Geldik 90.Bölüm'e...🐍 Ufak bir duyuru yapmak istiyorum. (:
10 bölüm sonra, yani 100.Bölüm'de FİNAL yapacağız sevgili okurlarım.❤️ Dolayısıyla adım adım FİNAL'e gitmekteyiz ve heyecanım her bölüm artıyor. Sizden tek isteyim olabildiğinizce "ENTRİKALAR PRENSİ'NE" destek olmanız, ki zaten oluyorsunuz da. Gerek yorumlarınız ile, gerek oylarınız ile... Bunun için zaten size minnettarım, çok teşekkür ederim. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadardı... Keyifli okumalar. (:
***
1 HAFTA ÖNCE...
Gizlice Bora ve Çetin'in yeni düşmanları hakkında tüm konuştuklarını duyan Meriç, aşırı derece sinirlenmiş ve şaşırmıştı. Sonuçta yakınları ondan çok önemli bir bilgiyi gizliyorlardı. Fakat sarışın çocuk ani karar vermek istemiyordu bu yüzden iyice bir düşünmüştü ve aklına harika bir plan gelmişti. Kimsenin haberi olmadan Gigi'nin avukatıyla konuşacaktı. Elbette başarılı olabilmek adına bu konuşmayı kusursuz tasarlanmış yalanlarla süsleyecekti.
Hız kaybetmeden Gigi'nin avukatıyla bir randevu ayarlayan Meriç, kadının ofisine gitti ve konuşmaya başladı.
"Zaman kaybetmeden konuya gireceğim hanımefendi. Kaç gündür bu konu hakkında düşünüyorum ve vicdanımın sızısından inanın uyku uyuyamıyorum." diye etkili bir giriş yapmıştı sinsi çocuk.
"Buyurun, çekinmeden her şeyi anlatabilirsiniz. Sanırım davayla ilgili?" diye sordu gözlüklü kadın.
"Evet! Şöyle ki; ben Cemalettin'i az çok tanıyorum. O merhametlidir fakat bence birileri tarafından fena halde manipüle edildi ve kendi çizgisinin dışına çıkarak kontrol kaybetti. Bu yüzden de şu an başı belada. Bence asıl gerçekleri tüm çıplaklığıyla anlatmadı. Çünkü korkuyor ve birisinin onu tehdit ettiğine çok eminim!" dedi Meriç planını devreye sokarak.
"Öyle bir ihtimal ile karşı karşıya olduğumuzdan ben de şüphelenmiştim fakat Cemalettin Bey'i ne kadar sıkıştırsam da ağzından laf alamadım. Elim kolum da bağlandı tabii."
"Anlıyorum. Bizim de hayatımız tehlikede çünkü eğer bu ihtimaller gerçekse er ya da geç ortaya çıkacaktır. Kendi hayatım adına endişe ettiğim için size geldim. Sadece benim de değil, bir sürü insanın hayatı tehlikede. Bir şekilde Cemalettin'i ikna edip, tüm bildiklerini anlatmasını sağlamamız şart." Bir sürü dil döküyordu kurnaz çocuk. Bunu yapmak mecburiyetindeydi, aksi taktirde daha tehlikeli bir durum ile karşılaşabilirlerdi.
"Haklısınız Meriç Bey. Dava hâlâ sürmekte ve elimizden geleni yapmamız lazım." dedi avukat hanım düşünceli bir şekilde.
"Ben hukuki süreç hakkında pek bir bilgi sahibi değilim, o detaylara elbette siz hakimsiniz. Fakat Cemalettin'i olacaklarla ilgili iyice bir korkutursanız belki dili çözülebilir." diye daha önceden düşündüğü fikri sundu Entrikalar Prensi.
"Onu olacaklarla ilgili elbette bilgilendirdim. Ama sanırım sizin bahsettiğiniz şey hukuki süreçle alakalı değil?" Avukat az çok Meriç'in hangi konuya parmak bastığını anlamıştı.
"Değil. Cemalettin'in arkasındaki gizemli güç oldukça acımasız ve tehlikeli bir güç tahminimce. Bu yüzden kendisine; eğer bildiği tüm gerçekleri anlatmazsa ceza evinde sürekli olarak işkenceye uğrayıp, sonunda da o gizemli güç tarafından arkasında iz bırakmamak için öldürülüceğinden bahsederseniz, bu onu ikna etmenizde yardımcı olacaktır. Elbette siz de bir avukat olarak cümleleri süsleyebilirsiniz. Öyle değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Entrikalar Prensi | bxb
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Yalanların yardımıyla kendini koruma içgüdüleri. Entrikalarla dolu intikam savaşları. Kurnazlığın verdiği manipülasyon teknikleri. Yılanlarla dolu bir hikaye serüveni. İşin içine aşk ve komedi de girince, olayların komplike bir hal alma...