İHANET

118 64 3
                                    

Polis amiri kükredi ve kurduğu cümleyi tekrar etti; "Sen Melih Görgün'ü nereden tanıyorsun?"

Öyle bir an gelir ki, yaşamak isterken delice ölmeyi dilersin.

Okyanusta boğulmayı değil, bir kaşık suda boğulmayı öğrenirsin.

Kaburgaların göğüs kafesini parçalarken, tüm yaralarının aslında hiç geçmediğini bilirsin.

Sessizliğin en büyük çığlık olduğunu, konuşmaya takatin olmadığında fark edersin.

Hakan soğukkanlı ses tonuyla; "Cevap versene Derin, neden susuyorsun?" dedi.

"Elbette cevap vereceğim... Senin saplantılı birisi olduğuna, gece vakti beni takip ettiğine, evimin kapısını kırıp tehdit ettiğine, canıma kast ettiğine, bizim sevgili olduğumuzu iddia edip benim seni Semih'le aldattığımı söylemene... Bunların hepsine cevap vereceğim!"

"Konuyu değiştirmeye çalışıyor, ona inanmayın."

"Bana şimdi inanmayın, siz bir katil potansiyeline sahip bu şahsın sözlerine itibar edin, nasıl olsa beni öldürdüğü zaman bana inanacaksınız!"

Semih bana sıkıca sarıldı ve saçlarımı okşadı.

"Beni aldattığın için gözüm döndü ve bir anlık öfkeyle davrandım pişmanım. Siz de görüyorsunuz amirim, bu herife ben kardeşim dedim fakat benim evlilik hayali kurduğum kadına göz dikti. Aldatılmak her erkeğin ağırına gider ve bunu kaldıramaz, gözümün önünde sarmaş dolaşlar ve beni öldürmekle tehdit ediyorlar, buna sizler de şahitsiniz, bana hak vereceğinizi düşünüyorum ve adaletinize güveniyorum."

"Bunlar doğru mu? Bu delikanlıyı aldattın mı?"

Kelimelerim içimde öldürdüğüm Derin'in mezarlığına gitti ve üzerine toprak attı.

"Söylediğim her şey doğru amirim, bu sebepten dolayı verecek cevapları da yok. Derin ve Semih sevgililer, aldatıldım!"

"Aldatılan yalnızca sen değilsin Hakan!"

Duyduğum ses beni olduğum yere çiviledi.

Ölümü çağrıştıran ses tonumla; "Ezgi!" dedim.

Semih, öfkeyle; "Ezgi senin burada ne işin var?" diye sordu.

"Birde utanmadan adımı ağzına mı alıyorsun Derin? Attığın her adımdan haberim var Semih, daha fazla yalanlarınla kalbimi oyalayamazsın!"

"Ezgi... Lütfen yapma, biz sana ihanet etmedik. Lütfen ona inanma!"

"Derin kes sesini! Bir insan bu kadar aciz ve zavallı olamaz!"

"Haddini bil! Sen Derin'le bu şekilde konuşamazsın!"

"Nasıl da sevgilini koruyorsun... Beni aldatmak neymiş sana göstereceğim, seni mahvedeceğim!"

"Yeter be yeter! Polis karakolunu aşk-ı memnu setine çevirdiniz. Çapraz ilişkilerinizle daha fazla burayı meşgul etmeyin!"

Semih'in gözlerinin içine baktım, onu bu işe dahil ettiğim için çok pişmandım. Ezgi'nin bize inanmaması kalbimde fırtınaların kopmasına sebep olmuştu.

Semih gözlerimin içine baktığında, gözlerinin içi gülüyordu.

Ezgi yumuşattığı ses tonuyla; "Haklısınız amirim, ihaneti gururuma yediremedim, affınıza sığınıyorum." dedi.

Polis amiri bana doğru yaklaştı ve aşağılar gibi; "Şikayetçi misin?" diye sordu.

Semih atıldı ve; "Şikayetçi değiliz." dedi.

Ölüm Meleği ve Gül Güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin