çook mutluyum, çok mutluyuz

26 4 0
                                    

Meleğim uyanmış, benim de tüm üzüntüm, tüm kederim uçup gitmişti. Öyle, bir gülmüştü ki, yüreğimde rengarenk çiçekler açmıştı. Canımın en içi, sevgilim, herşeyim iyi ki beni bırakmadın.

İki hafta hastanede kaldı Yoongi. Gündüzleri hem işim oluyor hemde ailesine kendimi açıklayamıyordum. Onun sevgilisi vardı ve o, olmalıydı Yoongi'nin yanında. O yüzden, herkes gittikten sonra gidiyordum nefesimin yanına. Bazen sohbet ediyorduk, bazende erkenden uyuyordu bende yanındaki koltuğa oturup elini tutup sabahaha kadar onu izliyordum.

Bir gece, yine o uyurken onu izliyordum. Ellerim saçlarına gitti, saçlarını ve  yanağını okşarken uyandı. Yüzüme bakıp gülümsedi, yana doğru kayıp gel dedi.
Bende yanına uzandım, yüzyüzeydik, gözlerimin içine bakıp, "çok güzelsin Jimin" dedi ve yanağımı okşadı. "Yoongi, ben hayatta kaldığın için çok mutluyum ama korkuyorum" dedim. "Neden?" diye sordu. "Seni canımdan çok seviyorum, ama... " "ama ne güzelim, yoksa IU, yüzünden mi endişelisin. Ona haksızlık etmiyorsun merak etme." "Ama..." "Jimin bak biz ayrıldık tamam mı ve bunun seninle bir ilgisi yok."

"Kaza gecesi konuştuk, geleceğimizden bahsettik. Ben ona aşıktım yada öyle sanıyordum. IU, kariyerine odaklanmak istediğini, devam edemeyeceğimizi ve ayrılmak istediğini söyledi. Zaten, turnedeykende, yakın değildik, sana kızdığım için gitmiştim onunla. Orda, onun işine aşık olduğunu gördüm. O, harika bir sanatçı Jimin. Odağında işi var, tur boyunca beni gözü görmedi. Bunun, beni rahatsız etmesi gerekirken rahatsız değildim. Birşey daha farkettim orda; seni çok özlüyordum. Ama, sen iki ay ortadan kaybolduğun için benden vazgeçtiğini düşündüm. Bu yüzden birtürlü geri dönemedim. Sonra, abimle konuştum, senin onunla görüştüğünü ve bana ulaşmaya çalıştığını öğrendim."

"Senden nasıl vazgeçerim ki ben, Yoongi. Sen, benim yaşama sebebimsin."

"Abimden beni aradığını öğrenince dönmeye karar verdim. IU' ya Seul'e döneceğim dediğimde tepki bile vermedi, sadece sen bilirsin dedi. Bende, sana döndüm. Ama, önce seni anlamam gerekiyordu, hala beni seviyor musun diye."

"Yoongi yemin ederim seni çok seviyorum. Ama, sana birşey sormak istiyorum."

"Sor tabi Jimin."

" Benden neden nefret ettin. Sadece seni sevdiğim için neden suçlu muamelesi gördüm."

" Senden nefret etmedim ki, sadece korktum. İlk defa, biri beni bu kadar çok sevdi, bu kadar koşulsuz sevdi. Aşkının büyüklüğünden korktum. Ayrıca, sen   bir erkeksin Jimin. Bu yüzden de korktum. Seni suçlamak kolay geldi sanırım. Özür dilerim. Sana yaşattığım tüm acılar için özür dilerim."

"Özür dileme birtanem. Ben, senden gelen herşeye razıyım, yeter ki, yanında olabileyim. Senden bir beklentim yok ki, bir karşılık beklemiyorum, seni sevmeme izin ver, yeter meleğim."

Uzanıp yanağıma uzun bir öpücük bıraktı. "Jimin, beni sevmen artık beni rahatsız hissettirmiyor. Ama, benim duygularım çok karmaşık, ama kesinlikle nefret etmiyorum senden. Bana izin ver olur mu Jimin? Kendimi dinleyip, duygularımı anlayayım."

"İstediğin kadar bekleyebilirim Yoongi. Sen yüzüme bile bakmazken, umut etme derken, şimdi sadece bekle diyorsun. Seni, bir ömür beklerim."

"Uykum geldi, uyuyalım mı Jimin."

Beni kendine doğru çekip, kollarının arasına aldı, bende başımı göğsüne yasladım. Cennette gibiydim, cennet kokusunu doya doya içime çektim. Rüyada gibi hissediyordum, gerçek olamayacak kadar güzeldi.

Öylece, uyuyakaldıktan sonra, bir kapı çarpma sesi ile uyandık. Tae, tepemize dikilmiş, bize bakıyordu. Yoongi, şaşkındı. "Seni sinsi pislik, demek sonunda onu kandırmayı ve kalbine girmeyi başardın. Seni uyardım dimi ondan uzak dur diye."

Jin: Noluyor Tae, sesin koridorda yankılanıyor. Neden bağırıp duruyorsun.

Tae: Görmüyor musun Jin hyung, bu şerefsiz piç sonunda Yoongi'yi ikna edip, koynuna girmeyi başarmış.

Yoongi: Ne saçmalıyorsun sen Tae, bunlar nasıl laflar. Biz sadece beraber uyuduk ve bunu ben istedim. Günlerdir, burda benimle beraber oda perişan oldu.

Tae: O, kaç gecedir senin yanında Yoongi. Peki ben nerdeydim biliyor musun. Odanın dışında bir sandalyede seni bekledim. Seni ondan önce gördüm, ondan önce sevdim. Kaza geçirdiğini öğrendiğimde ondan önce hastaneye koştum. Kan lazım olduğunda kan verdim. Canımı isteseler, onu da verirdim. Çünkü, seni çok sevdim ben Yoongi. Yıllarca, içteniçe, en yakınımdayken, benden uzaklaşırsın korkusuyla sana dokunmaya cesaret edemeden sevdim seni. Sonra, o gelip birkaç ayda kendine bağladı seni.

Jimin: Bana iyi davranıyordun.

Tae: Onun seni asla sevmeyeceğini düşündüm ve bir tehlike olarak görmedim. Ama, sen, sinsi planlar yaparak onu kendine bağladın. Önce, ona çok yakın davrandın, sonra ortadan kayboldun ve ilgisini çekmeyi başardın.

Jimin: Bu doğru değil. Sevgilisi ile benim yüzümden arası açılmasın diye uzaklaştım ondan.

Tae: Doğru ya. Sen, öyle kötüsün ki,  onları ayırdın. Ayrıca, lanet gibi hayatına girdiğinden beri başı dertten kurtulmadı, az kalsın senin yüzünden canından da olacaktı.

Yoongi: Yeter artık Tae, kes sesini. Bugüne kadar duygularını anlamadığım için özür dilerim. Eğer, farketseydim, uzaklaşırdım senden, sende içinde bu kadar büyütmezdin beni. Ama, Jimin'i suçlamayı bırak, o, ne IU' dan ayrılmama neden oldu ne de kazaya. Daha fazla birbirimizi kırıp dökmeden git lütfen, daha sonra konuşalım, seni kaybetmek istemiyorum.

Tae: Öyle olsun Yoongi. İki gün önce tanıdığın birini bana tercih ettin. Umarım, pişman olmazsın. Ama şunu bil, senden vazgeçmiycem. Seni bu sapık pisliğe bırakmıycam. Ayağını denk al pislik.

Yoongi: Tae..

Jin: Tae, Tae dur. Bu ne ya şimdi. Herkes ne istiyor, benim küçük kardeşimden. Sen ona takılma kardeşim, ben onunla konuşurum. Sende üzülme Jimin.

Jimin: Sağol hyung. Benim yüzümden hem IU' yu hemde Tae' yi kaybettin Yoongi. Ben tüm bunlara sebep olduğum için özür dilerim.

Yoongi: Saçmalama Jimin. IU ile neden ayrıldığımızı anlattım. Tae ise, kendisi aşık olmuş, ben ona arkadaştan öte bakmadım, onun istediği gözle hiç bakmadım, farkına bile varamadım duygularının. Hatasını anlayacak merak etme. Ama, olanlarla ilgili sakın kendini suçlama meleğim.

Bana sımsıkı sarıldı. " Hiçkimse için beni bırakma ve duygularımı anlamam için bekle olur mu Jiminah" "Beklerim canımın en içi ve karar verdiğinde ne olmamı istersen o olurum. İster arkadaş, ister sevgili, istersen de sadece iş ortağı, yeterki bana, benden uzağa git deme."

"Git demem, hatta gitmek istesen de bırakmam" dedikten sonra, boynuma bir öpücük bıraktı.

Bende yanağından öpüp, "kovsanda gitmem, gidemem sevgilim" dedim.


,..................

Olaylar karıştı, kaus büyüyor, ama çok tatlılar.






CANIMIN EN İÇİ/YOONMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin