Bağıran Barakadan gelen sesler yoldan geçenleri ürkütüyordu, kimse oraya gidip neler olduğunu bakmaya cesaret edemiyordu.
Remus Lupin oradaydı, lanetiyle mücadele ediyordu.
James, Peter ve Sirius onun yanındaydı.Dumbledore'un Remus'a verdiği hafifletici içecek işe yarıyordu, yine acı dolu da olsa daha hafif geçiriyordu.
Yüzündeki derin kesikler kanamakta,canını acıtmaktaydı.
Bir anda gelen acıyla iki büklüm oldu, yere devrildi.
Cenin pozisyonunda yatıyordu,tamamen dönüşmüştü.Bu acı ilk defa tattığı bir acı değildi, uzun zamandır bildiği için alışır zannediyordu ama alışamıyordu, her seferinde canı ilk günkü gibi yanıyordu.
Anne... Bana yardım et...
İçinden annesini geçiriyordu, keşke onun yanında olsaydı ve her şeyin yolunda olduğunu söyleseydi.
Etrafında her şeyin yolunda olduğunu söyleyecek biri yoktu. Clementine, o kişi olabilirdi fakat kendisinden ayrılmıştı. Ayrılmasaydı bile Remus'un ona söyleyecek cesareti yoktu.Gecenin geri kalanında hiç hareket etmeden yerde yattı. Elleriyle kafasını tutuyordu, dizlerini karnına çekmişti. Her şeyden sıyrılmak istiyordu, bu acıya daha fazla katlanmak istemiyordu.
Her dolunay akşamı, güneşin doğuşuna kadar dakika sayıyordu. Gün doğsun ve acısı bitsin istiyordu.
Bağıran barakanın zemininde yattığı onca saatten sonra güneş ışıkları kahverengi parkeye vurdu. Remus şimdi insan formundaydı. Onun kahverengi saçlarına da vurmuştu güneş, sarımtırak görünüyorlardı.
Clementine ile birlikte Hogwarts'ın yeşil avlusunda çimlere yatıp güneşin tadını çıkardıkları o nadir günleri hatırladı, malum Britanya da çok güneş olmazdı.
Şimdi Clementine yoktu. Nasıl olduğunu merak etti.
Konsey nasıl geçmişti? Büyüyü gerçekten o mu yapmıştı? Ceza almış mıydı? Yaptıysa neden yapmıştı? Ona zarar vermek için mi yapmıştı?
Bunu düşünmekten nefret ediyordu ama, o güzel kız onu hiç sevmemiş miydi?Cevabını bilmediği bir sürü soru vardı aklında.
"Remmy." Dedi James. "İyi misin?"
Remus yavaşça başını salladı, yalan söylüyordu.
James ve Sirius onu kollarından tutarak yerden kaldırdılar. Hızlıca bağıran barakadan çıkıp Hogwarts'a doğru yola koyuldular. James'in görünmezlik pelerinin altındalardı. Artık eski hallerine kıyasla çok uzunlardı buna rağmen pelerine sığıyorlardı.
Geçitten geçip Hogwarts bahçesine adım attılar. Bekledikleri gibi bahçe sessizdi, kimse yoktu.
Öğrenciler yataklarında olmalılardı, kimse fark etmeden ve uyanma saati gelmeden odalarına gitmelilerdi.Büyük giriş kapısından içer girdiler, sağa doğru yönelip merdivenlerden çıkmaya başladılar, gömme merdivenler hareket etmiyorlardı bu yüzden ses çıkarmıyor Ya da dikkat çelmiyorlardı. Kısa bir yolculuğun ardından Gryffindor ortak salonunun olduğu kata gelmişlerdi. Koridora adım attıklarında, boş görünen koridorda onlara ait olmayan ayak sesleri yankılandı. Dördü de hızlıca kolonun arkasında saklandı, nefeslerini tutmuşlardı.
"Sana inanamıyorum, bunu yaptığına inanamıyorum." Bir kadın sesiydi bu,sesi oldukça sinirli geliyordu. "Okuldan atıldın! Bir hiç uğruna okuldan atıldın!"
"Anne."
Dördü de bu sesin sahibini tanıyorlardı. Konuşan Clementine'di. Atılmış mıydı? Gerçekten suçlu mu bulunmuştu? Remus soran gözlerle diğerlerine baktı, onlarda bir şey bilmiyorlardı.
"Geçerli sebeplerim vardı."
" Birini korumak ne zamandan beri Hogwarts'dan atılmak için geçerli bir sebep sayılıyor, Clementine?"
"Onunla tanıştığımdan beri."
"Sen gerçekten...İnanılmazsın!!" Git gide dörtlüye yaklaşıyorlardı.
"Anne." Dedi Clementine. "Gitmeden önce son kez birini görebilir miyim? Arkadaşlarımla vedalaşabilir miyim?"
"Ne diye arkadaşlarınla vedalaşmak istiyorsun? Yaptığın şeyi iyice herkes duysun diye mi? Buna ihtiyaç olduğunu zannetmiyorum Clementine, gidelim."
Remus kafasını yavaşça ileriye uzattı, Clementine oradaydı. Üzerinde üniforması yoktu, saçları dağınıktı, gözleri şişmişti. Ağlamış mıydı?
Clementine iki adımında bir geriye dönüp bakıyordu.Clementine de Remus'dan farkınalardı ki bu Clementine'in Hogwarts'da geçirdiği son dakikalardı.
Muhtemelen bir daha onu göremeyecekti. Clementine'i kaybetmişti, birbirlerine düzgün bir veda edememişlerdi. Yaralanmasına sebep olan oydu, bunu biliyordu ama buna rağmen ona veda etmem istiyordu. Öne doğru adımladığında Peter onu tutmaya çalıştı ama bir adım daha atarak Peter'den sıyrıldı. Fazla gürültü yapmıştı, koridordaki iki kadının da bakışları ona çevrilmişti.
Clementine sevdiği çocuğa baktı, yakışıklı yüzünde derin kesikler vardı.
Konuşmak istiyordu fakat sanki sesi çıkmayacakmış gibiydi. Bir kaç kere kendini zorladı, en sonunda kısık sesle de olsa konuşabildi.
"Remus." Dedi Acıyla,"Remus."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
clementine -remus lupin x çapulcular
Fanfiction"İzleri görüyor musun Clementine? Onlar benim bütün gerçeğim." * Orijinal kurgu ve ana karakterleriJ.K Rowling'e ait olan Harry Potter 'ın hayran kurgusudur.