Ben yaptıklarımı sorgulayan, ya da bunu keşke yapmasaydım dememiştim hiçbir zaman.Yaptıysam bir sebebi vardır diye düşündüm her zaman. Uzay'ın benle uğraştığı için söylememiştim Kuzeye. Benim gerçekleri yüzüme vururken canımın acıdığını, aslında kendime bile itiraf edemediğim şeyleri başkasından duymak acı vermişti. Kuzey, o yüzden gerçekleri duymayı hakkettiği için söylemişti.
Olayın üzerinde iki buçuk hafta geçmişti. Ne Kuzey geliyordu okula ne de Uzay. Kuzey bana sadece benimle konuşmak istediğini söylediği için onu görüyordum ama Uzayı iki haftadır görmemiştim. Sandığım gibi bütün okula benim aslında "Afra Aral" olmadığımı söylememişti. Demek ki aklında başka şeyler vardı.
Telefonuma mesaj gelince hocaya çaktırmadan telefonumu elime aldım.
Gelen:Kuzey
Cafede bekliyorum çıkışta.
Mesajı okuyup gözümü devirdim.
Kuzey bana karşı bir şeyler hissettiği belliydi ama ben ona aşık falan değildim.Ayrıca sevgilim olması içinde çok kırgılangandı.Giden:Kuzey
Ya annem çağırmış gelemeyeceğim kusura bakma diyip mesajımı gönderdim.Kuzeye karşı hiçbir şey hissetmemiştim baştan beri. En iyisi böyle mesafe koymaktı çünkü başka anlamlara yoracaktı.
Zil çaldığında eşyalarımı toplayıp Çiçek ile vedalaştım. İki hafta içinde Çiçekle daha yakın arkadaş olmuştuk ama bir çok olayı bilmiyordu, belki zamanla anlatırdım.
Arabaya bindiğimde telefonumdan bir şarkı açıp kulaklıkla dinledim. Telefonumdan sosyal medya hesabımda gezdim. Pek bir şey yoktu. Herkes okulunda, işinde gücündeydi.Sıkıcıydı yani. Uzay Güçlü'nün ismini aratacakken geri çıktım. Ben kimseyi araştırmayacaktım. Hele de benim canımı bile isteye yakmaya çalışan bir kişiyi aramayacaktım.
"Peki Uzayı Kuzeyden daha çok düşünmen" diyen iç sesime tepki vermedim. Merak etmem gayet doğal değil miydi?
Eve geldiğimizde üstümü değiştirip makyajımı tazeleyip, yemek masasına oturdum. Babam iş seyahatinde olduğu için annemle sessiz geçiyordu akşam yemeğimiz.
...
Akşam yemeğimi yedikten sonra odamda dizi izliyordum. Telefonuma mesaj gelince ekrana baktım.
Gelen:0******23
Aşağı gel.
Mesajı okuduğumda yatağımdan çıkıp aşağı baktım. Aşağıda Uzayı görünce hemen geri çekildim. Bana telefon numarasını bile vermek istemeyen çoçuk bana mesaj atmıştı. Aynanın karşısına geçip saçımı düzeltip aşağı indim. Bakalım ne diyecekti Uzay beyimiz?!Aşağı indiğimde siyah bir pantolon üstüne siyah bir deri ceket giymişti. Kahverengi saçları dağınıkidi, pembe dolgun dudakları soğuktan daha belirgin olmuştu. Acı kahveleri bir yerde sabitti.Derin bir nefes alıp yanına gittiğimde kafasını bana çevirdi.
Konuşmuyordu, bende konuşmuyordum.En sonunda bu anlamsız sensizliğe son verip konuşmaya başladım.
"Ne oldu senin telefon numaran kıymetliydi. Korkma kaydetmem numaranı." dediğimde tepki vermedi.
Konuşmamasından rahatsız olup "Ee, beni izlemeye mi geldin?" dediğimde
sırrıtı. Böyle bir ihtimalin olabileceği komik gelmişti galiba.Yüzünü ciddileştirip yaslandığı araba kaputundan kalkıp bana bir adım attığında çekilmedim.
"Sen sanıyorsun ki, Kuzeye her şeyi söylediğimde Uzayla asla bir daha konuşmuşmayacak, Uzay'da bu duruma kahrolacak ama öyle bir şey yok" dediğinde sırrıtım. Nefesi alkol kokuyordu, hafif sendeliyordu. Gerçekten yıkılmamıştı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybetmeye Hazır Mısın?
Genç Kız Edebiyatı"Dünya senin etrafında dönmüyor." dediğinde sırrıtım.Baştan beri anlamadığı konu buydu. Dünya benim oyuncağım ve ben ne istersem o olurdu. "Senin mi etrafında dönüyor?"dedim umursamazca. Sinirden çenesinin kasıldığını gördüm. Kendini zor tuttuğu h...