𝓛𝓸𝓴𝓲 ; 'sᴇɴᴛɪᴍᴇɴᴛs'

𝓊𝓃𝒾𝓇

Uyanıp hazırlanmış sonrada kahvaltı için aşağı inmiştim. Hiç bir şey yokmuş gibi davranmanın vaktiydi. Kraliçe de gelince kahvaltıya başladık.

Loki yanımda oturuyordu ama ben onu farkına varamayacak kadar dalgın tabağıma bakıyordum.

"Bugün iyi misin Elizabeth dalgın gözüküyorsun."

Kraliçeye gülümsedim. "İyiyim teşekkür ederim. Biraz hastayım sadece"

Kraliçe o sırada titrediğini farkettiğim ellerime bakmaya başlamıştı ki loki elimi tuttu. Ben şokla ellerimize bakarken kraliçe gülümseyip önüne dönmüştü. Bense ardından ellerimi çektim.

Kraliçe çıktığında bende ardından çıkıp yanına gittim.

"Majesteleri biraz konuşabilir miyiz?"

Gülümseyerek kafa salladığında devam ettim. "Yeni geldiğimizi farkındayım ama bu akşam tekr-"

"Tekrar bir parti versek iyi olur" diye lafımı kesen lokiye baktım.

"Tabii ki verebiliriz. Çokta iyi olur moral açısından" demesiyle lokide yanıma yaklaşmış belime dolamıştı ellerini. Ne yapmaya çalışıyordu?

Gülümseyerek giden kraliçenin ardından gitmeye çalışırken belimdeki ellerini sıklaştıran loki beni kendine çekti. "Midgarda gidemezsin"

Kaşlarımı çattım. "Loki ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Beni ne kadar çabuk bırakabileceğini biliyorum ama evliyiz buna izin vermiyorum"

"Loki seni sevdiğimi biliyorsun bunu bana yapma çünkü..."

Gözlerimi kapatıp burukça gülümsedim.

"Çünkü artık dayanabileceğimi sanmıyorum"

Elimi tutup dışarı sürükledi. "Halka gözükmemiz lazım normal davran"

Dediklerimi duymamış mıydı o. Ben ne diyorum o ne diyor. Şimdi çıldırıcaktım. Bahçeye çıktığımızda herkes neşeyle oturup konuşuyor, çocuklar etrafta dolanıyordu.

Tam etrafı gözetlerken elbisemin ucunu çeken küçük kızı farkettim. Siyah kıvırcık saçları iki yandan bağlanmıştı. Yemyeşil gözleri , süt gibi beyaz teni vardı. Giydiği pembe elbiseyle çok şirin duruyordu.

2-3 yaşında olduğunu tahmin ettiğim küçük kıza loki sertçe bakıyordu. "Annenin yanına git küçük kız" dediğinde korkan çocuk bana iyice sokuldu.

Lokiye gözlerimi devirip kızı kucağıma aldım.
Kırmızı yanaklarıı yiycektim şimdi bana bakıp gülüyordu. "Adın ne senin bakalım" dediğimde yumuşakça cevapladı. "Bonnie"

"Memnun oldum bonnie bende Elizabeth" dediğimde güldü. "Oyun oynamak ister misin?" Diye sorduğumda göz ucuyla lokiye bakıyordu.

"Küçüklerle oynama Elizabeth beraber durmak zorundayız ve ben onlarla oynamaktan hiç hoşlanmam"

"Gelmek zorunda değilsin" diyip kolundan kurtulmuş sonra da bonnie'yle ilerlemeye başlamıştım.Biraz ilerleyip küçük bir piknik alanına geldik.

Yerde bir örtü ve bir sürü minder vardı birine oturup bonnie'yi de karşıma oturtturdum. Durmuş beni inceliyordu ki yanımıza loki'de geldi ve yanıma oturdu.