44

5.1K 288 6
                                    

Müge ve Alp sahalardaaa!!!

Onların son bölümü diyeceğim de kitap bitiyor aga.

Nasılsınız?

Umarım iyisinizdir. Siz hep iyi olun şekerlerim. :*

*

10 dakika içerisinde Naz ile beraber hazırlanmış ve evden çıkmıştım. Evimiz taksi durağına yakın olduğundan sokağın altına kadar yürüyüp bindik.

Onu gerçekten özlemiştim. Düğünümüze iki hafta kaldığından sık görüşemiyorduk. Onun işleri, benim hazırlıklarla ilgilenmem derken birbirimizi aksatıyorduk.

Müzenin önüne geldiğimde danışman kısmı müze kartı veya ücret istedi.

"Müzeyi gezmeye gelmedim hanımefendi."

"Giriş yapabilmeniz için herkeste olduğu gibi sizden de bir ücret almamız gerekiyor. Ne için geldiğiniz beni ilgilendirmez."

Yirmili yaşlarının başında duran bu genç kız biraz aksi çıkmıştı.

"Alp ile görüşeceğim."

"Alp bize böyle bir bilgi vermedi maalesef."

Gözlerimi devirdim. Sanki sana hesap vereceklerdi.

Müdür çalışan arasındaki hitap da biraz fazla samimiydi sanki.

"Müdür Bey'le görüşmek istiyorum. Alp Bey."

Üstüne basa basa 'Bey' demiştim ama aldırış etmeden telefonu kullandı.

Birkaç saniye sonra telefondaki kişiye "Alp Bey deli bir hanımefendi sizinle görüşmek istediğini söylüyor ama gönderiyorum." dedi.

İçimden sabır dilenirken Naz huysuzlaşmaya başladı.

Bir de bana deli diyordu. Alp'in ona soracağından emin olduğum için sessiz kaldığım sırada kadının suratı korkmuş bir şekil aldı.

Sakince "Müge." dedim.

Alp'in telefonun diğer ucundan bağırmasıyla ben bile yerimden sıçradım. Sonra ses kesildi.

"Özür dilerim." diye başladı kadın af dilemeye.

"Önemli değil." derken yüzüne bile bakmıyordum.

Müzenin iç tarafından Alp hızlı adımlarla geliyordu.

Yanımıza yaklaştığında Naz'ı kucağına alarak öperken bana sarıldı.

Kadına kötü bakışlar gönderiyordu. "Bir dahakine dikkat et." dedi kelimelerin üstüne bastırarak.

"Özür dilerim efendim." diyerek başını öne eğdi.

Alp'in yönlendirmesiyle müzenin arka taraflarına doğru giderken "Lavin'i gönderdin mi?" diye sordum.

"Tabi ki."

Bir odaya girdiğimizde Naz'ı pusetiyle koltuğun üstüne koyup Alp'e sarıldım.

Beni kaldırarak masaya oturttuğunda bacaklarımın arasına girdi ve daha sıkı sarıldı.

"Seni çok özlemişim."

"Bende sevgilim bende."

Mesai bitiminde el ele çıktık ve Alp'in evine gittik.

Evlendikten sonra da burada kalacağımızdan Naz'a bir oda yapmıştık. Aslında her şey tamamdı.

Işıkları açarken "Şu evde bir tek siz eksiksiniz. Tahminen ne zaman gelirsiniz?" dedi kinayeyle.

Güldüm. "Evlendikten sonra temelli buradayız."

"Hele bi' olmayın." dediğinde ikimiz de güldük.

Akşam yemeği için mutfağa geçtiğimde ne yapacağımı düşünmeye başladım. Alp içeride Naz'la ilgileniyordu.

Yemekten sonra Naz'ı emzirip yatırdım. Alp de o sırada film seçiyordu.

Yanına geçip oturduğumda beni kollarının arasına aldı.

"Ne izleyeceğiz?" diye sordum.

"Ölüler ordusunu." dediğinde güldüm.

Millet sevgilisiyle romantik film izler, bizimkisi korku - aksiyondu.

Gözlerimin içine bakarak "İstersen değiştirebiliriz." dediğinde gülümsedim.

"Zombi filmlerini severim."

Film aslında aksiyon dolu geçiyordu ama uykum geldiğinden Alp'in omzundayken gözlerimi kapattım.

Ağlama seslerine uyandığımda yataktaydım ama Alp yanımda değildi.

Naz'ın ağlamasını duyuyordum. Ayağa kalkınca gözlerimi ovuştura ovuştura Naz'ın odasına gittim.

Kapı aralık olduğundan Alp'in Naz'ı sallayarak susturma çabalarını görünce kıkırdadım.

Benim sesimi duyan Alp, bana doğru dönerek "Seni uyandırmak istememiştim." dedi.

Yanlarına giderek Naz'ı kucağıma aldım. Altını kontrol ettiğimde temizdi. Yatmadan önce emzirsem de acıkmış olacağını düşündüm.

Zaten hemen göğsüme yöneliyordu.

"Emzirmem lazım. Salona gidelim." 

Alp'le beraber salona geçtiğimizde utanmadan Naz'ı emzirdim. Bunda utanılacak bir şey yoktu.

"Saat kaç?" diye sorduğumda Alp bana biraz daha yaklaşarak "Dörde geliyordu." dedi. Başını omzuma yasladığında nefes alış verişlerini hissediyordum.

Uykudan gözlerim kendi kendiliğine kapanıyordu. Naz'ın karnı doyunca onu tekrar uyuttum. Benim güzeller güzeli kızım uykuya aşıktı. Çok kolay uyuyordu.

Geri koltuğa gelip yattım. Buradan kalkmak istemiyordum.

"Güzelim niye buraya geldin?"

"Burada yatarım ben. Çok uykum var."

Alp'in kolları beni sararak koltuktan havalandım.

"Belin mi tutulsun istiyorsun? Benimle yatacaksın." diyerek odasına götürdü. Kedi misali ona sırnaşarak uykuma kaldığım yerden devam ettim.

*

Feels geçiriyorum arkadaşlar help mee!!

Yalnız adı olmayan görevli mors *kötücadıgülüşü*

Oy ve yorumlarınızı da eksik etmediyseniz yarın görüşürüzzz.

ÇILGINLIK |TEXTİNG|  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin