S2- BÖLÜM 17: KARTLAR

1.5K 209 150
                                    

     

Ben geldiiimmm!!!

Nasılsınızzzz??

Ummmarım koca koca bir iyiliğiniz vardırrr!!

Ben de iyiyimmm!!

Hazı gelmişken yıldızımız parlamaz mıı???

İyi okumalarr!!

🌜🌚🌛

"Tüm ipler yanmaya başlamıştı. Artık ipler değil kartlar vardı ve bir de kart dağıtıcı."

🌜🌚🌛

    "Bana bir tutam melodi verseniz var ya..." deyip iç geçirdim. Danny'nin kaşları havalandı.

"Başka bir isteğiniz var mı, Prenses?" Yüzüme bir gülümseme yayılırken hemen şımararak cevapladım onu.

"Olmaz mı? Profiterol, ekler, sütlü çikolta, pizza... Ha bir de Marcus olursa çok makbule geçer." Hemen yüzünü buruşturdu.

"Iyy! Çok zevksizsin!" Titreyerek başını iki yana salladı. "En azından onu kullandıktan sonra bunu istemesen?"

"Onu..." deyip sustum. "Kullanıyor olabilirim ama hepimizin iyiliği için bu. Böyle şeyler olabilir."

"Tabii." dedi alayla. "Ben de ilk kız arkadaşımın zihnine girip ona deli gibi hissettirmiştim. Tabii bir de kendime dair iyi şeyler ekmiştim zihnine. Önemli detaylar bunlar." İkimiz de birbirimize sahte bir şekilde gülümsedik.

"Ama en azından şarkı olsa? Gerçekten ruhum şarkısızlıktan çürüyor."

"Üzülerek tek nedeninin bu olmadığını sana söylemek istiyorum."

"Bari gülümsemeni silseydin."

"Sahtekârlık kanımda yok, pardon." Göz devirmeden edemedim. "Bu konuda senin kadar iyi değilim. Bir an senin için oturup ağlayacaktım. Mükemmel oyunculuk." İki gün öncesine yeniden dönüyorduk. "Cidden..."

"Değildi." diyerek sertçe böldüm onu. "Saçmalama. Onları suçlamıyorum. Ben ne kadar suçluysam onlar da o kadar suçlu. Tabii şu beni ezmeleri meselesi hariç." dedim açık sözlülükle. Gerçekti. Onlar yüzünden gördüğüm kâbus hâlâ zihnimin bir köşesinde sürünüyordu. Ben genel hatlarımla sevilmezdim.

"Bak yine!" dedi başını iki yana sallayarak. "Gerçekten senin için bir an üzülecek gibi oluyorum sonra tek kalınca olan deli anların geliyor gözlerimin önüne, diyorum ki bir deli için üzülmek sana göre değil."

"Ama bu deliye ihtiyacın var." deyip göz kırptım. Nefesini verirken omuz silkti.

"Ben de ondan korkuyorum ya..."

"Benden mi?" diye sordum elimle kendimi göstererek. Beni baştana aşağı düşünceli bir biçimde süzdü.

"Hiç korkutucu gözükmüyorsun, öyle bir havan da yok ama," deyip gözlerini gözlerime bağladı. "Bu gözlere bakınca ardındaki sevdikleri ve kendi için her şeyi yapabilecek bir cesaret görüyorum. Sonra en tehlikeli kadın tipinin bu olduğunu kendime yeniden hatırlatıyorum." Ağzım aralandı.

"İlk defa biri bana korkutucu diyor." Elimi sus işareti yaparak havaya kaldırdım. "Bunu hazmetmem gerekiyor."

"Bak hemen bu sözlerimden vazgeçtim mesela."

GÖLGE KANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin