"İzleri görüyor musun Clementine? Onlar benim bütün gerçeğim."
*
Orijinal kurgu ve ana karakterleriJ.K Rowling'e ait olan Harry Potter 'ın hayran kurgusudur.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Clementine, Sirius'la konuşuyor." *
"Bombarda Maxima!" Büyünün hızlıca çarptığı koridora büyük bir karmaşa hakimdi. Oluşan toz bulutu öğrencilerin görüşlerini kısıtlamıştı. Koridordaki heykeller düşmüş,kolonlardan bir tanesi yıkılmıştı.
"Herkes iyi mi?" Diye bağırdı Lily. Etrafına bakındı, James'in başı kanıyordu,Peter iyi görünüyordu. Olay olduğunda Sirius onlardan uzaktaydı, onun güvende olduğunu düşündü.
"Kolum!" Diye feryat etti Remus.
Hepsi bir anda Remus'a odaklandı, boylu boyunca yerde yatıyordu.
Profesör Dumbledore, Madam Pomfrey ile birlikte koşarak geldi. Madam Pomfrey, Remus'u alıp hemen hastane kanadına götürdü.
Dumbledore, bir asa hareketiyle ortalığı eski haline getirdi.
"Ne oldu burada?"
"Birisi büyü yaptı, Profesör. Kim olduğunu göremedik."
Dumbledore öğrencileri dinledikten sonra odasına döndü. Kuralları çiğneyen aynı zamanda öğrencilere zarar veren o öğrenci bulmalıydı.
*
"İyi misin,Remus?" Clementine'den hastane kanadına girmişti. "İyiyim."İyiyim diyordu ama canı yandığı her halinden belliydi.
"Madam Pomfrey iyileşmesinin zaman alacağını söyledi." Clementine, Peter'inüzgünce söylediği sözlerden sonra Remus'un elini tuttu.
"Neden seni eve göndermelerini istemedin? Ya da Mungo'ya gidebilirdin. Durumun ciddiyse burada kalmamalısın."
"Eve gidemem."
İkisi konuşurken diğerleri çıkmaya yeltendi fakat Sirius onları durdurdu. "Kalalım." Clementine, Sirius'un bakışlarını üzerine hissetti,kötü kötü bakıyordu.Neden öyle baktığını anlayamadı,bakışlarını ondan öteye çevirdi,pencerenin demirliklerini saymaya başladı. Odağını başka yere çevirmek istedi. Sirius'un onu izlediği gerçeğini unutmaya çalışıyordu.
O demirleri saymaya devam ederken, içeri nefes nefese biri girdi. "Çocuklar!Profesör Dumbledore, o sırada koridorda olan herkesi ofisine istiyor." Çocuk koşarak çıktıktan sonra birbirlerine baktılar.
"Gidelim." Dedi James."
Clementine, hızlıca konuştu. " Ben kalırım, Remus'un kalırım."
Sirius'un bakışlarını bir kez daha üzerinde hissetti. "Senin de bizimle gelmen iyi olur, Clementine."
Diğerleri de Sirius'un gerginliğini fark etmişlerdi ama tıpkı Clementine gibi sebebini anlayamamışlardı.
Clementine daha fazla itiraz etmeden onları ofise kadar takip etti.
Dumbledore'un ofisinin önünde bir grup öğrenci toplanmıştı. Öğrencileri küçük gruplar halinde içeri alıp asaları kontrol ediyorlardı.
Clementine, etrafa göz gezdirdiğinde Joshua'yla göz göze geldi. Ona doğru gitmek için hamle yapmıştı ki birisi onu kolundan yakaladı.
Sirius'du bu. "Kaçıyor musun?" Diye fısıldadı.
Boş bir ifadeyle bakıyordu Sirius'un yüzüne.
" Senin yaptığını biliyorum. Remus'a zarar verdin, okul kurallarını çiğnedin şimdi ise kaçıyorsun."
"Saçmalama istersen."
Sirius'un bir şey demesine izin vermeden yanından geçip gitti.
Joshua, biraz ilerisindeydi. Asasını öne doğrultmuş öylece bekliyordu. Ona doğru koştu, koştu, koştu tam sarılmak üzereyken eline çarptı ve Joshua'nın eline çarptı. Clementine'in de asası elindeydi, çarpışmanın etkisiyle ikisi de asalarını düşürdü. Clementine, çevik bir hareketle eğilip asaları yerden aldı.
Clementine'i özlemişti, onunla konuşmak yerine bu tarz küçük şeyleri kafaya takacak değildi. İlk başta biraz tereddüt etse de Clementine'e sarıldı. Önceleri hiç tereddüt etmezdi ama bu aralar aralarında bir buzdağı seziyordu.
Clementine de ona sarılarak karşılık verdi fakat sarılmaları kısa sürdü. Üzerinde olan gözlerden haberdar olduğu için kısa tutmuştu, hemen geri dönmeliydi.
" Ben içeriye gireyim." Dedi. " Sonra konuşuruz."
Joshua, sağ elini kaldırdıktan sonra parmaklarını hafifçe hararet ettirdi, onunla kısa süreliğine vedalaştı.
Lily, James, Sirius, Peter ve Clementine aynı anda içeri girdiler. Asalarını öne uzattılar.
"Prior Incantato."
Lily'nin en son yaptığı büyü Avis'di, James'in ki Accio, Peter'in ki Refillio( biten sıvıyı doldurma) Sirius'un ki ise Glacius'du( Asanın ucundan soğuk çıkartır).
Dumbledore, Clementine'in asasını kontrol ederken, Sirius'un gözleri onun üzerindeydi.
"Aparecium." Dedi Dumbledore. "Elmer'in en son kullandığı büyü. Sizde bir şey çıkmadı, gidebilirsiniz."
( Görünmez mürekkepli görünür yapar)
Kapıdan çıkarlarken Sirius ona doğru fısıldadı, sesinde şaşkınlık öfke vardı.
"Nasıl oldu bu?"
"Sana saçmaladığını söylemiştim."
James, fısıldaşlaştıklarını duyup arkasına döndü.
"Siz iyi misiniz?"
İkisi de aynı anda başlarını salladılar.
Ofisinin önünde beklemeye devam ediyorlardı, hepsi kimin yaptığını öğrenmek istiyordu. Dumbledore'un ofisinin kapısı açıldı. İçeriden çıkan Hufflepuff öğrencisi kız şaşkındı.
"Durmstrang'dan gelen sarışın çocuk." Dedi kalabalığa doğru. "O yapmış."
*
Joshua, öğrencisi olmasa dahi Hogwarts'ın kurallarını çiğnediği ve yaralanmalara sebep olduğu için ceza almıştı, geri dönmesine karar verilmişti. Hogwarts'da ki ekipte bulunmasına Dumbledore artık izin vermiyordu. Joshua, eşyalarını topladı. Olaylar birden bire gelişmişti, yapmadığı bir suçla suçlanmıştı, üstelik ekibin çalışmasında yer alamayacaktı. Hayalleri yıkılmıştı. Asasını pelerinin iç cebine koymak için kavradığında bir çıkıntıyı fark etti. Asası iki eliyle tuttu, iyice inceledi.
Neler döndüğünü anlamıştı. Hızlıca aşağı indi, Clementine'i arıyordu. Onu, gökte ararken yerde buldu, koridorda tek başına yürüyordu. Koşarak ona yetişti.
"Asalarımızı değiştirdin." Dedi. "Büyüyü sen yaptın."
*
Not: Clementine ve Joshua'nın asaları ikiz asa, çekirdekleri ikiz ama görüntüleri de aynı. Normalde ikiz asaların görüntüleri aynı olmuyor ikilinin asasını Clementine'in ailesi verdi. Kullandıkları asalar Elmer ailesinin miraslarındandı. Okula başlayacakları zaman asa almak için Ollivander'a gitmediler çünkü asaları zaten hazırdı.
