17

785 73 1
                                    


Fleurie- Love and War

*

Birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı. Fırtına çıkmış ve onları savurmuştu. Başta aynı safta oldukları bir savaşın ortasında kalmışlardı. Saflar değişmişti,şimdi karşı karşıyaydılar.

"Neler karıştırıyorsun sen?"

"Hiçbir şey."

Joshua güldü. Karşısındaki bu kıza aşıktı, ne derse desin inanırdı ama bu,bu farklıydı.

"Hiçbir şey? Hogwarts'a adım attığım gün ortalığı karıştırıyorsun,asalarımızı değiştiriyorsun ve suçu bana atıp ekipten uzaklaştırılmamı sağlıyorsun. Bütün bunların sonucu hiçbir şey mi,Tiny?"

Clementine, Joshua'nın olayı çözebileceğini biliyordu. Yakından tanıyordu onu. Her şeyin riskini alarak yapmıştı bütün yaptıklarını.

"Ekipten ayrıldığın için üzgünüm,amacım bu değildi."
Burnunun dikine gidiyor,önünü göremiyordu. Joshua, ona binlerce kez söylemişti,dikkatli olmazda ve maceralara atılmaya devam ederse bir gün ikisi de ateş hattında olacaklardı.

"Tiny,sence bütün sorun bu mu? Ekipten uzaklaştırmış olabilirler ama eninde sonunda geri çağıracaklar, sonuçta en yetenekleri avcıları benim. Peki ya bozulmaz yemin? O bozulunca, tekrardan her şey eskisi gibi olabilecek mi?"
Joshua, yavaşça gömleğinin yakasını sıyırdı. Oradaydı, köprücük kemiğinin biraz aşağısında bir işaret duruyordu. Çizgilerden çizilmiş bir kelebeğe benzer şeklin tam ortasından bir asa geçiyordu.

"Geri adım atamayacağımızı çok iyi bilmiyor musun?"

Şimdi karşı karşıya iki insan,iki yakın arkadaş değilde aileleri tarafından mahvedilmeye çalışılan iki çocuktu. Çoğunluğun iyiliğinde, kendi iyilikleri unutulmuştu.

Clementine bakışlarını başka tarafa çevirdi. "Ben,ben senin gibi değilim. Ben hiçbir zaman onlardan biri olmadım. Bozulmaz yemini bozacak bir şey de yapmadım."

"Anlat o zaman, Tiny." Dedi Joshua soğuk kanlılıkla.Clementine,oğlanın ellerinden tuttu. Normalde çok cesur olan kızın bu sefer sesi titriyordu.

"Söz ver,hiçbir şey yapmayacaksın. Buradan gideceksin,bildiklerin hakkında da kimseye bir şey söylemeyeceksin."
Güneş batıyordu,güneşle birlikte Clementine'in umutları da batmaktaydı. Her şeyi yavaş yavaş kaybediyordu."

"Söz, söz veriyorum Tiny." Joshua bu kadarını da yapabilirdi,yapmak zorundaydı. Görevi ne olursa olsun,hangi ideolojiye sahip olursa olsun hayatının büyük bir bölümünü katlayan bir gerçek vardı,Clementine. Onun istediği çoğu şeyi yapabilirdi,bir sözü ise hayli hayli tutardı. Clementine'de bunu biliyordu,bu yüzden bu yola girmişti.

"Birini korumak için yaptım.Ortaya çıkmaması gerekiyordu,çıkamazdı."

"Neden? Neden sen? Neden, bütün bunları yapanın sen olması gerekiyor?"

Neden? Neden,sen Clementine? Sorunun cevabı basitti. Çok olmadık bir zamanda karşılaştığı hiç olmadık biri bütün odağı oluvermişti.

"Aşık oldum. Ona çok aşık oldum."

Belki de Joshua yanılıyordu, belki de her sözü tutamazdı.

clementine -remus lupin x çapulcular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin