CANIMIN EN İÇİ/YOONMİN

Ömrüm, ömrüne feda olsun sevgilim

Tatilinizin sonuna gelmiştik artık, evimize dönme zamanıydı. Ondan uzakta olacaktım, ayrı evlerde uyuyacak, sabahları onun güzel yüzüne yansıyan gün ışığını göremeyecektim. Ne olurdu sanki tatilimiz ömür boyu sürseydi. Ama biliyorum, bir ömür değil, bin ömür boyu görsemde doymazdım onun güzel gülüşüne. Yoongi'm, benim en güzel kalp ağrım seni öyle çok seviyorum ki bu ağırlığı taşımakta zorlanıyorum meleğim. Ama öbür yandan öyle güzel bir ağrı ki tüm çektiklerime değiyor.

"Meleğim, uyan artık, bugün tatilimizin son günü, uyuyarak geçirmeyelim sevgilim. Her anımızı beraber geçirelim."

"Of Jiminie, çok uykum var, hem neden bu kadar dert ediyorsun ki; benim gibi bir güzellikten ayrılmak istememen çok normal, tabi ki sana hak veriyorum ama her şeyin bir yolu vardır."

"Herşeyin bir yolu vardır ama benim sana olan doyumsuzluğumun bir çözümü yok. Seni her an görmek istiyorum, bütün gülüşlerine şahit olmak, bütün acılarını yüklenmek istiyorum sevgilim."

"Aşkım, güzel kalpli ömrüm benim, bende her anım seninle geçsin istiyorum. Bunun yolu da senin bana yada benim sana taşınmam. Yada yeni bir eve taşınırız birlikte, herşeye sıfırdan başlarız. Böylelikle, seni üzdüğüm günleri telafi edebilirim."

"Gerçekten benimle yaşamak mı istiyorsun, inanmalı mıyım?"

"Ya sen, ne zaman seni sevdiğime inanacaksın. Hayır, seni nasıl ikna edebilirim ki! Ne yapmamı istiyorsun. Biliyorum seni çok üzdüm, kalbini çok kırdım. Kabul ediyorum, aşkına inanmayarak aptalca davrandım ama yemin ederim seni çok ama çok seviyorum sevgilim ve seninle yaşamak istiyorum. Her yeni güne müptelası olduğum bu dolgun dudakları öperek merhaba demek, her gece uyumadan önce, gökyüzünden daha fazla yıldız barındıran güzel gözlerine bakmak istiyorum. Ne olur, inan artık seni sevdiğime."

"Özür dilerim sevgilim. Ama, sen, benim için öyle ulaşılmazdın ki, hala sana istediğim zaman dokunabilmek, güzel dudaklarını istediğim zaman öpebilmek, sana, sevgilim, diyebilmek ve benim olduğunu bilmek öyle imkansızdı ki, bunun için o kadar çok bekledim, o kadar çok dua ettim ki, şimdi inanmakta güçlük çekiyorum."

"Aşkım benim, herşeyim. Beni gözünde ne çok büyütmüşsün, bense seni ne kadar üzdüm." gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı Yoongi'nin.

"Ağlama, birtanem. Herşeyi geride bıraktık. Senden gelen herşey benim için lütuf bebeğim, sen yeter ki bundan sonra benden uzaklaşma, benden gitmeyi aklına bile getirme. Anlaştık mı?" Başını olumlu anlamda salladı Yoongi. "Canımın en içi, tatlı meleğim, buraya gel." dedikten sonra kollarının arasına alıp sımsıkı sardı sevgilisini.

Otelde son kahvaltılarını odalarında gülüşerek ve birbirlerine minik öpücükler vererek kahvaltılarını tamamladılar. Biraz da etrafı elele turladıktan sonra, uçuş saatleri yaklaştığı için, otelden eşyalarını toplayıp hava alanına gittiler. Yine yanlarına başkası oturmasın diye, üç koltuk birden almıştı Jimin. Yoongi, yine uykulu bir haldeydi. Jimin, onu kendine doğru çekip, nazikçe kafasını kendi göğsüne yasladı Jimin. "Bebeğim, böyle daha rahat uyursun." "Aslında, normalde bu kadar, uykum gelmez ama nedense uçakta böyle oluyorum sevgilim." "Sorun değil birtanem, sen uyu ben buradayım." "Uyumam için önce, birşey yapman lazım." "Neymiş o bakalım meleğim." "İyi uykular öpücüğü vermen lazım. Uyandığımda da günaydın öpücüğü vermelisin. Evimize taşındığımızda da bunlara dikkat etmelisin, yoksa bozuşuruz." "Evimiz, diyen dillerini yerim senin benim tatlı kar tanem. Bu isteğini seve seve yerine getiririm." dedikten sonra derin bir öpücük kondurdu Yoongi'nin dudaklarına. Yoongi, bu güzel öpücükten sonra huzurlu bir uykuya daldı. Jimin ise, yolculuk boyunca izledi meleğini.