GÖLGE KANI

BÖLÜM 7: HIÇKIRIK

Herkese helloooooo!

Nasılsınız bakalımmm???

Umarım iyisinizdirr! Ben de iyiyimm!

Lütfen bölüme geçmeden parmağınızın ucundaki yıldızı bırakır mısınızz?

İyi okumalar dilerimmm!

🌜🌚🌛

"Sanki boğazından kaçan hıçkırıklar kalbimde birer düğüm oluşturuyordu."

🌜🌚🌛

Bu durum karşısında zevkle güldüm. Yüz ifadesi çok eğlenceliydi. "Çok eğlenceli." dedim keyifle.

"Lanet olsun!" dedi Knox arkadan.

"Ben yaptım." dedim heyecanla gülümseyerek. "Bu işi sevdim." Knox'a bir psikopat edasıyla baktım. "Ona da yapayım mı?"

"Bu bir oyun değil " dedi Marcus sertçe. Hâlâ Knox'u tutuyordu. Yüzü bana bakmıyordu.

"Yani ona yapmayayım mı?" dedim üzüntüyle. Ama bu çok eğlenceliydi.

"Onu biz hallederiz." dedi Sean.

"Öğrenmem iç..."

"Bu kadar yeter." Marcus Knox'un boynunu bıraktı. "Yeterince zarar gördün. Kanın aktı zaten." Yüzü bana dönmüştü ve gözünde oluşan o kara çukura şahit oluyordum. Hayır, bu bir çim makinası değildi.

"Kanının kokusu mükemmel bu arada." dedi yanıma gelen Matthew. Gözlerim ardına kadar açıldı. Bu hâlime karşın güldü.

"Yok canım. Normal kan işte."

"Gücün kokusu hissedilen bir koku." dedi gözlerini kapatıp kokuyu içine çekerken.

"Aiden..." dedim korkuyla. Oysa asıl söylemek istediğim "Caleb..." idi. Gerçi artık isteyip istemediğimden de tam emin değildim. Bana neden bunu yaptın Caleb?

"Kızı korkutmasana Matthew." dedi Aiden.

"Emin ol bu seni hiç ilgilendirmez." dedi Caleb gıcık olduğunu belirten bir sesle. Gözüm Caleb ve Aiden'a kaydı. Caleb sinirle Aiden'a bakıyordu. Aiden ise bakışlarına karşılık vermek için ona döndü. Kavga çıkacaktı ve ben artık kavgalardan bıkmıştım. Ufak bir çığlık attım. Hepsi bir anda başıma üşüştü. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum. Şu an tam olarak ilgi meraklısı bir salağa benziyordum.

"Ne oldu?" dedi endişeyle Caleb.

"Bir yerin daha mı kanıyor? Çok sert fırlatmışlar." Blanca endişe ile beni süzdü.

"Yok yok. Ben kavga çıkmasın diye şey ettim." dedim ilgiye karşın utanarak. Aptal kafam daha iyi bir şey üretememiş miydi sanki?!

"Salak." dedi Sarah sıkıntıyla. "Sana bir şey olursa ne olacağından bir haberin var mı?"

"Pek yok." dedim. Kafasını iki yana sallayıp arkasını döndü.