Kıvanç anında eliyle beni yere yatırıp şoföre baktı. Şoförün vurulduğunu görünce bir küfür sayıklayıp camdan dışarı baktı. Kendime çekip eğilmesi için komut verdiğim de uyarıcı bakışlarıyla bana bakmasıyla elimi çekmem bir oldu.
Belinden silahını çıkartıp camdan ateş etmeye başladı. Korkudan gözlerimi sıkı sıkı kapatmış dudağımı ısırıyordum. Seslerin azalmasıyla ellerimi kulaklarımdan çekip yavaşça gözlerimi araladım. Bakışlarımı etrafta gezdirdiğim de Kıvanç'ın arabadan indiğini gördüm.
Korkuyla arkasından baktığım da gözlerimin arkaya kaymasıyla Münir'i görmem bir oldu. Bir süre etrafa bakındıktan sonra arabadan indim. Kıvanç bana baktığın de gözleriyle binmem için emir vermişti fakat şu an umursayamazdım.
Kıvanç'ın yanına gelip durduğum da Münir'e baktım. Sinirle bana bakıyor her an patlayacak gibi duruyordu. "Ben seni böyle mi yetiştirdim Defne'ciğim. Hırsızlık kötü bir şey bilmiyor musun?" diye bize doğru bağırdığın da kalçamı arabaya yaslayıp kollarımı birbirine doladım.
"Senin bana öğrettiklerini uygulasaydım o odadan cesedin çıkardı değil mi?" diye emin bir şekil de konuşup bir kaşımı havaya kaldırdım. Bu hareketten nefret ediyordum fakat şu an tam yerine uyacağını düşündüğüm için nefretimi kenara bıraktım.
"Seni ben yetiştirdim her şeyi ben öğrettim. Şimdi benim öğrettiklerimle benim karşımda duram-" diye konuşuyordu ki sıkıldığımı fark edip yaslandığım yerden ayrıldım.
"Burda eskilerimi konuşucaz şimdi?" dediğim de sinirli bakışlarını benden çevirip Kıvanç'a baktı. Kıvanç umursamazla bakışla baktığın da Münir bir kaç adım daha öne atarak bize yaklaştı.
"Yanında ki kızın" diyerek bakışlarını bana çevirip "Sahibiyim" diye konuştu. Anında sinirden gözlerim dolmaya başlamıştı. Kuruyan dudaklarımı ıslatıp yanağımın içini ısırdım.
"Bir süre sende kalabilir izin verdim ama" diyerek belinde ki silahı çıkartıp Kıvanç'a doğrulttuğun da gözlerim korkudan fal taşı gibi açılmıştı. Kıvanç duruşunu hiç bozmadan Münir'e bakmaya devam ettiğin de "Günü geldiğin de bu silah sana patlayacak ve Defne yeniden benim yanımda olucak" dedi.
Münir silahı indirmek için hamle yaptığın da nerden geldiğini bilmediğim kurşunla kolundan vuruldu. Adamları anında başına toplanıp yuvarlak içine aldıkların da silahlarını etrafa doğrulttular. Kıvanç eliyle elimi tutup arabaya yönlendirdiğin de "Sohbetin sıkmıştı zaten" diye bağırarak arkasına doğru konuştu.
Arabanın ön koltuğunu kaşıyla işaret ettiğin de kapısını açıp oturdum. Kıvanç vurulan şoförü arabadan indirip kaldırıma yatırdığın da Münir de bir şeyler söylenerek bağırmaya devam edip arabasına bindi. Koltuğa oturduğun da cebinden telefonunu çıkartıp ambulansı aradı. Muhtemelen vurulan şoför içindi.
Telefonu kapatıp arabayı çalıştırdığın da gaza basarak eve doğru sürdü. "Münir'i kim vurdu?" diye soru sorduğum da aklına bir şey getirmişim gibi telefonunu yeniden eline aldı.
Bir numara çevirip kulağına tuttuğun da aynı dikkatle hem arabayı sürüp hem de aramanın açılmasını bekledi. Bir süre sonra açılmayınca telefonu kapatıp yerine koydu.
Arabanın içinde sessizlikle giderken bir süre sonra durdu. Arabadan inip eve doğru ilerlediğim de Kıvanç'ı bekledim. Yanıma geldiğin de hiç yüzüme bile bakmadan kapıyı açıp açık bırakarak içeri girdi. Bende girdikten sonra kapıyı kapattım.
"Bir şey sormayacak mısın?" diye konuştuğum da adımlarının yönünü değiştirip merdivenlere yöneldi.
"Yorgunum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİN ÇILGINLIĞI (+18)
Romance⚠️+18 sahneler, fantazi, smut ve argo kelimeler⚠️ Adamın beni attığı yerden umursamaz tavırla kalkıp üstümü düzelttim. Saçımı arkaya savurup kollarımı birleştirip cilveli tavırla "Merhaba" dedim. Karşımda ki kişi içtiği sigarasından nefes alıp duma...