45.Bölüm

826 95 74
                                    

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. İyi okumalar. (:

***

Oyunculuğunu konuşturarak "Meriç?" diye seslendi Çetin sinirli bir şekilde. Çağla ise sinsi gülümsemesini yüzüne yerleştirmiş bir şekilde olanları izliyordu.

Sevgilisinin sesini duyduğunda, kafasını kapının arkasından şaşırmış bir ifadeyle çıkaran Meriç "Çetin?" dedi. Korkmuş görünüyordu. Sonuçta Çağla'yı inandırmaları lazımdı.

"Ne yapıyorsunuz lan burada?" diyerek içeri daldı Çetin.

Meriç kekeleyerek "A-açıklayabilirim. Göründüğü gibi değil." dedi sevgilisini kollarından tutarak.

Onu kavrayan kolları sinirle üstünden çeken Çetin "Açıkla hadi. Kim bu herif? Neden yarı çıplak geziyor? Neden ona sevgilim dedin?" diye bağırıyordu.

Gözünden bir yaş süzülen Meriç "B-ben çok özür dilerim." dedi Oscarlık bir performans sergilerken.

"Bitti... Aramızdaki her şey bitti." dedi Çetin ve biraz bekledikten sonra karşısındaki çocuktan iğrenirmişçesine "Senden nefret ediyorum. Seninle de sonra hesaplaşacağız. Diken üstünde bekleyeceksin beni." diye devam etti sözlerine işaret parmağını diğer çocuğa doğru sallayarak ve bir hışımla odadan çıktı.

Olan biteni dikkatle izleyen sinsi kız, Meriç'e yaklaşıp "Beni daha fazla uğraştırmayıp, işleri kendin batırdığın için teşekkür ederim. Bir daha görüşmemek üzere." dedi keyifli bir kahkaha atarak ve o da odadan çıktı.

Çağla'nın gittiğinden emin olan Meriç gülerek "Nasıl oynadım ama hah, harcanıyorum burada değil mi?" diye sordu ayarladıkları çocuğa.

Hala üstü yarı çıplak olan çocuk "Gerçekten harikaydın." diye cevap verdi gülerek.

"Yalnız sen artık şu bluzunu giy, yoksa Çetin seni vallahi parçalar."

***

Eve geçtikten sonra hala oyunu devam ettiren Çetin, inandırıcı olması için masanın üstündeki eşyaları yere fırlatmıştı. Çok vakit geçmeden Çağla'da eve gelmişti.

Kardeşine hafiften sarılarak "Ama ben sana demiştim. Ablanı dinlemiyorsun ki hiç. O böyle bir çocuk işte, gözünü para ve hırs bürümüş. Başka bir zengini bulunca durum ortada işte." dedi sinsi kız.

"Abla yeter. Bunları konuşacak halde değilim. Lütfen beni rahat bırak." dedi Çetin ağlamaklı sesiyle.

Çağla "Tamam canım kardeşim. Belli ki yalnız kalmaya ihtiyacın var. Ama bil ki ben hep yanındayım." diyerek evden çıktı.

Çetin, ablasının gittiğinden emin olduktan sonra telefonundan sevgilisini aradı.

Meriç: "Ne oldu, yedi mi numaramızı?"

Çetin: "Yedi tabii güzelim. Şimdi sıra onda. Bakalım Bora'dan ne zaman ayrılacak."

Meriç: "Güzel. Bekleyip göreceğiz."

Çetin: "O çocuk hala yanında mı?"

Meriç: "Hayır sevgilim. Yolladım onu, rahat olabilirsin."

Çetin: "Tamam güzelim. Ben kapatıyorum şimdi ve güzel haberlerini bekliyorum."

Meriç: "Tamamdır."

***

Sinsi kız eve döndüğünde, Çetin hava almak için dışarı çıkmıştı. Kısa bir süre sonra olanlardan bir haber olan Bora, sevgilisiyle buluşmak için onun evine gitmişti.

Kendisine sarılmaya çalışan çocuktan uzaklaşan Çağla, Bora'yı şaşırtmıştı ve ona sorgulayan gözlerle bakmaya başladı.

Sahte bir üzüntüyle "Çok üzgünüm ama sana ayrılan sürenin sonuna geldik Boracığım. Senden ayrılıyorum." dedi Çağla ve ardından keyifle gülümsedi.

"Şaka mı yapıyorsun?" diye sordu Bora şaşkınlıkla.

"Tarzım değil. Gayet ciddiyim."

"İyide neden? Bir anda ne oldu böyle?" Neye uğradığını şaşırmıştı esmer çocuk. Çağla'nın gerçek yüzüyle en sonunda karşılaşmıştı.

"Gerçekten seni sevdiğimi falan sanmadın, değil mi? Amacıma ulaştım ve artık sana gerek kalmadı. Çetin ve Meriç ayrıldı. Ama yinede sana bir teşekkür borçluyum. Sağ ol." dedi sinsi kız.

Bora "Sen... Sen nasıl bir insansın böyle? Meriç'i dinlemeliydim. Allah senin belanı versin." diyerek hızlı adımlarla o evden çıktı. Kendine hakim olamayıp kıza zarar vermekten korktuğu için oradan hemen ayrıldı. Hayal kırıklığı, üzüntü ve daha nice kötü duyguları aynı anda hissediyordu esmer çocuk.

***

Eve gözyaşları içerisinde dönen çocuğu meraklı gözlerle Meriç karşılamıştı.

Bora gözünden bir yaş süzülürken "Özür dilerim Meriç. Sen haklıydın kardeşim." dedi ve kuzenine sarıldı.

Az önce olanları kuzenine anlatan Bora oldukça üzgündü.

Anlatma sırası Meriç'teydi. Sinsi çocuk, sevgilisiyle hazırladığı planı ve onu hayata geçirişini tüm detaylarıyla anlatmıştı kuzenine. Bora hayretler içerisinde onu dinlemişti ve anlamakta biraz zorluk çekmişti. Şok içerisindeydi. Sonuç olarak Çağla'nın gerçek yüzünü görmüş, kuzeninden özür dilemiş ve artık onun tarafındaydı. Meriç son gelişen haberleri sevgilisine aktarmayı ihmal etmemişti.

***

Evde yalnız kalan Çağla, daha önceden salonda bulunan masanın altına yerleştirdiği ses dinleme cihazını oradan alıp, dinlemeye karar vermişti. Çetin ve Meriç'in telefon konuşmasını da duyan Çağla, ona oynanan oyunu anlamıştı. Böyle bir hamle beklemiyordu. Öfkeden ne yapacağını bilemeyen sinsi kızın sinir krizi geçirmesine ramak kalmıştı.

"Siz iki salak, benimle başa çıkabileceğinizi mi sandınız? Madem oyun oynuyoruz, o halde kuralları çiğneme vakti. Benden günah gitti." dedi Çağla kendi kendine konuşarak.

***

Ertesi sabah...

Meriç ailesinin yanına daha sık gitmeye karar vermişti ve yine yola koyulmuştu. İşten izin alarak Bora'da ona eşlik etmek istemişti.

***

"Demek bana oyun oynadınız? Benden günah gitti o zaman. Birazdan Meriç'in ailesi onun eşcinsel olduğunu, seninle bir ilişkisi olduğunu öğrenecek ve buna kimse engel olamayacak." diye kardeşine bir mesaj attı Çağla. Mesajı gören Çetin hemen harekete geçip sevgilisine haber verdi.

***

Güzel vakit geçiren çekirdek aile oldukça mutlu gözüküyordu. Yalnız Meriç'in mutluluğunu ve huzurunu telefonuna gelen mesaj bozmuştu.

Çetin: Çağla her şeyi bir şekilde ailene açıklayacak. Ondan ileri davran ve sen söyle. Senden öğrenmeleri çok daha iyi olacak sevgilim. Seni seviyorum.

Derin bir nefes aldıktan sonra "Anne, baba... Size önemli bir şey söylemem lazım." dedi Meriç kendinden emin bir şekilde görünmeye çalışarak.

"Söyle oğlum." dedi Meryem hanım dikkatini oğluna vererek. Salih bey'de bakışlarını oğluna çevirip onu dinlemeye başladı. Bora şaşkın gözlerle kuzenini izliyordu.

"Bunu eninde sonunda öğrenecektiniz zaten. Belki beni desteklersiniz, belki desteklemezsiniz, bilemiyorum. Ama bilin ki ben sizi hep seveceğim." dedi Meriç ve bir daha derin bir nefes aldıktan sonra "Ben eşcinselim ve çok sevdiğim bir sevgilim var." diye bir açıklamada bulundu.

***
Umarım beğenmişsinizdir. (:

Entrikalar Prensi | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin