S2- BÖLÜM 14: HESAPLAR

2.2K 238 79
                                    

 
Hellooooovvv!!

Sizi biraz beklettim biliyorum ama... Benim de özel hayatım şu sıralar oldukça yoğun.

Nasılsınız bakalımmmmm?????

Ummarım iyisinizdirr!

Girmeden önce birkaç konuya açıklık getirmek istiyorum; Hep aynı olaylar oluyor mesajlarına topluca cevap vereceğim. Arkadaşlar ilk 10 bölüme bir şey diyemem, onda haklı olduğunuzu da söyleyebilirim ama şu son 2-3 bölüm aynı ilerlemiyor. Eminim fark etmişsinizdir. Çünkü Eleanor ne kadar kendini göstermeden olsa da ciddi bir şekilde saldırıyor. Biliyorum siz Eleanor şıp diye herkesin karşısında dursun istiyorsunuz ama Eleanor kendine müttefik toplamadan en fazla 2 gün falan dayanır. Ki unutuyorsunuz ama onun kanında bir lanet de var. Ve başka bir yanıt daha; Evet, arkadaşlar dayak yiyecek, kitap boyu. Bunun hıncını da bol bol alacak ama. Kitapta direkt bir güç gösterisi yazamam. Fantastik yazsak da bir olay örgüsü çerçevesinde planlayarak yazıyorum. Öyle baştan savma bir şekilde de değil. İlk kitapta ikinci kitapa dair birçok konu bıraktım ki üçüncü kitabın çoğunluğunda orada değindiğim ama kimsenin fark etmediği bir konu yer alacak. Bu kadar uzun bir açıklamayı da artık bir açıklık olsun diye yapıyorum. Eleanor bu kitapta zihniyle işleri yürüyecek. Sizin istediğini o güç gösterileri ikinci kitap sonu ve üçüncü kitapı kapsıyor. Wattpad'den yazıp ara vererek attığım için size çok uzun sürüyor gibi gelse de aslında böyle değil. Anlayışla karşılarsanız sevinirim.

İyi okumalar dilerim!

🌜🌚🌛

"Hiçbir şey kimsenin yanına kalmayacaktı. Ödenmesi gereken hesaplar vardı."

🌜🌚🌛

        Sadece gözlerimi kapamak ve her şeyin geçmesini istiyordum. Sona geldiğimi, kazandığımı ve bu savaşın bittiğini. Ve bazen bunlar hiç yaşanmamış olsaydı ne olurdu diye düşünüyordum. Bunların yaşanması gerektiğini biliyordum. Ama olurdu ya... Her şeyin eskiye dönmesi. Sanki ben buradan çıkacaktım ve eski bakım evine gidip Caleb'ın bacaklarına kafamı koyup yatacaktım. Ama olmuyordu.

Bunların yaşanması gerektiğini biliyordum ve bazı yönlerden de iyi ki yaşanmış diyordum am ya farklı bir yolu daha vardıysa ve biz o yolu kendimiz harcadıysak? Bilemiyordum. O kadar bilemiyordum ki canım yanıyordu.

Olaylar dönüyordu ama sanki... Sanki içinde ben yoktum.

Ya da fazlaca ben vardım ve kör olup kendimi göremiyordum artık.

Gözlerimi öylece karşıya dikmiştim. Mutlu değildim. Ve bu sanki hiç mutlu olamayacakmışım gibi hissettiriyordu. Bu sanki hiç başaramayacakmışım gibi hissettiriyordu. Ama başaracaktım. Tüm her şeye hatta kendime inat başaracaktım.

"Sen," diye başladı Bay Canavar. "Kanını akıttığım an daha önce ne yaptıysan onu yapacaksın. Bu bir rica değil." dedi sanki arkasında iki gövde asılı değilmiş gibi. "Bir emir. Tabii sen bilirsin." Gözlerim ruhsuz ve çaresiz bir biçimde ona çevrildi.

"Bilmiyorum."

"Bilene kadar olur o zaman." dedi gözlerimin içine bakarak. "Ben sana kendimi çok iyi anlatamadım galiba, Eleanor. Bu senin sandığım gibi bir oyun değil. Sen de bir çocuk değilsin artık."

"Beni neden daha çocukken yanına almadın?" dedim cevabını bildiğim bir soruyu dile getirerek. "Neden Caleb'ı yanıma yolladın?" Arkadaki Temsilciler de gerildi. Bay Canavar'ın yanağı seğirdi.

GÖLGE KANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin