Felix, gözlerinden istemsizce yaşlar akarken başını hızla iki yana sallamış ve derin nefesler almaya çalışırken yatak örtüsünü sıkıca tutmuştu.
"Hayır. Sizinle evlenmeyeceğim. Şimdi sizden odamdan çıkmanızı rica ediyorum."
"Felix..."
Kral, Felix'in yüzüne yaklaştığında Felix onu tüm gücüyle itmiş ve bağırmıştı. Kendisi de bu durumda ne yaptığının farkında değildi ve açıkçası zihni hiçbir şeyi düşünemeyecek kadar durmuştu.
"Çıkın odamdan!"
Felix'in bağırmasının üzerine kral durgun bir şekilde geri çekilmiş ve hızla odadan ayrılmıştı. Felix ise örtüsünü üzerine iyice kapatmış ve ağlamaya devam etmişti. Az önce yaşadıklarından çok kraliçenin ölümüne üzülmüştü ve ne yapacağını bilmiyordu. Tüm krallığın dengesi sarsılacaktı.
"Siktir. Felix, iyi misin?"
Odaya giren Seungmin, Felix'i o şekilde gördüğünde ne olduğunu anlamıştı. Hızla Felix'in yanına koşup ona sıkıca sarılmış ve saçlarını okşamıştı ancak bu ona yardım etmiyor gibi görünüyordu.
"Odama geldi ve-"
"Anlatmak zorunda değilsin. Gel, seni temizleyelim."
Seungmin Felix'in kalkmasına yardım edip onu banyoya götürmüş ve temizlenmesine yardım etmişti. Ardından da yaralarıyla ilgilenmek için yatağa uzamasını sağlamıştı. Bu süreçte Felix aralıklarla da olsa ağlamaya devam etmişti ve bu Seungmin'i fazlasıyla üzüyordu.
"Gitmem gerek."
"Nereye?"
"Hyunjin ve Minho ile konuşmam gerek."
Seungmin başını iki yana sallayıp elindeki merhemi Felix'in boynuna değdirmiş ve boğazı sıkıldığı için oluşan izin üzerine sürmeye başlamıştı.
"Rahat yürüyemiyorsun bile. Bu durumda odandan çıkmana bile izin veremem."
"Seungmin, lütfen güven bana. Bu çok önemli. Benimle gelebilirsin. Lütfen, onlarla konuşmama izin ver."
Felix'in ısrarları üzerine Seungmin göz devirip merhem sürmeyi bitirdiğinde çantasına uzanmış ve içinden normalde verdiğinden farklı bir ilaç kutusu çıkarmıştı. Felix'in doğrulmasına yardım ettikten sonra da ilacı içirmişti.
"Seungmin-"
"Tamam. Ancak yanında duracağım ve konuştuktan sonra oyalanmadan döneceğiz."
Felix, Seungmin'in şartını başını sallayarak onayladığında Seungmin Felix için kıyafet çıkarmış ve giydirdikten sonra kalkmasına yardım etmişti. Hâlâ aklında onu çıkarmak konusunda endişeleri olsa da eğer Felix bu kadar ısrar ettiyse gerçekten önemli bir şeyler olabileceğini düşünüyordu.
Felix'in isteğiyle Hyunjin'i bulmak zor olacağı için Minho'yu görmeye, ahıra gitmişlerdi.
Felix, atlardan birinin bakımını yapan Minho'yu gördüğünde Seungmin'in, onun sabit yürümesine yardım eden kollarından kurtulmuş ve yalpalayarak Minho'nun yanına gitmişti. Başının dönmesi, bedenindeki ağrılar ve hâlsizliği, yürümesini çok zorlaştırıyordu.
"Minho..."
Minho, duyduğu sesle birlikte arkasına dönmüştü. Kendisine doğru gelen Felix'i görmek onu şaşırtırken ona doğru ilerlemiş ve zorla ayakta duran bedenini sıkıca tutmuştu.
"Odanda olman gerekiyordu. Neden buraya geldin? Git ve dinlen. Seungmin-"
"Minho,"
Felix tekrardan ağlamaya başladığında Minho'nun şaşkınlığı daha da artmıştı. Arkadan gelen Seungmin'e kısa bir bakış attıktan sonra Felix'e tekrar dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kill The King (Stray Kids)
FanfictionKoskoca bir krallığı avucunda tutan kraldan neredeyse kimse memnun değildi. Eh, birilerinin de onun yönetimine son vermesi gerekiyordu. Ship: ? × ? Yetişkin içerik: Cinayet/idam, küfür, argo, cinsel taciz/istek dışı cinsel birliktelik.