İnsanın bilinç altına uyumadan önce ne görüp , izlerse bilinç altınada o yerleşir. Benim şu an duyduğum, annemin ve ablamın yanımda olduğu. Peki neden üzgünlerdi ?
Ben neden baygındım ? Tamam en başa dönelim."Pelin üzülmeni istemiyorum" Neye üzülecektim ki?
"Sen söylemeden buradan gitmeyeceğim"
"Hayatını etkileyecek bir şey bu söyleyemem"
"Bora, söyle dinliyorum"
"Peki tamam ama önce şunu sana söylemem gerek, benimde bir kız kardeşim vardı ve ben onu hiç tanımadım" Bora'nın kız kardeşi mi vardı. Neyse konu bu değil bunu neden şimdi söylediğiydi."atlatman uzun sürecektir ama ben her zaman yanındayım.Pelin......şey...... senin gerçek ailen şu an tanıyıp bildiğin ailen değil"
Evet şimdi hatırladım. Tenim kaskatı kesildi ve bayıldım, sonra hastanedeydim. Peki bana doğruyu mu söylüyordu ? Gerçi böyle bir konuda şaka yapılmaz. Ama o benim hakkımda böyle önemli bir şeyi nereden biliyordu? Annem yanındaydı ona sorabilirdim.
Gerçekse ne olacaktı?
Hayır olamaz, onlar benim gerçek ailem, aksi olamaz. Ben annemi, ablamı ve Babamı çok seviyorum. Onlarda beni seviyor.
Kötüsünü düşünme Pelin hayır!, düşünme, düşünme.Kafamdaki sesler artmaya başladı. Bana birşeyler anlatmaya çalışıyorlardı. Uyan , biz buradayız diyorlardı. Hayır yoksunuz bunlar benim kafamın içindeki sesler. "Pelin !" Gözümü açtığımda karşımda beni dürten bir doktor vardı başımda. Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Herkes derin bir nefes aldı. Annemlere de dışarıya çıkması gerektiğini söyledi.
"Merhaba Pelin buraya nasıl geldiğini hatırlıyor musun."diye sordu doktor. Evet azda olsa hatırlıyordum.
"Evet biliyorum bir bilgi öğrendim ve sonra bilincimi kaybettim."
Kafasını aşağı yukarı salladı ve konuşmaya başladı."Güzel kafanı yere sert vurmuşsun ama hafıza kaybı yok" Bide olsaydı. Aman çekilecek dert değil.
Son defa kafamdaki yaraya pansuman yaptı ve kapı açıldı. İçeri giren kızarmış gözleri ile Bora'ydı. Onu ilk defa bu kadar dağılmış görüyordum. Çok garipti.
"Merhaba girebilir miyim?"dedi zor çıkan güçsüz bir sesle.
"Tabiki oğlum benim işim bitti zaten" Ne, oğlum derken. Bu kadını hep televizyonda görüyordum. Türkiye'nin en iyi doktorlarından biri ve aynı zamanda bu hastanenin sahibi. Bora'nın annesi miydi? Şaşkınlığını gizleyemedim. Annesi dışarı çıktı ve Bora yanımdaki koltuğa oturdu.
"İyisin değilmi Pelin"sesi o kadar endişeli gelmişti ki,ben bile acaba öldümmü diye kendimi sorguladım.
"İyiyim merak etme" dedim gülümseyerek.
"Ben.... sana onu söylememem gerekiyordu ama sen ısrar edince birden düşünmeden hareket ettim, özür dilerim." Çok mahcup olduğu belliydi.ama ben hâlâ gerçek olduğuna inanmıyordum.
"Bora bu söylediğin şeyin şakası olmaz biliyorsun değilmi yani bu... lafımı kesti ve konuşmaya başladı.
"Sen bu haldeyken seni daha fazla üzmek istemem ama ortada da bir gerçek var maalesef" dedi benden çok üzülmüştü.
"Peki sen bunu nereden biliyosun ? Yani ben kendi hayatımla alakalı bu kadar önemli şeyi neden senden öğreniyorum."
"Sende haklısın tabiki,yani kolay kolay güvenmezsin bana ama çok araştırdım belki doğru değildir diye. Ama boşa kürek çektim çünkü doğruydu."
"Olayı anlatacmısın peki ?"
"Şu an öğrenmek istediğine eminmisin?"
"Evet eminim, zaten hastanedeyiz bayılırsam falan direk yatağa bayılırım." Pelin komik değil der gibi bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayallerin İdolu (İdolluk hayali Serisi) |DÜZENLENECEK|
Fiksi Penggemarİdol olmak isteyen bir kız, başına ne gelebilir ki. [06.11.2021]// #1 İdol olmak ✓ [19.12.2020]// #1Pes etmemek ✓ [02.12.2020]// #1Seoul ✓