Saatler saatleri kovalıyordu, hala uyuyordu en değerlim. Artık dayanamıyordum canım çok yanıyordu. Ne yapabilirdim onun için, ne yapabilirdim bizim için. Herkes endişe içinde bekliyordu. Tam 2 gün olmuştu, herkes perişan haldeydi. IU' yu eve göndermişti Jin Hyung. Annesi ve babasını da eve gitmeleri için ikna etmişti. Eğer uyanırsa ya da hayır hayır kötü düşünmek istemiyorum, uyandığında, haber verecekti Jin Hyung onlara. Ben mi, ben gidemezdim. Ne kadar sürerse sürsün uyanmasını bekleyecektim.
Babamda gelmişti hastaneye ve perişan halime anlam verememişti. Biz sadece iş ortağıydık onlara göre ve bir süre Yoongi yoktu, ben şirkete gitmemiştim. Nasıl olurdu, birkaç ay önce tanıdığım biri için nasıl bu hale gelebilirdim. Ama, bilmiyorlarki o birkaç ay, bir ömre bedel. Onunla geçirdiğim iyi, kötü her an benim için ne kadar değerli onlar nerden bilebilirki. Onun dişetlerini göstererek gülüşünü tekrar görmek için canımı vermeye razıydım ben. Nolur, uyan, bana bak ve gül canımın en içi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ama uyanmıyordu. Tae geldi, daha sonra da kardeşim. Kardeşim beni görünce ağlamaya başladı. "Hyung, nolur eve gidelim, günlerdir ağzına bir lokma koymadın, yemek yiyip, duş alır ve birazcık uyuduktan sonra tekrar gelirsin. Annemde çok merak etti seni, onları böyle üzmeye hakkın yok, lutfen gidelim hyung."
Gidemem, ya ben burda yokken ona birşey olursa... " Sen doktor değilsin hyung. Onu tedavi etmek onların işi, sen ne yapabilirsin ki." O hisseder Jk, burda olmadığımı hisseder, bırakamam onu.
Tae: İyice saçmaladın Jimin. Seni hissedecekmiş ha; ya sen neyisinki onun. Seni tanıdığı günden beri kafasını karıştırmaktan başka ne yaptın. IU' yu seviyordu ve sakin bir hayatı vardı. Sen gelip, herşeyi mahvettin. Duygularını karıştırdın. Ağzına içki sürmeyen adam, sarhoş oldu senin yüzünden ve şoför çağırmak zorunda kaldı ve o lanet kaza oldu. Neden çıktın karşısına. Defol git, rahat bırak artık onu.
Jk: Ne saçmalıyorsun lan sen. Napmış benim abim. Tek suçu o piçi sevmek. Onun tüm hakaretlerine, tüm şımarıklıklarına katlandı. Onu canından çok sevdi, halini görmüyor musun? Bu mu kabahati, birini kendinden bile fazla sevmek mi.
Tae: Anlamadı onu. Yoongi, onu istemedi, itti, ondan uzaklara gitti ama abin yapıştı ona, gurursuz herif, peşini bırakmadı Yoongi'nin.
Jk: Seni varya...
Tae: Ne beni. Gel lan...
Jimin: Yeter! Durun artık. O, haklı Jk. Ben, karşısına çıkmasaydım, bunlar yaşanmayacaktı. O, uyanır uyanmaz bu ülkeden gidicem Tae.. Ama, onun iyi olduğunu görmeden gidemem, şimdi değil...
Jin: O da peşinden gelir Jimin. Siz, birbirinizden kaçamazsınız. Siz, iki aptalda sesinizi kesin artık. Burası hastane, insanları rahatsız etmeye hakkınız yok. Hadi gel Jimin, muayenehaneme gidelim.
Jimin: Hyung, ben gelmesem, burada kalsam olmazmı. Ondan uzaklaştıkça, nefesim kesiliyor, boğuluyor gibi oluyorum.
Jin: Merak etme, eve göndermiycem seni. Sen, küçük aptal, hyunguna evden giyecek birşeyler getir. Ailene de birşeyler uydur işte, boşuboşuna üzülmesin insanlar. Ve sen Tae, Jimin' e birdaha böyle şeyler söyleyeceksen, gelme buraya. Sevgiden anlamayan insanların yeri yok burda.
Tae: Onun yerine bana mı kızıyorsun hyung. Pekala gidiyorum, ama, şunu bil. Yoongi benim can dostum ve ona birşey olursa bu pisliği mahvederim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jin: Kes sesini! Yürü Jimin, bu aptalın söylediklerine takılma. Benim küçük kardeşim uyanacak. Çünkü, o çok güçlü, çok inatçı bir serseridir.
Jin: Şimdi dışardan yemek söyliycem ve sen itiraz etmeden yiyeyeceksin. Sonrada duş alırsın, muayenehanenin arka tarafında banyo var. Kardeşinde giyecek getirecek zaten. Sonrada biraz uyuyacaksın, zombi gibi olmuşsun. Meleğim, uyandığında seni bu halde mi görsün.
Jimin: Hyung ben....
Jin : Ağla Jimin. İçini kavuran zehri akıt. Sen zannediyor musun ben iyiyim. Hepimiz perişan olduk. O, benim minik kardeşim. Okula, giderken bende hyungumla gidicem diye bacağıma yapışan, ben ağlayınca; hyung nolursun ağlama diye benimle beraber, benden daha çok üzülen miniğim. O benim canım Jimin. Jk, senin için nasılsa, Yoongi' de benim için aynı. Ve şimdi, benim canım, bir odada kablolara bağlı yaşam mücadelesi veriyor. Ben güya doktorum ama hiçbirşey yapamıyorum. Elim kolum bağlı Jimin. Ama biliyorum kardeşim uyanacak, o bana söz verdi, beni yalnız bırakmaz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
