Hellüü!!!
Yine ben geldiiimmm
Gününüz nasıl geçiyor beyler ve bayanlarrrr?
Ummmmarımm iyi geçiyordur ama kötüyse de kafaya çok takmayın o takıntı eninde sonunda bitiyooooorrr!
Size yepisyeni gıcır gıcır bir bölümle geldiiimmm!
Ummmarım beğenirsinizz!
(Ama siz yine de giriş bileti olarak ve bir insanı sevindirmek için oy verirseniz bu garibi çok mutlu edersinizzz!)
İyi okummalarr!
🌜🌚🌛
"Geçmişin külleri üzerimize yağmak üzereydi. Dahası bunun için hepimiz hevesliydik."
🌜🌚🌛
Bazen hayat o kadar uzun bir maratona dönüşüyordu ki ne kadar dağ tırmanırsam tırmanayım sonunda o huzura kavuşamayacakmışım gibi geliyordu. Bu düşünce bazen gerektiğinden fazla oyalanıyordu beynimin içinde, özellikle de şu sıralar. Ama bazen daha iyi ileri atılmak için yavaşlamak gerekiyordu. Daha iyi kalkmak için daha sert düşmek gerekiyordu. Ben çok sert düşmüştüm. Çoğunlukla bundan daha kötüsü koymaz dediğim yerden vurmuştu hayat beni. Bu da olmaz dediğim yerde en dibe kadar çakılmıştım. Ve her zaman kalkmıştım. Her zaman kalkardım. Daha da iyi kalkmayı öğenmiştim. Daha kötü yenilmiştim ve daha iyi kalkmıştım. İşin en ilginç yanı da buydu. Kalkmak bazen daha sert düşüşler içindi.
Gerçekler algısı kaybedilmiş yollardı. Beynim çalkalanan bir kola şişesi gibiydi. Açıldığı an patlayacaktı. Bunun farkındaydım çünkü zihnimin derinliklerinde ve kanımın en derin dalgalarında gezinen baskıyı hissedebiliyordum. Bir şeylere güveniyordum. Gereksiz bir özgüvene sahiptim ve bu beni rüyalarıma yönlendiriyordu. Bazı sabahlar çok yorgun uyanıyordum, sebepsiz yere çok yorgun. Bazen kafamda şiddetli ağrılar oluyor. Çıkış noktam sadece rüyalarıma giden yolda oluyor.
Dahası ne mercan gözleri unutmuştum ne de beni mine çiçeği ve kurt boğanla zehirleyen kişileri. Onların da sırası vardı. Ama ilk önceliğim Elena'ydı. Cadılar ve büyücüler benden haz etmedikleri hâlde Elena bana karşı gereksiz bir iyilik çabasında. Ailemle ile alakası ne olabilirdi anlamıyordum. Meclis için Caleb varsa senin içinde ben varım, ne demekti? Kafamdaki sorular onlarcasıyla katlanıyordu.
Yanımda duran Danny'nin hayatıma ekstra bir faydası yoktu, şu anlık. "Artık içimi bunaltıyorsun." dedi bıkkın bir sesle.
"Senin sesin bunun için yeterli bir sebep." dedim ona yandan bir bakış atarak. Bana sahte bir gülümseme yollayıp göz devirerek geri çekti. "Püf!"
"Ne oldu?"
"Sıkıldım." dedim dudak bükerek.
"Tekrar Serena'yı getirmemizi ister misin?" diye sordu alaycı bir tavırla.
"Mümkünse evet. Seni yanımdan tekrar atacaksa her şeye tamamım." Bu sefer ona sahte gülümseme gönderip göz devirerek geri çeken taraf ben oldum. Yanımdaki adamdan hoşlanıp hoşlanmadığıma karar veremiyordum. "Şimdi beni odama götür."
"Zaten odana götürüyorum. Tekrar salak olduğunu kanıtladığın için teşekkürler."
"Danny birilerinin sana komik olmadığını söylemiş olması gerekiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE KANI
FantasyEleanor için kurt adam, vampir ve büyücülere inanmak kolaydı. Sonuçta o, anne ve babasının kurt adamlar ve vampirler tarafında öldürüldüğünü savunan bir çocuktu. Ama artık büyümüştü ve bunları savunup tekrar deli olamazdı. Çocukluk arkadaşı olan Cal...