Yoongi ile yemeğe gittiğime inanamıyordum. En son yemeğimiz, felaketle sonuçlanmıştı, yani benim için. Ama şimdi, benimle yemek yemeyi kendisi istedi. Onun arabasıyla güzel bir restarona geldik. Jimin, çok açım hemen sipariş verelim diyerek telaşla oturdu, bize gösterilen masaya. Telaşlı hali de ayrı tatlıydı. Menuler gelir gelmez seçmeye başladı. "Ben ızgara yiycem, sen ne söyleyeceksin. Hadi sende seçte hemen getirsinler." Ben pek aç değilim Yoongi, ama sen ne yersen aynısından yiyebilirim. O zaman ikimiz içinde ızgara söylüyorum, yanına da güzel bir salata ok." Olur sevgilim. "Jimin, toplum içinde bana bu şekilde hitap etme, yanlış anlaşılıcaz." Neden yanlış olsun Yoongi, birini sevmek, ona değer vermek neden yanlış olsun. Cevap vermedi. Daha sonra yemeklerimiz geldi, öyle iştahla yediki onu izlemekten yemek yemeyi unuttum. "Hey, bana değil yemeğine odaklanmalısın, sen acıkmadın mı Jimin." Ben sana bakarak doydum bile meleğim. "Peki, sen bilirsin."
Yoongi, artık ona sevgi sözcükleri ile seslenmeme kızmıyordu ama yine de aramızda yıkılmaz bir duvar vardı.
Yoongi: Hey hyung! Burda ne arıyorsun? Günlerdir göremedim seni hyungnim.
Jin: Eve uğramazsan nasıl göreceksin ki beni. Yine o kızla berabersin dimi. Ne zaman ayrılacaksın ondan. Hem basın öğrenirse ne olacak. Babam, bir idolle birlikte olmanı kabul etmez.
Yoongi: Umrumda değil, onu seviyorum. Babamın ne düşündüğü seni bağlar, ben bunlara takılmıyorum hyungnim.
Jin: Şapşal. Merhaba, bu aptalın tanıştıracağı yok, ben Jin, Yoonginin abisiyim.
Yoongi: Ya hyung neden hakaret ediyorsun bana. Ben senin biricik kardeşin değil miyim. Pekala, Jimin, benim iş ortağım. Jin hyung kendini tanıttı zaten. Ama, atladığı birşey var, o sadece hyungnim değil, benim için en değerli, en önemli insanlardan biri ve benim biricik sırdaşım. Yani, onunla iyi geçinmelisin Jimin. Anladın beni dimi.
Jimin: Neden iyi geçinmeyeyim ki Yoongi. Hem o çok iyi birisine benziyor.
Yoongi: Öyledir, benim hyungnim bir tanedir. Onu kimselere değişmem.
Jin: Yine yalakalığa başladın, ne istiyorsun bakalım.
Yoongi: Aşk olsun hyung, Jimin de beni yanlış tanıyacak. Ne yani ben hyungnimi sevemez miyim?
Jin: Bende seni çok seviyorum küçük kardeşim. Bu, böyledir Jimin, ilgi delisi, sevimli serseri. Bu arada, yemek yiyordunuz, böldüm kusura bakmayın. Sizin işle ilgili konuşacaklarınız vardır, ben kalkayım.
Jimin: Önemli değil hyung, beraber yiyebiliriz.
Jin: Gitmem lazım Jimin, öğleden sonra iki tane ameliyatım var, hastaneye dönmeliyim..
Yoongi: Akşam görüşürüz hyung, seni seviyorum. Neden yüzün düştü Jimin, abimi sevmedin mi.
Jimin: Onunla ilgisi yok.
Yoongi: Neden sustun o zaman.
Jimin: Bir kız arkadaşın olduğunu ne zaman söyeleyecektin. Hafalardır peşinden koşuyorum. Eğer bilseydim...
Yoongi: Bilseydin ne olacaktı Jimin. Benden vazgeçecekmiydin. Senden birşey gizlemedim, sana ümitlenmemeni söyledim. Sen beni ciddiye almadın, bu, senin hatan.
Jimin: Benim hatam! Ciddi olamazsın. Ben hergün daha çok aşık oluyorum sana. Elimde olmadığını söyledim. Eğer bilseydim, seni rahatsız etmez, uzaktan sevmeye devam ederdim seni.
Yoongi: Özür dilerim, seni incitmek istemezdim. Rahatsız olmadım ki hem de hiç. Sadece seni kızdırmak hoşuma gidiyordu. Sapık yada pisliğin biri olmadığını biliyorum Jimin. Ama benimde elimden birşey gelmiyor. Senin beni sevdiğin gibi bende onu seviyorum. O yüzden, sana umutlanma dedim, kendimden uzaklaştırmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Çünkü, sen çok güzel seviyorsun.
Jimin: Olsun sevgilim. Bu şekilde düşündüğünü bilmek bile acımı biraz hafifletiyor. Seni bir daha rahatsız etmiycem. İstemediğin hiçbirşeyi söylemiycem. Ortağın olarak devam edicem hayatıma.
Yoongi: Belkide ortaklığı sonlandırmalıyız Jimin. Ben, yakınında oldukça daha fazla üzüleceksin. Dışardan soğuk, kendini beğenmiş biri gibi görünebilirim ama kimseyi üzmek istemem. Hele bu kişi senin kadar harika biriyse.
Jimin: Hayır Yoongi. Sakın bunu yapma. Seni uzaktanda olsa sevebilme, güzel yüzünü görebilme şansını alma benden. Seni görmezsem, susuz kalan bir çiçek gibi solar giderim, sen benim nefesimsin. Alışırım zamanla merak etme. Ama seni görmemeye dayanamam. Yapma bunu bana nolur.
Yoonginin gözleri dolmuştu. Bana acıyordu besbelli. Ama, umrumda değil, yeterki onu görebileyim. Gözlerinin içine umutla bakıyordum. Ne kadar acınası haldeydim kim bilir.
Yoongi: Pekala Jimin. İstediğin gibi olsun. Ama, sana yakın olmamı bekleme benden. Ve daha fazla üzülme benim yüzümden. Ben senin acı çekmeni istemiyorum. Sen böyle kırgın baktıkça kendimden daha çok nefret ediyorum.
Jimin: Hayır sevgilim. Sakın kendinden nefret etme. Sen, sensin, hep olduğun gibiydin. Beni üzmek için hiçbirşey yapmadınki, sen benim üzüntüm değil mutluluğumsun. Anlaştık dimi meleğim. Bundan sonra sana sadece adınla hitap edicem merak etme. Ama, son birkez sana birşey söylememe izin ver. Seni çok seviyorum canımın en içi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANIMIN EN İÇİ/YOONMİN
RomanceJimin, iyi kalpliydi ve bu iyi kalbi ile hakettiğini alabilecek miydi?