İHBAR

776 363 49
                                    

Kulağımda çınlayan bu gülüşler, beni uçurumun kenarına getirip kaybolan bedenler, nerede görsem tanıyacağım bu insanları. Bahsettiğim kişi Ecrin ve Alperen!

Köşede bir şeylere gülüp hararetli bir şekilde konuşuyorlar.
Güldükleri eminim ki bendim.
Kendimi ağaçların arkasına gizledim ve konuşmaları pür dikkat dinlemeye başladım.

"Hadi eyvallah. Haha..."

"Ecrin güldürme, karnıma ağrılar girdi senin yüzünden."

"Onu bırak da asıl intikam almam gereken Derin değil."

"Yeni hedefin kim, kimden bahsediyorsun?"

"Yeni hedefim Melih Görgün, Derin Sancar'ın ölüm meleği ol dedim aksine canına can kattı. Birde beni görünce o umursamaz tavrı, Derin'i arabasına alıp evine kadar eşlik etmeler... Yapılır mı bu bana? Soysuzu kral yaparak hata ettim fakat hatamı telafi edeceğim, hemde fazlasıyla."

"Sen öyle diyorsan öyledir. Peki ya planın nedir?"

"Üsküdar da herkesin bildiği bir dernek var ya hani..."

"Ha evet, yaşlıları koruma derneği mi ne, ne olmuş oraya?"

"Haha, sen öyle san! Orası Melih Görgün'ün uyuşturucu ticareti yaptığı mekan."

"Hadi be! Ben de ne zamandan beri derneklerin önünde koruma teşkilatı var diye düşünüyordum, çok safım!

Planını hala söylemedin?"

"Plan çok basit. Alo 155!"

"Polise ihbar mı edeceksin? Senden korkulur! Haha, aradı konuşuyor bile... Ecrin, senden korkuyorum!"

Hayır, bunu yapamazlar!
Melih Görgün'e zarar vermelerine izin vermeyeceğim!
Melih Görgün'ü uyuşturucu denen illete Ecrin bulaştırdı, şimdi ise ihbar ediyor, kendi çamurunu Melih Görgün'e atarak kendini aklayacağını düşünüyor.
Hayatımı kurtaran adama bunu yapmalarına müsaade edemem.
Üstelik benim yüzümden Ecrin'in hedefi haline geldi, sebep olduğum olaya dur demeliyim, bu duruma son vermeliyim.
Bunu yapmalıyım.
Kendim için değil o adam için.
O adamın geleceğinin daha fazla kaybolmaması için, bunu yapmalıyım.

Bir hışımla olduğum yerden sıyrılıp tabana kuvvet koşmaya başladım.
Taksim'den Üsküdar'a nasıl gideceğimi bilmiyordum içimdeki büyük sıkıntıyla duraksadım.
Fazla vaktim yoktu bunun farkındaydım.
Otuz dakikalık mesafe olmasına rağmen yolu bilmemek büyük bir eziyet haline geliyor.
Cebimdeki paraları çıkartıp saymaya başladım. 4 tl 75 kuruş vardı bu parayla değil Üsküdar'a gitmek, olduğum yerden bir adım dahi atamazdım.

Tek çare otostop çekmek gibi gözüküyordu.
Karşı yola geçip otostop işareti çekmeye başladım fakat fazlasıyla utanıyordum. Parmağımla otostop işareti yapıp ardından elimi kimse görmesin diye arkama saklıyordum.

Bu ikilemde savaşırken çok vakit geçmeden birisi durdu.

"Merhaba güzellik."

"Merhaba. Beni Üsküdar'a kadar bırakabilir misiniz acaba? Cebimde fazla param yok maalesef, acil olarak Üsküdar'a yetişmem gerekiyor. Bana yardımcı olursanız çok memnun olurum."

"Sen iste yeter bebeğim. İlk önce sen beni memnun edeceksin ondan sonra istediğin para olsun veririm, dert etme fıstık seni."

"Ne diyorsun lan sen? Senden para isteyen kim hayvan herif!"

"Anlaşılan senin dilinden konuşmam gerekiyor, saatin kaç para? Söyle naz yapma."

"Hayırdır lan sana? Benim dokuz tane abim var hepsi manyak, hepsi psikopat! Adam ol alırım façanı aşağı! Beyninin pekmezini akıtır içerim bu da yetmez seni parçalara ayırıp boncuk yapar ipe dizerim, sonra da sallarım tespih gibi! Ulan hıyarsın ama senden bir cacık olmaz, kaçma lan buraya gel. Buraya gel dedim sana kaçma!"

Ölüm Meleği ve Gül Güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin