ve saçma şeylerden bahsedip kapattık.
Edindiğim en iyi arkadaşım olmuştu kendisi şu andan itibaren.
*
Şimdik, ilk kez birbirlerini bilgisayardan da olsa gördüler.
Ondan sonracığıma, Lavin'in hiç arkadaşı yok.
Bir de, Mügeciğime talip var. Ona 1-2 bölümcük ayıracağım.
Hamura süt koyanlar topluluğuna üye olmak için elinizi kaldırın.
Oy ve yorumlarınızı da eksik etmediğinizde geçebilirsiniz.
bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇILGINLIK |TEXTİNG| ✓
HumorTAMAMLANDI 0542 *** ***1 (siz), 0542 *** ***2 numarayı Numara Komşum olarak kaydettiniz. Siz: Bi gün bi çılgınlık edip seni sevdiğimi söylesem Siz: Alay edip güler misin? Siz: Yoksa sen de sever misin? (Görüldü.) Siz: JBJMSJBJBJBJ (İnternet yok.) Si...