S2- BÖLÜM 29: BAŞLANGIÇLAR

1.2K 156 171
                                    

Hellooooo!!!

Nasılsınızzz???

Gününüz nasıl geçiyorrrr???

Benimki iyi diyelimmm!

Sizlere güzel bir bölümle geldiğime inanıyorummmm!!!

Biletleri kapıdan versek miii???

Keyifli okumalar efenimm!!

🌜🌚🌛

"Bazı başlangıçlar aslında büyük bir son olurdu."

🌜🌚🌛

   İçime şu sıralar sıkça yaptığım gibi derin bir nefes çektim. Oturduğum yatakta öylece kapıya bakıyordum. Beklediğim güzel misafirlerim vardı. Beklediğim bir çıkış yolu vardı.

Hayır, beklediğim değil yürüdüğüm bir çıkış yolu var.

Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum. Ama sadece nefesimi tutup dolmak için çırpınan gözlerimdeki gelecek yaşları engelledim. Yüzüme bir gülümseme ektim. Her şeyin önüne bir perde indirdim.

Yine kimse anlamadı.

Hiç anlamazlardı.

O an üzerimdeki bakışları hissettim. Gözlerimi çevirdim ve Marcus'a baktım. Yaslandığı duvarda kollarını göğsünde buluşturmuş kaşları hafif çatık bir şekilde bana bakıyordu. Gözlerindeki ifadeyle bir şeyi yeniden anladım; Ben yalnızdım. Ben kendimi kendime anlatmaya anlatmaya o kadar yalnızlaştırmıştım ki bir zaman sonra bunun farkına vardığım hâlde elimde insanların beni anlamasını dilemekten başka bir şey kalmamıştı.

Günün sonunda Eleanor Parker yine deli ve yalnız olandı.

Ama bir gece camın ardından gördüğüm bu adam benim yalnızlığımın en büyük dertdaşıydı.

Gülümsemem bu düşünceyle gerçekliğe evrildi ve biraz daha büyüdü. Gözleri gülüşüme kaydı ve bir an göğsü yavaşça indi. Duyu seviyemi normalde tuttuğum için sadece beden dilini analiz edebiliyordum. Sakince bana bakıp dudaklarını birbirine bastırdı. Gözlerine baktığımda huzuru gördüm. Bana bakmak ona huzur getiriyordu, öyle mi?

Bana bakınca dalga geçenler ve korkanlar geldi gözümün önüne.

Ve onunla karşılaştığım ilk güne şükrettim.

Kapının aralanmasıyla gözlerim kapıya çevrildi. İçeriye giren ilk kişi Charlie'ydi. Marcus'u, Danny'i, Matthew'ı ve beni görmesiyle yutkunup kapıyı iyice araladı ve ardındakileri içeri davet etti. Yine o maskeme büründüm; Psikopat ve öfkeli kız. Gerçekten maske miydi?

Ardından giren Darian, Brendon, Cassey ve Maddy düşünceli bir şekilde girerken bizi fark etmemişlerdi. Dünkü saldırımız yayılmamıştı çünkü Bay Ambrose oraya gidene kadar kimse oraya gidip de olanları fark edemezdi. Bu da bize bugün Bay Jaxsen'a yapacağımız saldırı için çok güzel bir olanak sağlıyordu. Kibir en büyük ayak bağıydı.

Bir de bize zaaf zaaf der dururlardı!

Elimi yataktan kaldırıp kapıyı kapatmak üzere olan Cassey'den hızlı davranarak kapıyı sertçe kapadım. Sesle beraber hepsi kafasını kaldırıp odanın içine baktı. Cassey'nin kızarmış gözlerine baktım, hepsi yorgun görünüyordu. Kurt adamlar için bu zor bulunan bir seçenekti. Ben onların ruhuna çökmüştüm, tıpkı onların bize yaptığı gibi.

GÖLGE KANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin