30

1.9K 38 12
                                    

Gözlerimi açtığımda hava son derece aydınlıktı ve oda da tektim. Birkaç dakika yatakta oyalanıp ayaklandım başım aşırı derece de ağrıyordu ve yataktan hızla kalkmamla birde baş dönmesi eklenmişti bu duruma. Banyoya gidip ayna da kendime baktım. Yüzümde akmış bir makyaj görmeyi planlarken tertemiz yüz görmemle şaşırmıştım. Birkaç kere yüzüme su çarpıp banyodan çıktım.

Odadan çıkıp merdivenlere yöneldim aşağıya indiğim de Kıvanç koltuğa oturmuş ayaklarını da önüne aldığı sehpaya uzatmış kitap okuyordu. Yanına gidip karşısında ki koltuğa kendimi atarak uzandım. "Her tarafım ağrıyor özellikle başım" dediğimde kitabı kapatarak ayaklarını sehpanın üzerinden aldı.

"Bir süre dışarı çıkmazsın heralde" dediğin de kapanmaya çalışan gözlerimi hızla açarak "Yoo ne münasebet" dememle gülümsedi. Aynı şekilde bende gülümsediğimle gözlerimi kapatıyordum ki aklıma gelen kişiyle tekrardan hızla açtım.

"Sena nerede? Geldi mi?" diye sordum. "Hayır gelmedi" dediğinde hızla yattığım yerden doğruldum. "Nasıl yani hiç arayıp sormadın mı dün?" diye hayretle sordum.

"Kapıda ki güvenliklere sorduğum da yanında bir erkekle çıktığını söylediler. Ben ne yapabilirim? Koskoca kız" diye açıklama yaptığında ciddi olup olmadığını tartar bir şekilde yüzüne bakıyordum. Koltuktan kalkarak "Sarhoş bir kız" diye son cümlesini düzelttim.

Dış kapının yanında ki dolaba koşar adımlarla ilerleyip içinden dün yanıma aldığım çantayı aldım. Çantanın içinden telefonumu çıkartıp cevapsız arama var mı diye ilk kontrol ettim fakat hiç yoktu. Hızla Sena'yı aradığım da Kıvanç'fa yanıma gelmişti.

Bir kere aradım açmadı bir daha aradığım da tam açılmıyor diye kapanacaktı ki karşı hattan ses duyuldu. "Alo" dedi.

"Sena nerede?" diye hiç uzatmadan sordum.

"Defne sakin olur musun? Sena hâlâ uyuyor" dediğinde az da olsa rahatlasam da şuan hiç tanımadığım bir adamla konuşuyor olmam Sena için korkunç bir durumdu. "Konum at geliyorum" dedim.

"Sena uyanır zaten şimdi uyandığında ben getiririm endişelenmeni gerektirecek bir durum yok" diye sakince konuştuğun da Kıvanç'ta elimi tutarak sessizce "Rahat bırak onları" dedi. Derin nefes alarak "İyi tamam" dedim "Ama süresiz mevcut konumunu paylaş ve asla silme ve asla interneti de kapatma" diye tek tek isteklerimi sıraladım.

"Peki atıyorum şimdi iyi günler dilerim" diyerek telefonu kapattı. Telefon elimde tekrar salona ilerlediğim Kıvanç'ta peşimden gelerek "Sena'nın annesj falansın da benim mi haberim yok" diye sorduğun da "Ha ha ha" diyerek gülme efektiyle konuştum.

Tekrar aynı yere aynı şekilde uzandığım da Kıvanç'ta bu sefer başımın ucuna oturup başımı bacağının üstüne aldı. "Hala kötü hissediyorum ama" dediğim de kaşlarını havaya kaldırarak endişelenmemem için komut verdi. "Adamın sesini duydum ben gayet sakindi ayrıca mekanın sürekli müşterilerindenmiş tanışmasaktı artık kişiliğini az çok biliyorum" dedi.

"İnsanların içini asla bilemezsin" diye kesin ve net bir şekilde konuştuğum da çenemi işaret parmağı ve baş parmağı arasına alıp sıkarak "Ya ne yaşadın da gördün" diye kahkaha attı"

Dirseğimi karnına doğru geçirip "Dalga geçme" dediğimde yalandan acısıyla acı dolu nidalar çıkartıp elini karnına koydu. "Uyuyayım mı ben birazcık daha?" diye sorup yüzümü ve vücudumu yana dönerek ellerimi Kıvanç'ın beline doladım.

"Geceden beri uyuyorsun tek başıma sıkılıyorum" diye şikayet ettiğinde gözlerimi açıp "Ben hayatında yokken ne yapıyordun?" diye sordum.

"Hiç hatırlamıyorum ama çok sıkıcı günlerimin olduğu kesin" diyerek yüzüme doğru eğilip dudaklarımızı birleştirdi. Aklıma gelen şeylere dudaklarımızı ayırıp "Bana kendinden bahsetsene" dedim.

KALBİN ÇILGINLIĞI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin