Yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar. (:
***
"Çağla? Meriç?" diye seslendi Çetin ve düşman ikili duydukları ses ile birlikte bakışlarını Çetin'e çevirdiler.
***
Çetin gelmeden önce...
"Damla'yı yanına alman başlı başına bir hata. Ama beni karşına alarak hayatının hatasını yaptın." dedi sinsi çocuk kendinden oldukça emin bir şekilde.
"Öyle mi? Sen, sen gerçekten çok tehlikeli bir çocuksun. Ama biliyor musun, zengin avcısı olduğunu hemen anlamıştım." dedi Çağla. Amacı Meriç'i sinir edip, Çetin'in bu kavgayı, daha doğrusu Meriç'in kötü sözlerini ve ablasına nasıl saldırdığını duymasını sağlamaktı. Böylece Meriç'ten az da olsa soğuyacaktı. Belkide daha fazlası bile olabilirdi diye umut ediyordu.
"Ne diyorsun sen ya? Biz birbirimize aşığız ama bunu anlamamana şaşırmadım." Yavaş, yavaş Meriç sinsi kızın tuzağına düşmeye başlamıştı.
Çağla "Çetin sana aşık öyle mi?" dedikten sonra güldü ve sözlerine devam etti "Seninle sadece gönül eğlendiriyor. Sen de geçicisin Meriç. Tıpkı diğerleri gibi. Hiçbir farkın yok. Kardeşim bir yenilik denemek istemiş hepsi bu. Ve sen asla bizimle aynı seviyede olamazsın." diyerek iyice Meriç'in damarına basmıştı. Çağla'nın sözlerinden sonra Çetin koridorun kenarına gelmiş onları dinlemeye başlamıştı. Elbette Çağla bunu görmüştü ama gördüğünü belli etmeyip bozuntuya vermemişti. Planı tıkır tıkır çalışıyordu.
"Saçmalıyorsun. Gözlerinde ki korkuyu görebiliyorum. Benden korkmakta haklısın ama biliyor musun?! O yüzden ayağını denk alsan iyi olur, çünkü Çetin'in senden uzak durması için elimden geleni yapacağım. O bana deliler gibi aşık ve sen maalesef ki kaybeden taraf olacaksın." dedi Meriç ondan biraz uzakta ve arkasında duran Çetin'in varlığından habersiz bir şekilde. Sevgilisi onun tüm bu sözlerini duymuştu.
"Neler diyorsun Meriç? Lütfen böyle davranma." dedi Çağla rol yaparak.
Meriç "Benimle dalga mı geçiyorsun? Sen gerçekten delirmişsin. Benimle sakın uğraşma." dedi. Çağla'nın yaptıklarına anlam veremiyordu. O sadece sinsi kıza boyun eğmek istememişti ve Meriç maalesef çoktan Çağla'nın oyununa gelmişti.
"Çağla? Meriç?" diye seslendi Çetin ve düşman ikili duydukları ses ile birlikte bakışlarını Çetin'e çevirdiler. Meriç şaşkın bir şekilde sevgilisine bakarken, Çağla masum ve dokunsanız ağlayacak bir yüz ifadesiyle Çetin'e bakıyordu.
Çetin ise olayın şokunu atlatamamış olacak ki bir kez daha "Meriç?" diye seslendi sevgilisine bakarak.
"B-ben... Göründüğü gibi değil sevgilim. O çok üstüme geldi, bana kötü şeyler söyledi. Duydun sen de değil mi?" diye bir umut sordu Meriç.
"Ben duyacağımı duydum. Seni evine bırakayım en iyisi."
Giden çiftin ardından zafer gülümsemesini yüzüne yerleştiren Çağla, çıkardığı işten oldukça memnundu.
Tüm yol boyunca Çetin konuşmamıştı. Meriç bir kaç kez özür dileyip durumu anlatmaya çalışsada işe yaramamıştı. Fena halde tuzağa düştüğünü farkındaydı ve daha fazla bocalamanın bir anlamı yoktu. Daha sakin bir kafayla harekete geçecekti.
***
Ertesi sabah...
Gözleri uyku görmeyen Çetin, sabah baş ağrısıyla ve yorgun hissederek mutfağa gitti. Kendine bir kahve hazırlarken akşam olanları düşünüyordu. Bu herhalde yüzüncü düşüncelere dalışı falandı. Meriç'in sözleri onu bir hayli üzmüştü ve öfkelendirmişti. Ablasının tuzağından habersiz olduğu için onun masum olduğuna inanıyordu ve Meriç'in böyle düşündüğüne, bu kadar hırslı olduğuna şaşırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Entrikalar Prensi | bxb
Ficção Adolescente[TAMAMLANDI] Yalanların yardımıyla kendini koruma içgüdüleri. Entrikalarla dolu intikam savaşları. Kurnazlığın verdiği manipülasyon teknikleri. Yılanlarla dolu bir hikaye serüveni. İşin içine aşk ve komedi de girince, olayların komplike bir hal alma...