Emir! [Bölüm 27]

43 7 56
                                    


Different Worlds'e başlamamla beraber, bu kurguyu biraz boşladım gibi geldi bu yüzden bir karar aldım.

İki günde bir different Worlds'e, haftada 1 de idolluk hayaline bölüm atmaya karar verdim. Zaten bu kurgu finale çok yaklaştı o yüzden hızlıca bölümleri atmaya çalışacağım.

Olurda atmazsam anlayın ki gerçekten kötü bişey olmuşdur.

Neyse çok uzattım

Oy ve yorum yapmayı unutmayın

İyi okumalar...

* * *

"Sen, peri masalımın en güzel çiçeğisin,
Sen, kalbimin en güzel yerindesin.
Uykusuz gecelerime gelen en güzel aydınlığımsın.
Sen kalbimin en güzel yerindesin."

"Çıksan, gelsen karşıma.
Hapsetsem seni rüyalarıma.
Eğer sevmek buysa,
Sonsuza dek onunla..."
(Böyle bir şarkı yok ben şimdi uydurdum)

Son olarak nakarat bölümünü de yazdım ve artık şarkı hazırdı. Son mv'min çıkmasının üstünden tam 5 ay geçmişti bende bir sürpriz yapıp yeni bir şarkı yayınlamaya karar verdim.

"Hey selam." Bu gelen Chan'dı. Bu stüdyoyu o da kullanıyordu ve bazen geliş saatlerimiz aynı olabiliyoru.

"Selam naber." Gülümsedim ve aynı şekilde karşılık verdi. Zaten genel olarak Chan her zaman güler yüzlü. Şirketle konuşurkenki anı dışında...

"İyiyim, bende çalışmaya gelmiştim ama..." Her zaman çalışıyordu zaten

"Sen gerçekten çok çalışıyorsun yormuyor mu artık."

"Yormuyor. Sevdiğim ve hayalim olan işi yapıyorum."

"Benden önce gelmişsin." Bu seferde içeri Felix girdi. Yine sıcak bir gülümseme ile selamlaştık ve Chan'ın yanına geçti.

"Yeni şarkı falan mı var ?" Chan her zaman gelirdi. Ama Felix ile geldilerse yüksek ihtimalle bir şarkı içindi.

"Evet öyle. Uzun zamandır üstünde çalışıyoruz. Sonuna da geldik. Şimdi Ufak detaylarına bakmak için geldik. Ama senin işin varsa-" Sözünü yarıda kesip konuşmaya başladım.

"Yok ben zaten bitirdim." Deyip bilgisayarın başından kalktım.

"Ama şarkınızı merak ediyorum. Dinleyebilir miyim?" Felix bilgisayardan bir dosya açtı ve bana döndü.

"Tabiki neden olmasın." Dedi ve şarkıyı başlattı.

Onlardan beklediğim üzere harika bir şarkıydı. İlk olarak şarkının beat'i yavaştı, sonra Chan muhteşem vocal'i ile şarkıya girmişti. Yavaş bir şekilde devam eden şarkı Felix'in kalın sesi ile hareketlendi. Kusursuz bir rap ile devam eden şarkı patlama yerine girdi. Gerçekten çok eğlenceli bir şarkıydı.

"Bu, gerçekten mükemmel olmuş."

"Teşekkür ederiz. Beğenmene de sevindim açıkçası. Çünkü; müzik zevkin çok güzel ve kolay kolay beğenmezsen."

"Bu beğenilmeyecek gibi değil ki."

* * * *

Şu anda yurtta oturmuş film izliyordum. Asıl amacım film izlemek değildi aslında. Sadece kafamı toprarlamak içindi. Ben küçükken de böyle yapardım. Film izleyeceğim diyip odama çıkardım. Laptop'u kucağıma koyup yatağın başlığına kafamı yaslayıp düşüncelere dalardım.

Telefonuma gelen mesaj sesi ile daldığım düşüncelerden çıktım. Yine yabancı bir numaradan mesaj gelmişti.

.konum.
'Eğer bugün saat 20:00'da buraya gelmezsen olacaklardan ben sorumlu değilim.'

Yine ne istiyordu ? Emir'e yaptıkları yetmemiş miydi ? Ben bu olanlara anlam veremezken bir video göndermişti. Baktım ve gözlerime inanamadım.

Ablam...
Bir sandalyede elleri ve ağzı bağlı bir şekilde ordan kurtulmaya çalışıyordu. Ellerini de ip kesmiş olacak ki kanıyordu. Arkasında ile kafasına silah dayamış bir adam...

'Senden hemen şimdi bir cevap bekliyorum. Eğer şimdi bana geleceğini söylemezsen, bir video ile ablanın ölüşüne şahitlik edeceksin. Polisi aramak gibi bir aptallık da yapayım deme. Zaten polisler gelene kadar öldürürüz'

Çaresizlik...
O an hissettiğim tek şey çaresizlikdi. Ablama zarar gelmesine izin veremezdin, ama oraya gidince de başıma hiç iyi şeyler gelmeyeceğini biliyordum. Fakat elimden bir şey gelmiyordu. Verebileceğim tek doğru karar oraya gitmek olacaktı. Telefonu elime aldım ve cevap yazmaya başladım.

'geleceğim.'

* * * * * *

Akşam saat 7:00...

Konuma bakmıştım ve gerçekten çok uzaktı bu yüzden şu anda taksideydim. Yolun en az 1 saat süreceğinden emindim ve geç kalmak istemiyordum. Aksi taktirde ablama zarar gelecekti. Bana attığı konumun yakınlarında ne bir ev, ne bir durak vardı. Taksicinin de anlamaması için konumun biraz gerisinde inecektim.

50 dakikanın ardından konuma yaklaştığımızda taksiden indim. Burası gerçekten çok ıssızdı. Yürümeye devam ettikçe ayaklarım artık beni taşıyamayacak gibiydi. Ellerim de durmadan titriyordu.

Yürümeye devam ettiğimde önümde bir depo olduğunu gördüm. Konum da tam orayı gösteriyordu. Depoya doğru yaklaştım ve önüne kadar geldim. Son kez cesaretimi topladım ve kocaman demir kapıyı açıp içeriye girdim.

İçerisi neredeyse zifiri karanlıktı, hiçbir şey göremiyordum. Sadece ay ışığı ben kapıyı açınca Ufak da olsa aydınlatmıştı içeriyi. Biraz ilerledim ve etraf bomboştu, tam önümde duran belli belirsiz aletler hariç. Ne olduklarını anlayamadım ama kanlıydılar.

Gözlerimi onlardan ayırıp tekrar etrafa bakmaya başladım ama ablam yoktu. Sonra tekrar arkama döndüm ve beklemediğim bir manzara ile karşılaştım. Eliyle ağzımı bir bezle kapattı ve bilimcimi yavaş yavaş kaybetmeye başladım. Ama gördüğüm şey unutulmayacak türdendi.

"Emir !" Diyebildim sadece, sonrası ise yere düşmem ve etrafın kararması ile son buldu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kısa ama heyecanlı bir bölüm oldu

Şimdi sizin kafalar allak bullak oldu tabi İSNXJXSNS

Sorular:

Sizce o mesajları atan da Emir miydi ?

Onun böyle bir şey yaptığını düşünüyor musunuz ??

Bu arada bu bölümle inş 2k oluyoruzzzzzzz

Sizleri seviyorum 💓 sıradaki bölümde görüşürüz

Hayallerin İdolu (İdolluk hayali Serisi) |DÜZENLENECEK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin